12

223 31 23
                                    

"Seokjin..."

"Seokjin dayanamıyorum artık."

Sertleşmeye başlamıştım ve Seokjin'in bedenime kondurduğu öpücükler hiç iyi gelmiyordu. Seokjin'in öpücükleri boynumu buldu tekrar, kasıklarıma bedenini bastırınca inlemeye başladım. Daha fazlasını istiyordum. Seokjin'in yüzünü ellerimle kavradım kendime çekip dudaklarımı birleştirdim. Dudaklarımın arasına süzülen dudakları iniltimle buluştu, nefesimiz kesilene kadar dillerimiz dans etti. Dudaklarımızı ayırınca Seokjin beni inceliyordu sonra geriye çekildi yüzünde bir gülümsemeyle. Dudağımı ısırıp ona baktım. Elleri kemerimi buldu, hızla açıp pantolonumu üzerimden çıkardı. Bir elini sertliğime götürüp gezdirmeye başladı, her dokunuşu tenimi yakıyordu, artık benim de sabrım kalmamıştı.

"Kendini bana bırak Taehyung, ben şimdi halledeceğim."

"Bekliyorum güzelim."

Tekrar yaklaşmıştı bana usulca, elleriyle boğazımı kavradı.

"Ne yapıyorsun güzelim?"

"Sana bana artık güzelim deme demiştim." boğazımı sıkmaya başladı, çırpınmaya başladım. Bağırırken uyandım hemen yataktan doğruldum. Etrafıma baktım, yanımda Jungkook'un yattığını görünce ağzımı hemen kapattım. Rüya görürken ses çıkarmamışımdır diye umdum.

Seokjin'in beni öldürmeye çalıştığını hep görüyordum da onunla hiç ıslak rüya görmemiştim. Hızla yataktan kalkıp lavaboya gitmiştim, sertliğime bakıp dudağımı ısırmıştım.

Seokjin'i arzulamaya başlamıştım ve bu hiç hoşuma gitmedi. Artık abimi aldatan kişi olduğunu kendime hatırlatmak bile beni durduramıyordu. Ondan nefret etmem gerekiyordu, ona bakınca iğrenmem gerekiyordu. Bu durumdan nefret ettim. Ondan hoşlanıyordum sanırım.

---

Namjoon yataktan kalkınca üstünün değiştirilmiş olduğunu fark etti, dün gece neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Odadan çıkıp lavaboya gidecekken mutfakta sesler duydu ve oraya doğru gitti. Jimin'di bu fakat üzerinde Taehyung'un kıyafetleri vardı. Namjoon'un kalbi hızlanıp ter basmıştı. Her şey gözlerinin önünde diye düşünüyordu.

Mutfağa gidip bardağa su koyup içti, yemek masasının yanına gidip kendine bir sandalye çekip oturdu.

"Akşam burada mı kaldın Jimin?" diye sordu.

Jimin hazırladığı sandviçleri masaya koyup oturdu.

"Ee bu halde sabah gelecek halim yok ya? Kendi kıyafetlerim var çok şükür." hazırladığı sandviçlerden birini Namjoon'a uzattı, Namjoon da koca bir ısırık alıp konuşmaya devam etti.

"Ne bileyim, seni bu halde, Taehyung'un kıyafetleriyle görünce merak ettim."

"Haa sen dün gece ne oldu hatırlamıyorsun değil mi?" sırıttı Jimin. Namjoon yutkunmuştu, dün gece neler olduğunu merak ediyordu ama sormaya da korkuyordu. Yine de merakına yenik düşüp sordu.

"Dün gece ne oldu?"

Jimin elini beline götürüp yüzünü ekşitti.

"Cidden hatırlamıyor musun?"

Namjoon'un kafasından bir sürü şey geçiyordu, Jimin neden belini tuttu, neden Taehyung'un kıyafetleri üzerinde var. Şu an gördüğü her şeyi unutup hayatına devam etmek istiyordu ama bu imkansızdı.

"Taehyung ve sen... İkiniz..."

"Boş ver sen Taehyung'u. Dün ne halt ettin hatırlamıyor musun?"

"Belin..."

Revenge | TaejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin