Ağlamam Zaman Aldı

184 12 6
                                    

Kafam, vücudumdan tonlarca kat ağır gibiydi, bedenim bu zevkin bitmemesi için yalvarıyordu. Ön tarafım, tamamen ıslaktı, bacaklarımı birbirine bastırdım,eğer yarım saat içinde biriyle yatmazsam kendi içimde patlayacaktım. Ağzım günlerce aç bırakılmış ve sonunda kızarmış tavuk görmüş gibi sulanıyordu. Karşıdaki adama göz kırptım, geldiğimden beri bana içki ısamarlıyor ve tüm vücudumu gözleriyle sömürüyordu. Etrafımdaki seslere aldırmadan karşı masaya yürüdüm. Adamın kalkmış aletinin üstüne, tam kucağına oturdum. Eli eteğimin altını yavaş yavaş okşarken, kendimi ona daha çok bastırdım. Tam şu anda onu vajinamın içinde arzuluyor, göğüslerimin içi emilmek ve ısırılmak için sızlıyordu. Kumaş pantolonuna daha çok gel git hareketleri yapmaya başladım, dudakları boynum ve göğüslerimin arasındaki kemikleri acımasızca öpüyor ve bu tenimde yanma hissi uyandırıyordu. Kulağına daha çok bekleyemeyeceğimi söylemek için Tuvalete diye fısıldadım. Beni kucağında taşımaya devam ediyordu ancak tuvalete değil çıkış kapısına yöneldi, resmen ön tarafım kaşınıyor ve orgazm için çığlık atıyordu.

Gecenin soğuğu azgınlığmı zerre etkilemezken, zonklayan Cinsel bölgelerim kumaş parçalarından yavaş yavaş kurtuluyordu. Elleri ile askılımı çıkarttı siyah dantelli sutyenimi tek hamlede fırlattı. Isırmaya devam ediyor ve meme uçlarımı yeni doğmuş aç bir çocuk edasıyla içiyordu. Alt tarafım boşalmamdan dolayı tamamen ıslak orgazma hazır bekliyordu. Arabanın arka koltuğunda zevk ve ihtiyaçla çığlık atıyordum. Nihayet pantolonunu ve boxırını çıkarttı.Kilotumu avını yakalamış bir aslan gibi uğraşmadan aldı. Aletini yavaş yavaş içime doğru itti, tırnaklarım sırtında tırmık izleri bırakırken, içlerinde deri tanecikleri kalıyordu. Git gide hızını arttırdı. Daha hızlı ve daha hızlı, saniyede en az iki kez içeri dışarı yapmış oluyordu. Ön tarafım, vajinam alevler içindeydi, sesini kulaklarımda duymam, beklediğimden kısa sürdü. Dur, ne yapıyorsun, sen asla kendini kullandırmazssın. Bu sen değilsin. Daha çok inledim ve daha çok bastırdım ona kendimi. Öpmeye başladım açıktaki sırtını.

Sonra tüm alev üstüne bir avuç kum atılmış gibi söndü. Başım dönmeye ve midem bulanmaya başladı. "Sanırım kusuyorum "dedim. Üzerimden çekildi, siyah deri,bu kısa elbisenin toparlanması gerken bir kısmı yoktu. Kilotum olmadan çıktım arabadan ve ağaç kenarına koştum. Günlerdir yemek yemememe rağmen, safran sıvısı zehirli bir tatla aktı toprağa. Farkında olmadan ağlamaya başladım. Göz yaşları yerini derin hıçkırıklara bıraktı, "sen iyi misin? "diye sordu adını bile bilmediğim bu adam. Sözlükteki anlamıyla iyi.

Ama ben iyi değildim.

Unutmaya çalışmak yerine sırf onun beni uyaran sesini duymak için her gece tanımadığım insanlarla sex yapıyordum. Elimden tuttu ve beni kaldırdı. Yakışıklı sayılabilir bir yüzü vardı, mavi gözleri arkadaş canlısıydı. Mavi gözler, mavi gözler,mavi gözler.

İçimdeki tüm öfkeyi ağlayarak çıkartmak istedim. Sadece daha çok sarsıldım,
"Biraz sakinleşmeye ne dersin "kafamı hızlıca salladım. Arabasına geri döndük. Yanındaki koltuğa oturdum. Ona söyle, ona söyle.

"Ben Lezbiyenim 'dedim.

Bana baktı ve gülümsedi "Sanırım bu neden önüne gelen her erkekle yattığını açıklıyor, tahmin etmiştim "elini sıkmam için uzattı. "10 yıldır psikoloğum "

Ve bende sıktım. "Onu çok özlüyorum" dedim. Gözlerimi arabanın kaset gözüne odakladım. Anılarım bana geri dönüyordu." Sarı ipek gibi saçlarını okşamayı özledim, minik yüzünü avuçlarımın içine almayı, ona sarılmayı..... Ve en sonunda sesini unutmaya başlamıştım, bu en büyük korkum olmuştu. Bulduğum geçici çözüm çok işe yaradı ama. Biriyle yatınca bana hala kafamın içinden kaşlarını çatıyor,ve kıskanıyor. "

"Ben"dedi, "ben sevdiğimiz insanları öyle yada böyle kaybettiğimizde,unutmak yerine hatırlama taraftarıyım, eşim geçen yıl öldü "
"Çok üzgünüm "
"Olma,o hala kafamın içinde benimle sevişiyor "minik bir kahkaha attık. "Adım Barbara "sesim memnuniyetle çıkmıştı.
"Ben Ian, seni tanımak çok hoş,ne zaman konuşmak istersen telefon numaram burda" Üzerinde yardım hattı olan bir numara ve minik elyazısıyla özel numarası vardı. Yanağına küçük bir öpücük bırakıp arabadan indim. Yürümek iyi olurdu.

İçgüdülerim arkamı dönmemi emrediyordu. Beni etkisi altına alan bir şey tarafından etkisiz bırakılmıştım. Bara doğru kafamı çevirdiğimde sarı düz saçları, kot şortu göğüslerinde biten nirvana tişörtü ile onu gördüm. Zamanın etrafımda duruşuna şahit oldum. Arkasında kaslı bir adamla çok ateşli bir dansın içindeydi. Ve ben onun için yanmış, hatta tükenmiştim. Küllerim geceye savrulurken onu ilk kez, liseden sonra, tam 3 yıl sonra ilk kez gördüm. Kalbim kronik bir şekilde adı her anıldığında benden bağımsız atardı. İsmi dudaklarımdan fısıltı halinde döküldü
"Cara"

Yere yığılmak, ona ulaşıp dudaklarına yapışmak, yada tokat atmak seçeneklerin arasındaydı. Ben ise ağlamayı seçtim, ama içimdeki her duygu uyuşup kalmıştı. En ücra köşeme kadar terk edilişinin tadı genzimi yakıyor nefesimi kesiyordu.

Ve sonra

sonra ağlamam zaman aldı.

Herkese selamlaaaar, öncelikle eğer beğendiyseniz lütfen devamını yazacak cesareti benden esirgemeyin. Oy ve yorumlarınız çok önemli. Lezbiyenlerin olduğu bir hikaye nasıl bir tepki alır bilmiyorum ancak bende bir biseksüel olarak, kesinlikle bu hikayenin dikkate alınması taraftarıyım.

Kendine iyi bak

XOXOXOXOXOXOXOXO

Ağlamam Zaman AldıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin