3- Bekçi Köpeği Suna Rintarou

258 34 30
                                    

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

***

"Allah belanızı versin sizin, orospu çocukları, küfür edince küfür etti oluyorum sonra." Bara yaklaşırken söylenerek tişörtümü kendimden uzaklaştırdım. "Afedersin?" Barmene doğru konuştuğumda bana arkası dönük olan çocuk elini hava salladı.

"Affettim." 

"Ne? Hayır lan, bakar mısın?"

"Bakarım." Kaşlarım iyice çatılırken tezgaha doğru eğildim.

"Baksana lan o zaman!" Çocuk irkilerek bana döndüğünde bağırdığıma pişman olarak geri çekildim. Bu oydu günlerdir peşinde dolandığım, sırf daha çok görebileyim diye alkol bağımlısı olduğum barmen. Suna Rintarou. Buraya onun için gelen tek kişi de ben değildim, çünkü onun ismini ve daha birçok şeyi hakkında konuşan kızlardan öğrenmiştim.

Evli değildi mesela buna emindim.
Ellerinde tonlarca yüzük vardı ama hiçbiri nişan yüzüğü değildi, sanırım.

"Bakıyorum, baktığıma memnunum." Elimi enseme atarken sevimlice gülümsemeye çalıştım. Işıklandırma beyaz tenine vuruyor ve yeşil gözlerini belirginleştiriyordu. Müzik yüzünden beni duyamayacağından o an endişe ettim, ses tonumu nasıl ayarlayacağımı bilmiyordum.

"Erkekler tuvaletinde kavga çıkmış haberiniz olsun." Tek eliyle yorgun bakan gözlerini ovuşturduktan sonra diğer eliyle yanında içki hazırlayan çocuğu dürttü.

"Kags' gidip Iwa'ya haber versene." Mavi gözlü çocuk boş bakışlarıyla Suna'yı izledi. Az önce bağırdığım kişinin bu maviş olduğunu sanmıştım.

"Neden ben yapıyorum?"

"Çünkü yukarı çıkmaya üşeniyorum."

"Mantıklı değil."

"Sana turuncu saçlı sevgili bulacağım Kags, git ve Iwaizumi'ye kavga var de." Mavi gözlü oğlan kafasını sallayarak tezgahın arkasından çıktı ve gözden kayboldu. Bu sırada Suna tekrardan bana döndü. "Sorun çözüldü."

"Harika, peki oralarda ıslak mendil var mı? Dayak yemekten korkunca tuvalete giremedim."

"Güzel yüzüne yazık olurdu." Tezgahın göremediğim kısmından bir bez alarak lavaboda ıslattı ve bana uzattı. O an aklımda sadece söylediği şey vardı, yüzüm güzel miydi gerçekten?

"Teşekkür ederim."

"Bez için mi iltifat için mi?"

"Bez için, gerçekleri duymaya alışığım." Yalanını sikeyim Osamu. Kaşları yavaşça havalandı.

"İsmin ne?"

"Osamu." Yüzünde bir gülümseme oluşurken bir şey daha söylemek için dudaklarını aradı. Başka bir taraftan birileri ona seslendiğinde dudaklarını tekrar kapatarak onlara yöneldi. Pembe dudaklarından, bir şeyler daha duymayı istiyordum. Ya da öpmeyi, sapıklaşma Osamu.

Adama vericem derken iyiydi, öpmeyi istemek mi suç oldu sanki?

"Atsumu?" Yan tarafta bana şokla bakan siyah saçlı çocuğa döndüm, insanın ikiz kardeşi olunca bu tarz şeylere çok alışıyordu. "Saçlarını mı boyattın sen?" Kıvırcık saçlı çocuk çatık kaşlarıyla bana bakıyordu, kafamı iki yana salladım ve elimdeki ıslak bezle tişörtümü silmeye başladım.

"Ben Atsumu değilim, kendisi ikizim olur." Gözlerim hafifçe kısıldı, bir yerden tanıdık geliyordu ama... Siktir, ikinci Sakusa. "Sakusa değil mi?"

Şimdi Var ❦ sunaosaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin