Bölüm beş;
"Yalnızım, bunu ben istedim..".
Gün gelir; bir papatyanın son yaprağında kopar kıyamet! Sevmiyor.
Seksendört - Kendime yalan söyledim.
Hayat zorlu yollarını hep farklı şekillerde önüme sundu benim, teker teker her değerimi, her duygumu farklı farklı olaylarla kaybettim ben.
Önce ümid etmeyi unuttum babam sayesinde, sonra hayal etmeyi kaybettim annem yüzünden.
Şimdi aşık olmayı unuttum platoniğim yüzünden..
Aşk nedir?
Cidden aşk nedir?Birbirini ölesiye sevmek midir? yoksa kalben birine ait olmak mı?
Yoksa ne kadar acı çektirse bile bir bakışına ölmek, bir gülüşüne dünyaları yakmak mıdır?
O gün başıma geldi ne geldiyse, Önder Koçak ne zaman Derya teyze'mi istemeye geldi ve yanında oğlunu da getirdiyse işte ben o gün bir duygumdan daha yoksun olacağımı bilemedim.
İlk görüşümde tutuldum ben ona, daha onaltı yaşımda koca bir deliğin içine düştüm, kimileri bu deliği beyaz bulutların olduğu pamuk gibi bir dünyaya çevirirken ben o deliğin içinde her gün geceyi ve fırtınayı yaşadım.
Duygularımın esiri oldum..
Platonik bir aşk uğruna gururumdan oldum ben, o günden sonra Yağızoğlu kolejinde okumaya başladık ve benim sabahına lanetler savurduğum o gündü.
Keşke dedim, keşke hiç görmeseydim onu keşke o okula gitmeseydim, hislerime engel olsaydım.. Zorluk çıkartsaydım!
Bu ben değil miydim zaten? Sürekli zorluk çıkartan, sorunlar yaratan, ağlayıp zırlayan ve çirkin kız.Ailesinin yüzüne bile bakmadığı o kızdım ben..
Babam bizi ne zaman unuttu işte annem eş zamanlı beni unutmuştu, o günden sonra ben ne baba'mı görebildim ne annemin sevgisini görebildim. Koca bir dünyada bir hiç gibi yaşadım yıllarca.
Dünya benim görebildiğimin çok fazlasıydı.. yaşıtlarım şehir şehir gezerken ben evde oturup ağladım. Kendimi toparlayacak bir ilişki bulmam gerekirken ben beni daha da yerden yere vuracak birini seçtim. Ben küçük bir mahallede büyük bir aşk için harcadım o zamanlarımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kupa kızı | ZeyÇağ
FanfictionSeviyor, sevmiyor.. Papatya'nın yaprakları yalnızca böylesi oyunlar için kullanılırdı. Zeyno ise papatya yapraklarından biriydi, gün gelicek ve biri o papatya'yı kökünden ayıracak, önce soluşunu izleyecek ve en sonunda onu "sevmek ve sevmemek" adına...