Bölüm şarkısı: sezen aksu, küçüğüm.
Iyi okumalar🎀🐚
1998
Andaç kasette çalan şarkı ile annesine,ay parçasına saçlarını ördürüyordu. Bi yandan şarkıya eşlik eden andaç biten saçlarıyla arkasına dönüp annesinin yanaklarını kocaman kocaman öptü. Işte dedi, işte bu benim annem.
Andaç yerinden sevinçle zıpladı, sıkı sıkı sardı annesinin boynunu. Sanki bir daha o cennet kokulu boynu bulamıcakmış gibi. Güldü kader buna hemde en acılısından. Meğer küçücük andaç hiç birşeyden haberi yoktu. Annesi dolu dolu baktı gözlerine. Içten içe kan ağladı kalbi. Onu kaybetme duygusu ele geçirdi zihnini. Zekası neler olabileceğini tahmin edebiliyordu. O nasıl kurtulamadıysa kızıda kurtulamıcaktı.
Çünkü annelerinin kaderini kızları yüklenirdi omuzlarına.
"Anne! Babama saçlarımı gösterelim mi? Hatta bu sefer saçlarımı senin ördüğünü söylicem."
"Söyleyelim bitanem, baban örgülü saçlarını çok seviyor bunu biliyorsun. Hadi gel saçlarına kurdeleni takalım bebeğim."
Bilerek taktı o tokayı, bilerek taktı o urganı boynuna. Geleceği için diye geçirdi içinden billur. Geleceği için.
Küçük kız atladı annesinin kucağından. Koşarak çıktı odasından. Hemen babasının çalışma odasına geldi tam kolunu kaldırıp kapıyı açıcakken zaten açık olduğunu gördü. Ilk başta girmedi içeriye açık olan boşluktan kısa boyuyla baktı odaya. Babası karşısındaki adamla kavga ediyordu. Andaç hiç birşey anlamadı. Babasının karşısında bağıran adama baktı sadece arkasını görebiliyordu. O yüzden onun kim olduğunu bilemedi. Andaç anlamaz gözlerle babasının söylediği sözleri dinledi
"Böyle birşey yapamıcağımı sende biliyorsun kerim! Geleceği için savaşıyorum. Ne yapsaydım ömer gibi ölmesi için elimden geleni ardıma koymasamıydım! Ben andaç için varım bu hayatta zaten en kısa zamanda ölüp gidicem. Ölmeden garantisini almam lazım! Ben hiç bir zaman ömer gibi olmıcağım kerim."
Andaç bu konuşulanlardan hiç birşey anlamamıştı. Ne ölmesi ne savaşması diye geçirdi içinden. Boşverip kapıyı kısa kollarıyla sonuna kadar açtı. Kollarını iki yana açıp babasına koştu.
"Babaaa! Bakkk bu sefer saçlarımı annem ördü."
Cihanşah donup kaldı bianda. Içeriye giren küçük bedene baktı. Gözleri sızladı, burnunun direği sızladı. Nasıl yapıcaktı küçük bebeğine?
"Bebeğim, ne güzel olmuşsun sen öyle." Cihanşah küçük bebeğini kucağına alıp saçlarını kokladı üstüne sert bi öpücük bıraktı.
"Ohh, mis kokulum benim. Ay parçam nede güzel kokuyorsun sen."
Andaç babasının saçlarını öpmesiyle daha çok heyecanlandı. Resmen adamın kucağından zıplayıp havalara uçacak gibiydi.
Bir kez daha yanıp kül oldu cihanşah. Aklına gelenlerle daha çok yandı sanki.
1997
13 temmuzAndaç anlamaz gözlerle baktı bulunduğu ortama. Herkes ayrı ayrı yerlerde oturmuş haykırarak ağlıyordu. Ne olduğunu çözemedi andaç. Acaba anneleri onun gibi saçlarını en önemli gününde örmemişti diye geçirdi içinden. Hepsine sarılıp ağlamak istedi o an. Teselli etmek istedi. Gece onlar uyurken annesinin gelip yinede saçlarını örüceğini söylemek istedi ama bişey yapamadı. Buna gücü yetmedi. Annesini istedi andaç. Babasının ona ay saçlım demesini istedi ana anne ile babası yoktu.
Onu kucağında tutan kadına baktı andaç. kimdi ki bu kadın? Andaç tam inmek için çırpınacakken bi kadın daha geldi yanına. Bu babaannesiydi. Hızlıca andaçı kucağına aldı ve ordan uzaklaştı. Kefayetsiz kalıyordu kelimeler. Kadın şaşırdı nasıl açıklacağına.
"Babaanne noluyor, bu ablalar niye ağlıyolar? Yoksa onlarında mı anneleri saçlarını örmedi. Bugün benim doğum günümdü ama annem örmedi saçlarımı. Şimdide yanımda yok, noluyor?"
Kadın yavaşça yutkundu. andaçı arbanın arkasına bindirdi. Hemen onun karşısına oturdu.
" bebeğim benim ay yüzlü bitanem. Bu senin için can cazım. Bu senin geleceğin için bebeğim. Sakın ağlama andaç, eğer ağlarşan annen bir daha saçlarını örmez. Beni iyi dinle. Sen andaç karasın sakın boynunu bükme. Bu geleceğin içinde geçerli."
Nasıl diyeceğini bilemedi munevver. Dona kaldı sanki.
"Artık ikimiz varız bu dünyada. Annen ve baban gitti andaç. Artık yoklar. Annenle baban öldüler bitanem."
Sanki zaman durdu o an herkes tepetaklak oldu sanki. Herşey yıkıldı. Eşyaların altında ezildi sanki araba. Ama birtek andaç yerinden oynamadı. Ne olduğu idrak edemiyordu. Andaçın zihninde bu kelimeler çözülemez haldeydi. Zekası bile izin vermedi bu kelimelere. Acaba annem yine gelir mi saçlarımı örmeye diye geçirdi içinden andaç.
Herkes öldü birtek andaç kaldı o an. Hersey yıkıldı birtek andaç ayakta kaldı.
Herşey gitti bir tek o kurdele kaldı.Bölüm sonu🎀
Karşınızda yep yeni bir kurguyla varımm. Ilk kez bu tarzda bir kitap yazıyorum. Aslında cok kitap yazdım ama hiçbirini yayınlamadım çünkü emin değildim hiç birşeyden. Bu bölümü bile zar zor yazdım. Büyük bi ihtimal bölüm biriktirip öyle atarım artık. Çünkü yakında okullar açılacak ve boş bi zamanim anca kafta sonu olur. O yüzden bölümler hafta sonu gelicek. Bugün günüm boştu o yuzden şimdiden attım bölümü.
Umarım ilk bölümü beğenmişsinizdir. Sizleri kocaman öpüyorum. Diğer bölümlerde görüşürüz.🎀
Insta:coawyst
Tiktok:jennieninrealgff
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURDELE
Mystery / Thrillerurgan gibi boynuma dolanan kurdeleye baktım, bu benim kaderimdi, bu benim hayatımdı, bu benim sonumdu. yazılan her satırda onu hatırladım. Yandım yok oldum. Okyonuz cayır cayır yanıyor hissediyor musun balık? Yazdığım her satırda sen varken bu...