beauté renversante

0.4

Jungkook

"Aşkımı kabul etmen"

Gözlerime öyle bakıyordu ki yoğunluğu altında eziliyordum. Sözlerinden hemen sonra dudaklarıma indi bakışları, kalbim yerinden çıkacaktı sanki onun bakmasıyla bende bakışlarımı onun dudaklarına indirdim. Elleri ince belimi tam anlamıyla sardığı zaman bende ellerimi boynuna çıkarmış kafam hafif eğik bir şekilde yaklaşıyorduk birbirimize. Tam dudaklarımız birleşmesine saniyeler kala bir çıtırtı duyuldu ikimizde kafamızı o tarafa çevirmemiz ile henüz gerçekleşmemiş öpücüğümüz şimdiden bölünmüştü.

Deltam'a baktığım zaman gözleri kırmızı bir şekilde sesin geldiği yere doğru bakıyordu. Eşi ile özel anının bozulmasından ötürü Delta'sı çok sinirli olmalıydı ellerini belimden çekip sesin geldiği yere doğru gidecekti ki kollarından tuttum onu eğer orada birisi varsa ölmesi dahi muhtemeldi. Her ne kadar utansam da dudaklarımı onun yanaklarına bastırmıştım. Dudaklarımı hissetmesi ile belimi daha sıkı kavrayıp gözlerini kapatması bir oldu kafası hafif yana dönük olduğu için daha kolay öpüyordum onu. Dudaklarımı ömrümün sonuna kadar teninde gezdirebilirdim öylesine güzel bi teni vardı ki hiç sıkılmadan onu saatlerce öpebilirdim. Ne yazık ki bi süre sonra dudaklarımı yanağından çekmek zorunda kaldım. Biraz daha sakinleştiğini görüyordum en azından az önceki gibi birini parçalayacak kadar sinirli değildi.

"Kim var orada!"

Yüksek sesi ile irkilmiştim kolları arasında sıçramım ile hemen bana doğru dönmüş ve özür dilemişti.

"Gidip bakalım mı Deltam"

"Sen burda bekle bebeğim ben bakıp gelirim"

Bebeğim... Bana bebeğim demişti itirafını yaparken de güzelim demişti daha önce belkide milyonlarca iltifat aldım ama bunların en küçüğünü bile Deltam söyleyince etkisi çok daha farklı oluyordu üzerimde cevap vermemi beklemeden o tarafa doğru gitmişti zaten şoka girdiğim için pek de bi cevap verme şansı tanımamıştı.

Kafamı çevirip ona baktığımda çalıların oraya yaklaştığını gördüm. Bende onun arkasından bir kaç adım atıp biraz yaklaştım ona. Çalıları kaldırması ile bir kedinin oradan çıkması bir oldu. Kediyi görür görmez yüzümde hemen büyük bir gülümseme meydana geldi. Direkt Deltam'ın yanına adımladım kedi ise zaten Delta'dan korkup kucağıma atlamıştı sanırım kurdu onu ürkütmüştü. Kucağımda ki yavru kedi ile gülümsemeyerek oynarken Delta'nın mırıldanan sesini işittim.

"Bir kedi yüzünden bölündüğüne inanamıyorum"

Yüzü benden başka tarafa çevrili yüzünde somurtkan bir ifade vardı. Bu beni ister istemez daha da çok güldürürken bana doğru dönmüş ve yüzümde gülümsemem ile ona baktığımı görünce bakışları gülümsememe değdi dudağının kenarı hafif kıvrılırken konuştu.

"Çok mu mutlu oldun"

"Zaten mutluydum şimdi daha da mutlu oldum Deltam"

Kucağımda hareket eden kediye öpücük kondurmaya başladım. Gözüm Taehyung'a kaydığında ise kaşları çatık bir biçimde dudaklarımı değdirdiğim kedinin kafasına bakıyordu. Bir dakika şimdi o beni kediden mi kıskanmıştı?

"Deltalar eşleri konusunda oldukça kıskanç ve hassaslardır gguk"

Kurdumun da söylemesi ile gerçekten ne kadar kıskanç olduğunu bir kere daha teyit etmiş oldum. Yüzünde minik gülümsemem ile ona yaklaşıp başımı göğsüne yaslamıştım. Başımı ona yaslamam ile bütün bedeni kasılmış elleri belime gitmişti sıkıca sarmıştı uzun damarlı kolları benim ince belimi. Kafamı kaldırıp kucağımda kedi minik gülümsemem ile ona bakarak konuştum.