ꕥ Section 10

309 24 11
                                    

Karl'ın söylediği karşısında hem şaşırmış hem de oldukça utanmıştım. 'Koruyucu Meleğim.' Ne güzel kelimeydi bu böyle..

"Karl kayıttayız biliyorsun değil mi?"

dedim hafif bir şekilde kıkırdarken.  Karl'da çekingen bir ses tonuyla cevapladı.

"Ne olmuş yani kayıttaysak.."

Karl George ve Sapnap'in madene doğru ilerlediklerini görünce bir anda ciddileşti ve o da peşlerinden gitmeye başladı. Oyununun sonuna kadar burada beklemeyi düşünmüyordum tabii ki. Bende Karl'ın peşinden gitmeye başladım.

"Aeris gelmene gerek yok ben hallederim."

"Ölmemden mi korkuyorsun?"

"Aeris.."

İleride olan Sapnap ve George bizi fark etmiş olacaktı ki kafamdan bir ok yedim. Onların olduğu tarafa baktığımızda okun sahibinin George olduğunu anladık. Elinde duran yay ile bize bakıyordu. Karl George'a doğru koştururken konuştu.

"Hey George! Ne yaptığını zannediyorsun?!"

O sırada olduğum yerde onlara bakıyordum ve arkadan dolanan Sapnap'i fark ettim. Bizi oyalayıp elmas bulmayı amaçlıyor olmalıydılar.. 

"Karl onunla ilgilenme! Dikkatimizi dağıtmaya çalışıyor."

diye seslendiğimde Karl'ın da jetonu düşmüştü. George'a sadece bir kılıç darbesi vurup doğruca madene doğru gitti. Bende peşinden maden indim. Sapnap'in sol taraftan gittiğini arkasında bıraktığı meşalelerden anladık. Tam o sırada chatte yazan yazıyı gördük

Sapnap lavda yüzmeye çalıştı.

Bu sistem mesajını gördükten sonra sağ taraftan gittik. Üst üste gelen sistem mesajlarıyla kıkırdamaya başladım.

Kristhememegod ChandlerHallow tarafından öldürüldü.

ChandlerHallow kazığa oturtuldu.

Gelen bu mesajlar herkesi güldürmüştü. Biz gülerken Chandler ve Kris kendi arasında tartışmaya girmişlerdi. Onların bu hali gerçekten çok komikti.

Son durum olarak Karl ve ben madendeydik. George da Sapnap'in gittiği yoldan devam etmişti. Jimmy ve Nolan şu ana kadar çok sessiz oynamışlardı. Genel olarak bakıldığında henüz kimse elmas bulamamıştı.. demek üzeriydim ki Karl ilk elmasımızı buldu. Nispet yaparcasına sevinçle konuşuyordum. Yeterince topladıktan sonra aynı maden içerisinde obsidyen aramaya başladık. Tekrardan sistem bildirimi gelmişti.

NolanHansen Çok fazla ezildi.

Şu ana kadar nasıl hayatta kaldığımı bende anlamamıştım. Tam o sırada tekrardan bir ok bana isabet etti. Bu iskeletti. Panik olmuştum canavarlarla savaşma konusunda pek iyi olduğumu söyleyemezdim, kimse söyleyemezdi. Karl da bunun farkına varmış olacaktı ki önüme atılıp iskeleti 2 vuruşta öldürdü. Biraz daha gezindikten sonra sonunda lav bulmuştuk. Hızlıca bir kova yapıp obsidyen suyun yanında obsidyen yapmaya başladık. Yaptığımız obsidyenleri kırıp madenden çıkıyorduk ki George'un neşeli sesiyle üçümüzde hayal kırıklığına uğradık.

"Yaptım! Yaptım! Portalı yaptım! Siz sürünmeye devam edin."

dedi rekabetçi bir gülüşle. Onun söyledikleriyle bizde hızlıca madenden ayrılıp portalı yaptık. Nether'a gittiğimizde Jimmy'nin de orada olduğunu fark ettik. Nasıl olmuştu da en hızlı elmas bulan takım olan bizle nether'a son gidenin takımda bizdik. Nether kalesini ararken dördümüzde karşılaşmıştık. Hiçbirimizin savaşma gibi bir derdi yoktu. Sonuna bu kadar yaklaşmışken hem de. Tekrardan ayrıldıktan kısa bir süre sonra sonunda kaleyi  bulmuştuk ve ben hala ölmemiştim. Şaşırtıcı bir durumdu. Yaklaşık 10 tane blaze öldürdükten sonra yeterince blaze çubuğumuz olmuştu. Hızlıca nether'ı terk edip enderman kesmeye başladık. Biz endermanleri keserken chate yine bir sistem mesajı düştü

MrBeast lavda boğuldu.

Artık tek rakibimiz George'du. Onu yenmek kolay mı yoksa zor mu anlayamıyordum. Gerçekten çok iyi oynuyordu fakat Karl da öyle oynuyordu. Sanırım sonu belirleyecek kişi bendim. 

Şu an kalan son aşama end portalanı bulmaktı. Ben ender gözünü fırlatıyordum Karl da gittiği yöne doğru gidip yere düşmeden tutmaya çalışıyordu. Maalesef ki bu zaman almıştı ve bizden önce George bulmuştu. Ondan bir kaç dakika sonra bizde portalı bulduk. Portalı George tamamladığı için işimiz kolaydı direkt gittik. Oraya gider gitmez aptal gibi W tuşuna abandım ve.. 

Aeris dünyadan aşağı düştü.

Bir yanda Karl'ın "Hayır.." diye bağırışı bir yandan da George'un acımasız kahkahası duyuluyordu. Aradan çekilmem belki de iyi olmuştu. Kısa bir süre Karl yas tuttu ve bana seslendi.

"Hey Aeris."

"Mhm?.." 

diye mırıldandım. Moralim bozulmuştu. İlk defa yaratıcı moda geçmeden ve hiç ölmeden oyunun sonuna bu kadar yaklaşmıştım. Karl özgüvenli fakat bir o kadarda şaka yapar bir tavırla konuştu.

"Bozma moralini. Gör bak kazanacağız." 

"Güveniyorum sana."

Az kalmıştı. Henüz ejderhaya karşı bir atak göstermemişti. Bir tane enderman Karl'ın peşine takılmıştı. Ufak bir kovalamanın ardından endermani kesmişti. Sonunda ejderhayı kesmeye doğru gidiyorlardı ki tekrardan chate bir sistem mesajı düştü...


uzun zamandır bölüm atamıyordum kusura bakmayın<3

New Girl ꕥ Karl Jacobs x OkuyucuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin