EN YAKININDA

16 3 0
                                    

Hadi başlayalım...

Tam da burnunuzun dibinde ki ni aramaya niyetlendiniz mi ?
Tamda yanımda ruhunu karşımda, bedeni  ise benden tamamen uzakta hareketsiz çürümek üzere yatıyordu..

Günlerim onundu , vakitlerim onundu ve o artık hiç birine sahip değil....

Telefonumun çalması ile olduğum yerden dürtüldüm...

"Efendim anne"

"Artık bizi görmeye gelmiyor gibisin"

"Müsait olamıyorum"

"Tatildesin, bırak yalanı"

"Ann-" cümlemi kesti ses tonu sakinliğini korumaya çalışıyordu ama bir yandanda telefondan uçup yanıma gelecek gibiydi.

"Artık evlen , okul var diye bir şey demedik ama liseden sonra iyice saldın kendini-"

"Açma şu konuyu" yutkundu kendi bile ne dediğinin farkında değildi.

"Kim seni böyle doldurduysa ona git patla , başım ağrıyor , görüşürüz" telefonu kapatarak kafamı salıncağa yasladım. Düşüncelerim ile tamamen iç içeydim , dışarıdan gelen ses ve devamı umrumda bile değildi...

Akıl hastası mıydım? yoksa o gerçekten yaşıyor muydu?
Bazı şeyleri öğrenmem gerekiyordu. Çok sıkıldım artık. Onsuzluk bana zarardı , dayanamıyordum , solduğum havayı bile kusmak istiyordum . Ölüydüm ben...

Özlediğim hisler vardı. Bana sarılışı, ellerimi tutuşu vücudum bu duygularla tepki tepkiyeydi. Üzülüyor , kırılıyordum ama ilacım da oydu biz mahşere mi kalmıştık sevgilim...

Gözlerim dolmuş kendim ile konuşuyordum...

"Şaka gibi ölmediyse neden gelmiyor veya geldi mi hemen gidiyor"

"Çünkü ensende olmayı seviyor"

Arkamı hızla döndüğümde bay Ayaz karşımda yüzüme sırıtarak bakıyordu.

"Kızlarla senin hakkında konuştuk, gerçi duyduğumda çok üzüldüm, bı kaç yıl önce de zaten haberlerde gördüğümde onunla gururduyduk gençler olarak"

Anlamaz gözlerim üzerinde gezinirken içeri girdi ve tam karşıma oturdu.

"Kabullenemeyişinin farkındayım, ben o hissi iyi bilirim" tamda şah damarımdan vurmuştu böyle bir şeyi düşünemezdim . Dudaklarını tekrar araladı "yaşamayan bilmez" gözleri yere dikilmişti tek kelime bile edemiyorken cümlelerimi çıkarmam gerektiğinin farkındaydım.

"Se-sen sevdiğini toprağa ellerinle mi teslim ettin" gözlerim aynı 2 ,5 yıl önceki gibi hayal kırıklığı ile bakıyordu ve galiba "Ayaz beycik" ile ilk kez düzgün konuşuyorduk. Masaya indiğimde bile bir didişme halinde olduğumuz için bu halimiz tuhaf gelse de gerçekten dertleşmeye ihtiyacım vardı.

"Evet" kaynar sular ikimize de dökülmüştü. Zor ve gerçekten yaşamayan bilemez o çaresizliği, düşünsenize her şeyim dediğiniz, programlarınızı  düzenlediği , sevginize sevgi katması, ve sizi ailesi yerine koyup mutlu eden hiç kimse yok , o boşluk yıllardır üzerimdeydi ve ben hala aynıydım ....

gelincikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin