"Şimdi bana bırakın"
Jeongin hızlıca üstünü giydi ve çıkmadan önce aynadan bir kez saçını düzeltti,hızlı adımlarla Felix'in yanına gitti.
"Nereye doğru gitti gördün mü?"
"Şuradan dümdüz aşağı indi sonrasını göremedim"
"Oraya doğru gidelim..bu arada üzerinde ne vardı?"
"Siyah bol pantolon ve üstüne beyaz bol gömlek,bileğinde ise mor bir bileklik"
"Umarım mor saçlı adam diye diye yanlış bir şey yapmaz"
Dümdüz aşağı indikten sonra sokakta ki esnafa sordular.
"Merhaba amcacığım az önce buradan geçen siyah bol pantolonun üstüne beyaz bol gömelk giyen şirin bir genç gördünüz mü?"
"Hiç görmedim oğlum"
"Hmm anladım peki teşekkürler"
"Kaybolan biri mi?"
"Hayır ama güvende mi bilmiyoruz"
"İsterseniz numaranızı bırakın be görürsem sizi arayayım"
"Tamamdır"
Numarayı bırakıp dükkanda çıktılar.
"Jeongin adama niye telefon numaranı verdin ya başka sey için kullanırsa"
"Yedek telefonun numarasını verdim bir şey olmaz"
"İyi o zaman gel bir de şu sokağa bakalım"
Yanda ki sokağa girdiklerinde çalan telefon sesi ile heyecanlandı ikiside,Jeongin hemen açtı aramayı.
"Alo oğlum dediğin oğlan yanında mor saçlı ve ondan biraz uzun boylu olan bir adam ile yukarı ki sokağa doğru gidiyor"
"Ah çok teşekkür ederiz amcacığım...Felix koş üst sokağa gidiyorlarmış"
İkisi hızlıca koşmaya başladı.
Sokağın başında Han'ı ve mor saçlı adamı gördüler.
"Aha oradalar koş hadi Felix"
"Dalağım şişti amk bir dur"
"Of iyi dur ben gideyim o zam-Felix senin ben!Adam gitmiş"
"Hass"
İkisi,Han'ın yanına gitti.
"Han iyi misin?"
"Evet iyiyim de siz neden nefes nefesesiniz?"
"O adam kim?"
"Mor saçlı adam o işte"
"Adı ne?"
"Bilmiyorum"
"Adını bile bilmediğin adam ile buluştun mu cidden?"
"Benimle ilgileniyor iyi biri o"
"Han seninle her ilgilenen iyi bir olmayabilir belki sonrada kötü olur nereden bileceksin?"
"Bana güvenin hislerim yalan söylemez"
Jeongin derin bir nefes aldı ve bilerek konuşmayı değiştirdi.
"Bu gün bizimkiler ile sana gelelim mi?"
"Tamam olur gelin"
"Akşam yemeği yeriz eğlenceli olur"
"Evet evet birlikte oluruz hem"
...
Akşam olunca bütün grup Han'ın evinde toplandı.
Yemek yerken Han telefonuna gelen bildirim sesini duyunca gülümseyerek eline aldı.Jeongin ve Felix onu sürekli izlediği için bunun mor saçlı adam olduğunu fark etti.Jeongin bilerek sordu.
"Han kim ile konuşuyorsun?"
"Annem ile"
"Ne dedi de seni bu kadar gülümsetti"
"Boşverin..neyse hadi yemek yiyelim"
Jeongin hemen masanın altından kendi telefonu ile gruba yazdı.
Han'ı koruma derneği
Bebek ekmek
Han kesinlikle o adam ile konuştu.
Seksi Hwang'ım
Değil mi bencede
Gym.com
Bu adamın adı yok mu?
Yongbok
Adını söylememiş adam
Dedoş
Adını bile bilmediği adam ile konuşuyor,biz bu çocuğu nasıl zapt edeceğiz?
Dedoşun karısı
Ekmek bir plan yapmıştır diye düşünüyorum
Bebek ekmek
Şuan planın içindesiniz zaten
Gym.com
Vay amına koyayım sen ne biçim bir şeysin lan Jeongin
Yongbok
Han'a bakın acil telefon gene elinde
Han telefonu eline alıp içeriye gitti ve masada ki herkes birbirine bakarak,bakışları konuşmaya başladı.
Jeongin,Han yokken cebinden çıkarttığı ilacı Han'ın içeceğine attı.
Chan şaşırdı.
"Jeongin neden bunu yaptın"
"Şşt sadece bekle"
Han içeri geldi ve masaya oturdu.
"Annem aradı hepinize selam söyledi"
...
İlacın etkisi ile masada uyuya kaldı Han.
"Şimdi bana bırakın"
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyes Don't Lie|Minsung
Fanfiction"Küçükken hayatımın bir film gibi olmasını isterdim..ama böyle bir film ile karşılaşacağım aklıma gelmezdi" →Angst →Yetişkin İçerik!
