Countryhuman World War 3

18

Sırtı duvara tekrar vurulduğunda duvardada kocaman bir çatlak oluşmuştu. Daha fazla dayanamıyordu hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Almanyanın mavi gözleri bu görüntüyle kızıla dönmeye başladı içindeki aç kurtun gözleri açılmıştı. Kucağında siktiği bu kadın Tanrıça gibi görünüyordu. Ağlayan muhtaç tanrıçayı daha çok ağlatmak istedi daha çok muhtaç kalsın istedi onu kendine ait yapmak istiyordu:

-Nasıl göründüğünün farkındamısın acaba?

Terli yüzünü kedi gibi suratına sürüyordu boynundan itibaren heryeri morluk, kızarıklık ve diş izleriyle kaplıydı. Onun izleriyle kaplıydı bu kutsal görüntüyü dahada güzelleştirip birde ağlıyordu:

-Ne cüretle böyle harika görünürsün seni cam bir fanusa kapatmamam için bana bir sebep ver.

Türkiye zevkten kendinden geçmişti yarım yamalak algılıyordu herşeyi yinede ateşle oynamaktan geri durmayacaktı:

-Son hamleni yap o zaman seni durduran ne?

Sabahtan beri zehrini akıtmasını bekliyordu Almanyanın fakat bu vahşi adam bir türlü yapmıyordu tereddüt ediyordu:

-Yapamam yıldız zarar görürsün.

Terli anlını Türkiyenin anlına dayadı heterokrami gözler ve mavi gözler karşı kaşıyaydılar:

-Bir kez olsun sorumluluklarını unut ve canın ne isterse onu yap binlerce atom bombasından sağ çıktım ben.

Almanya kendisine kararlılıkla bakan gözlerin en içine bakıyordu sanki ne kadar derine bakarsa o kadar gerçeği görücekti:

-Yap hadi.

Almanya aldığı onayla Türkiyenin içinde hızlandı inlemeler birbirine karışırken dişleri uzadı. Daha da hızlandı sona yaklaştıklarını hissettiğinde dişlerini Türkiyenin boynuna sapladı:

-Ahhhh.

Türkiye öyle bir çığlık koparmıştı ki tüm sarayda yankılanmıştı sesi Almanya umursamadan zehrini akıtmaya devam ediyordu. Öyle tatlı öyle harika bir histiki bu sanki omuzlarındaki yük zehir aktıkça yok oluyordu diğer ülkelerin buna neden bu kadar bağımlı olduklarını şimdi anlıyordu işte daha fazla vermek istiyordu daha çok Türkiyenin bedenini sıkı sıkıya sardı sanki bıraksa koşa koşa kaçıcaktı ondan. Oysaki en başından beri yanındaydı her zaman. Sonunda dişlerini çıkardı kollarında baygın yatan Türkiye ile panikledi:

-Türkiye?

Ses gelmediğinde hem zehir vermenin hemde endişeyle titremeye başladı:

-Türkiye, Türkiye kendine gel!

Genç kadını sarsıyordu durmadan neredeyse ağlıyacaktı:

-Özürdilerim özürdilerim tek bir kez kendimi serbest bıraktım ve olana bak seni asla dinlememeliydim iğrenç biriyim ben hıghk.

-Ağlamayı kesip içimden çıkarmısın artık biraz rahatsız edicide.

Almanya şaşkınlıkla baktı suratına:

-Ne bakıyorsun aval aval suratıma çıksana içimden uykum geldi.

-S-sen iyisin?

-Tabiki iyiyim karşılıksız yüklü zehir alındığında bayılabiliriz bir kaç dakika kendimizi toparlamak için, bilmiyormuydun?

-Ben daha önce yapmadım.

Türkiyenin gözleri yalandan şokla açıldı öyle güzel rol kesiyordu ki neredeyse kendi bile inanacaktı:

-Almanya sen şakamı yapıyorsun?

Almanyanın tuhaf surat ifadesiyle kahkaha atmaya başladı. Almanya kendisini yavaşça yere bıraktı suratında öyle bir ifade vardı ki hem utançla kızarmış hemde kendiyle dalga geçen çocukluk arkadaşıyla ağlamaklı olmuştu. Yerde iki büklüm kakahakaha atıyordu Türkiye:

-Sen şaka yapmıyorsun ahabahhahajabaj.

Yüzüne damlayan gözyaşıyla zar zor durdurdu kendini Almanya ağlıyordu:

-Hayır Hans lütfen ağlama amacım dalga geçmek değildi.

Türkiye ayağa kalkıp yakışıklı suratını elleri arasına aldı:

-Bu hayatımda yaptığım en iyi sexti ve ilkkin olması çok komik geldi sadece.

-Gerçekten mi?

Almanya öyle masum öyle şirin görünüyordu ki ısırası gelmişti:

-Gerçekten.

Dudaklarına masum bir öpücük kondurdu:

-Öyle şirin görünüyorsun ki ısırmak istiyorum seni.

-Şirinmi?

Almanya şaşkın ördek yavrusu gibi bakıyordu çocukluğundan beri ilk kez biri ona şirin diyordu ilk kez biri şefkatle bakıyordu:

-Evet şirinsin, düşüncelisin ve zekisin her zaman en ince ayrıntıları sen düşünüp çözüm bulursun benim salak saçma triplerime bile katlanırsın sen mükemmelliyetin tanımısın benim için.

Kalbi öyle hızlı atıyordu ki yerinden fırlıyacak gibiydi. Sıkı sıkı sarıldı çocukluk arkadaşına yorgun bedeni kucağına alıp yatağa yöneldi. Nazikçe bıraktı genç kadını:

-Ama her zaman kendi kendine çözmeye çalışıyorsun daima kendini suçluyor ve zorluyorsun lütfen bırak sana yardım edeyim.

Almanya buğulu gözlere baktı bu halleriyle bile parıl parıldı gözleri ince narin elleri kemikli yüzünü okşuyordu. Mest oldu kokusuyla, şefkatiyle kendisini bir kitap gibi okumasıyla mest oldu kalbi eriyordu adeta ilk kez birinin onu kabul etmesiyle içi kıpır kıpırdı:

-Yönergeyi kabul et ve en büyük yükün hafiflesin hiçbir şeye hiçbir şekilde boyun eğmek zorunda değilsin.

Almanya tereddütsüz dolgun dudakları öpmeye başladı nazikçe işte bu teslimiyetin ve itaatin ilk adımıydı.

Evet Türkiye Almanyayı öldürmedi sizce planı ne?