PİLANLANMIŞ İNTİKAM

BÖLÜM 2

Merhba tekrar uzatmadan bölüme geçicem ondsn önce MEVLANA nın şu sözünü bırakmak istiyorum...

         "Mum olmak kolat değildir.
        Işık saçmmak için önce
        yanmak  gerek"

_________________________________________

Çocukluğum boyunca hiç bir zaman huzurun, özgürlüğün , mutluluğun hata
yaşamanın nasıl bir duygu olduğnu bimedim ya da bilmeme izin vermediler desem daha doğru olur yorulmuştum çok yorulmuştum biti artık sonum geldi dediğim anda tekrar geliyodum bu iğrenç dünyaya.

Daha 6 yaşındaki bi çocuk ne gibi bir günah işledide böyle büyük bir ceza çekti ne yapmıştıki o küçük kız nasıl bir günah işlemiştide o güzel gülümsemesi
elinden alınmıştı o küçük yaşında duygusuz bir canavar olmuştu.
Yaşıtları elinde oyuncak bebeklerle oynayıp aileleriyle geçirdiği güzel anıları anlatırken küçük kızın eline oyuncak yerine silah verilmişti babasıyla vakit geçirdiği tek yer o karanlık ve soğuk depoda adam öldürmekti daha küçücüken eli kana bulanmıştı o yaşadığı ev demeye bin şahit isteyen yerden kaçmasaydı belkide daha bir çok masum insanın kanı eline bulaşıcaktı ama kurtulmuştu küçük kız ne kadar zor da olsa kurtulmuştu o hapishaneden.

13/08/2010

İşte o yıl küçük kızın gerçekten doğduğunu hisetiği gündü...

_________________________________________

"Baba sana yemin ederim çok daha iyi bişekilde intikamımızı alıca. "

"Eva kızım daha hızlı bir şekilde onları yok ede bilirsin niye bu uzun yolu yürümek istiyosun be kızım."

"Acı çekmelerini istiyorum çünkü meleğim nasıl acı çektiyse daha beterini onlara çektirmek istiyorum."

"Eva, ben bir kızımı kaybetim zaten bir diğerininde elimden kayıp gitmesine izin veremem."

"Baba sana yemin ederim bu intikamın sonunda gülen taraf biz olucaz. Zaten ne olup bitiğinden haberin oluçak hem beni bilmiyomusun o intikamı almadan rahat nefes almam,alamam."

Oturduğu koltuktan kalkıp hızla bana sarıldı bende aynı şekilde ona sarıldım.

"Evam kendine dikat ediceğine söz ver bana? Sanada bir şey olursa yaşayamam"

"Şşş deme öyle Babam sana söz veriyorum atığım her adımı iki kere düşünücem."

Saçımı acıtmadan çekip

"İki kere değil bin kere düşünüceksin eva "

"Ayyy tamam baba söz. Artık bırakırmızın yoksa onlara kalmadan sen öldüreceksin beni."

Dedim gülerek hemen beni bırakıp sahte bir kızgınlıkla bana bakmaya başladı hemen yanakların öpüp

"Tamam kıralım şaka yaptım şaka gül diye"

"Altıma sıçıcam şimdi gülmekten sen bu aralar çok mert itiyle takılıyosun heralde"

Tam cevap vericeken kapı aniden açıldı
ve içeri dedemin tabiriyle mert iti girdi konuşmayı o devr aldı

"Bende sabahtan beri diyorumki niye kulağım çınlıyo meğersem kıralım bana
olan aşkını dile getiriyormuş"

Ben gülerken babam kaşlarını çatıp merte bakıyodu

"Kes lan sesini zevzek herif ayrıca bu kapı oraya niye koyuldu lan?"

Mert onu hiç takmadan koltuğa yayılıp cevap verdi

"Mert kelip kapıyı hiç çalmadan girsin diye.Ayrıca kalmimi kırıyosun aşk adamım"

Dedi babam hidetle masada bulunan kalemi merte fırlatı mertse ustalıkla kurtuldu babam kalktığı yere geri oturup bana baktı

"Merte seninle gelicek dedi"

Dedi emir verir bir ses tonuyla Mertse olaya fıransız kaldığı için mal mal bize bakıyodu dayanamamış olucak ki konuya daldı

"Ne oluyo amına koyayım?fıransız olup fıransızca konuşmayı bilmeyen insan gibi kaldım ortada"

Onun bu haline gülüp herşeyi anlatım.
Bir kaç dakika önce gülen yüzü solup yerine saf bir öfke ve nefret bıraktı

"Orosupu çocuğu, eva ne zaman gidiyoruz güzelim"

" iki gün sonra gidicez ordaki şirkete devam ederiz işlere herşeyi hazırladım geriye sadece oynamak kaldı."

Hemen yanıma gelip sarıldı

"Sen merak etme bak bakalım nasıl oynadıyoruz o piçleri"

Ona gülüp babama bakarak konuşmaya başladım

"Mardinin başı kim şu an baba"

"Karahan aşireti kızım ben araştırdım
o piçin ailesiyle anlaşamiyolarmış zaten arada bir araya geliyorlarmış oda aşiret toplantıları için.Benim dostumdur kendisi Mustafa Karahan. Sana orda yardım edecek iki ayle tek var biri KARAHAN lar,diğeri BARLAS lar. Eva orada sadece bu iki ayleye güven iki ailede dostum dur zaten masaya otuacağını onlara haber vericem adını söyle yeter kızım"

"Peki baba ama onlara hemen güven memi bekleme"

"Nasıl istiyosan öyle yap kızım"

"Görüşürüz o zaman baba "

"Görüşürüz kızım"

Mert yine kendini tutamayıp

" Görüşürüz aşk adamım"

Diyip koşarak çıktı babam sa arkasın dan gülüp

"İt herif "

demekle yetindi bense gülmekle.

Bende odadan çıkıp kendi odama çıktım kendimi koltuğa atıp iki gün sonra ne olucağını düşünmeye başladım...

_____________________________

Umarım beğenirsininiz bu bölüm benim içime çok sindi