Geçmişin misafirleri

10 1 110
                                    

Karşımda ki koca adam bileklerimi tutarken dudaklarımdan sadece tek bir kelime çıktı "hırsız"

Bileklerimi ondan kurtarıp bir adım uzaklaştım
Resmen şuan bir hırsızla burun burunaydım
Kalbim göğüs kafesime baskı yaparken adamın kaşları çatıldı
Hırsız demem zoruna mı gitmişti?

"Hırsız olsam neden kapıdan gireyim?" Kalın sesiyle afalladım
Hırsız olmak için fazla zengin bir sesi vardı
Koca cüssene aldırmadan parmağımı yüzüne salladım "Ben bilmem, hırsız olan sensin"

Koyu renk gözlerini kıstı ve sadece baktı.

"Belki de kapıdan değil de pencered-"
Kafama dank eden şeyle odamın terasına baktım bahçeye bakan tek pencere bana ait olan odanındı
"Benim odama mı girecektin!?" Şok içinde kurduğum cümleyle az önce baktığım yere baktı
Hem hırsız hem sapık.

Bir adım daha uzaklaştım
Keşke çığlık atsaydım.

"Kafadan kontak mısın?"
Sorusuyla kaşlarım çatıldı "Ne münasebet"
"Öyle konuşuyorsun"
Onu taklit etmemek için zor durdum.

Arkasını dönüp gitmesini beklemiyordum
"Nereye!?" Gittiği yere baktığımda hemen yan tarafımızda ki siyah demir kapılı eve ilerlediğini gördüm.

"Orayı mı soyacaksın?"
Bu nasıl bir rahatlıktı Allahım!

Arkasını dönüp yine sadece deli olup olmadığımı kontrol etti ve tekrar yürümeden önce tok bir sesle konuştu "git uyu"

Boş boş bakıp arkasından yürüdüm "Seni şikayet edebilirim" yine tepki vermedi
Bu ne biçim hırsızdı
İnsan biraz korkardı
Bunu sorma ihtiyacı hissedip konuştum "Niye korkmuyorsun, Şuan beni canımla tehdit etmen gerekiyor."

Bir hışımla arkasını döndü
Sanırım tahammülü kalmamıştı
Sende işimi doğru düzgün yapsaydın.

"Bunu neden yapayım?"
"Çünkü sen hırsızsın"
Elini ensesine atıp koyu renk saçlarını sertçe karıştırdı
Kol kasları gereksiz bir şekilde şişmişti
Sanırım beni boğmak için ısınıyordu
"Gitmen için ne yapmam lazım?"

Gülmeden edemedim "Sen beni salak mı sanıyorsun?" Para ile beni susturmaya çalışsa çok gülerdim
Hırsız ama para teklif ediyor
Neyse anladınız.

"Şuan evet"
"Hah!" dedim sanki kendi çok zeki
"İnsan" dedim "yani hırsızlar kapıdan değil bacadan girer" ardından elimi belime koyup baştan aşağı süzdüm onu
Boyu kaçtı bu adamın?
Çünkü bacadan girmeye kalkışsa onun için kapıdan çok daha zor bir yol olurdu.

"Sen işe yeni mi başladın?"
Düz düz bakmaya devam etti "Hiç mi üstün yok, kimse söylemedi mi bunu ya"

Kaslı kollarından birini demir kapıya koydu "Ne anlatıyorsun kızım sen?" Kaşlarım havalandı
Hatasını yüzüne vurmam mı hoşuna gitmemişti, biraz eleştiriye açık olmalıydı yoksa daha çok sinirlenirdi.

"Kağan!" Ablamın sesini duyduğumda çölde su bulmuş kadar mutlu oldum "abla bu adam h-"
"Hoşgeldin"
Derken
Adını nerden biliyordu?

Ablam beni es geçip kağan denen adama sarıldı
Nida bile adamın göğsüne zor yetişmişti
Bile diyorum çünkü Nida uzun bir kadındı
Bir dakika
ONLAR TANIŞIYOR MUYDU!?

"Nerelerdeydin?" diye sordu karşısında yerini alırken "aradım açmadın"
Alınmış gibi sesler çıkardı
Onlar.. nasıl ya?

"Kapalıydı telefonum,yeni gördüm mesajını"
"Neyse ki görmüşsün"
Bir alınma cümlesi daha
Tamam daha fazla ağzımı açık tutamayıp aralarına girdim ve yüzümde ki şok ifadesini görsün diye Nidaya döndüm

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MEFTUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin