Bölüm 3

61 11 2
                                    

bölümlere sevdiğim yazarların sevdiğim sözleriyle başlicam...

' Yorma kendini.
Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin '

Charles Bukowski...

_________________________________________

Küçük kızın hayatı babası nederse onu yapmaktı bir dediğini iki etmemekti.Bir insan nasıl kendi çocukluğuna geç kalmış olabilirki ? O oldu işte kendi çocukluğunu yaşamadan büyüdü küçük kız her bir saniyede kendine ve babasına olan nefreti artı.Ne yapabilirdiki küçük kız babasına her karşı geldiğinde türlü türlü işkencelere marus kalırdı...

_________________________________________

Sabah telefonumdan gelen alarm sesiyle uyanmıştım. Bu gün büyük gündü Mardine gidiyorduk. Yani pilanımın ilk günü ilk adımı atıcaktım çok beklemeden hemen yüzümü yıkamak için banyoya gitim Meleğin bana alıştırdığı rutin bakımı yaptım ve banyodan çıkıp ginme odasına gidim.

Siyah bir mini takımımı giyindim

Siyah tek band topuklu ayakabımı giyip makyaj masasına oturup hafif bir makyaj yapıp odadan çıktım aşağıya indiğimde Mert yemek masasında oturmuş beni bekliyordu dün beklemeyelim diye evimde kalmasını istemiştim.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra hemen evden çıktık genelde kendi arabamı kulanırımama halimanına gideceğimiz için arabayı aldırmakla uraşmak istemedim. Arabaya binip yola çıktık. Biraz sesizlikten sonra mert bana yavru köpek bakışı atmaya başladı kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Ne oldu ya hemen kaşlarını çatın?"

"Ne isticeksin yine?"

"Bir şey istemicem ya sadece küçücük bir ricada bulunuçam"

Ben konuşmadan tekrar konuşmaya başladı

"Ama bak küçücük ha vAllaha"

"Eminim küçüktür. Neyse söyle ne istiyosun"

"Evammmm şu sinemin numarasını bana versene yaaa lütfen lütfen lütfen "

Dedi yavru köpek bakışı atmaya devam ederken ben ne dedim tabiki

"Hayır!"

Dedim kısa keserek Mertin yüzü düşüp

"Ya ne olucak kızım bir numara alttarafı"

"Hayır dedim "

" Niye lan niye"

"O kadını sevmiyorum çok itici ve yapmacık"

"Kız yolda gördüğü direğe bile yavşuyo yaa. "

Dedim hidetle Mertse güldü sinirle ona bakıp

"ne gülüyorsun lan!"

"Lan biliyorum sevmediğini şaka yaptım ne tepki vereceğini merak etim"

"İstesem iki saniyede alırım kızım numarayı"

"Ödüm koptu gerizekalı"

O gülerken- pardon anırırken ben ona sinirle bakıyodum. Bir süre sonra şöför geldiğimizi söyleyip kapımı açtı hemen hazırlatığım özel uçağa bindik .

Mert bana dönüp

"Kız şu senin yanından ayrılmayan japon yapıştırıcısı salih nerde"

Dedi bana. Bu çocuğun salihle alıp veremediği ne acaba çok merak ediyorum. Salihi çağırdıçındada yada bir yerde gördüğünde 'lan japon yapıştırıcısı' diyo salak artık bunu merak etiğimden ona dönüp

"Salihle alıp veremediğin ne hı?"

"Bi alıp veremediğim yok sadece hep senin yanındaya şimdi göremedim ondan merak etim"

"İyi bakalım dediğin gibi olsun"

Hostes yanımıza gelip Merte bakarak- pardon ağzına girererek konuşmaya başladı

"Ne içersiniz Mert beyciğim"

Ben yüzümü buruştururken Merte baktım o da aynı şekilde kıza bakıyodu
uzatmadan konuşmaya başladı

"Bir şey isteseydik çağırırdı şimdi defol git şurdan "

Kızın yüzü düştü biraz gerileyip gidecekti ki onu durdurup konuşmayı devr aldım

"Ha birde son uçuş yolculuğunun keyfini çıkar"

Kız hayretle bana bakıp

"Eva hanım ne diyosunuz siz?"

"Bence gayet açık bir şekilde söyledim"

"Ha anlamadıysanda söyliyim iyi dinle bak KO-VUL-DUN!"

Kız ağlamaya başlayıp

"Eva hanım lütfen bu işe çok ihtiyacım var"

Gülüp

"Hangi konuda ihtiyacın var annenmi hasta yoksa, ne sanıyosun sen aile geçmişini okumadığımı falanmı yada seni araştırmadığimı "

"Şunu unutma ben işe aldığım her kişiyi en ince ayrıntısına kadar araştırırım"

Yalvarmasını umursamadan tabletime döndüm ,diğer hosteste gelip götürdü kızı yaklaşık bir saat sonra uçak iniş yapıcağını anons eti kemerimi takıp beklemeye başladım .

10 dk sonra mardin havalimanına iniş
yaptık Mertle beraber uçaktan indik.

İndiğimizden beri herkezin gözü bizdeydi istanbuldan getirtiğim bir tomar korumayla kimgelse bakarım ama bacaklarıma bakıyorlardı sanırım giydiğim kiyafet yüzündendi. Umrumda değil sırf bu insanlar yüzünden kendi tarzımdan vazgeçmicektim. Hemen babamın hazırlatığıkonağa sürdü şöför bavularımız önceden getirildiği için bir sorun olmamıştı .

Araba yolculuğu boyunca sesizce düşüncelerimde kaybolmuştum, kendime verdiğim sözlerde kaybolmuştum, kendi yaşadığım hayata kaybolmuştum.

Mardinde ne bekliyo beni kim bilir...

Genç kız bilmiyoduki bir zamanlar gerçek değim dediği aşkı bulucağını, bu kitabın adı 'planlanmış intikam' olmamalıydı bu kitabın adı' beklenmedik aşk' olmalıydı...

_________________________________________

Merhabalar tekrar umarım beğenmişsinizdir , ben çok beğendim çünkü hadi bir sonraki bölümde görüşürüz😘😊🤗

PİLANLANMIŞ İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin