ANA HABER BÜLTENİ
EVET SAYIN SEYİRCİLER 3 YILDIR DEVAM EDEN "KAYIP 7Lİ" VAKASINDA BİR YENİ GELİŞME OLDU. DÜN İTİBARİYLE EMNİYET EKİPLERİ İHBAR ÜZERİNE YARALI BİR KİŞİNİN İFADESİNE BAŞVURMAK İÇİN MERKEZ HASTANESİNE İNTİKAL ETTİLER. YARALININ DURUMU İYİ VE DÜN GECEDEN BERİ KAPSAMLI BİR ŞEKİLDE OLAYLA İLGİLİ İFADESİ ALINIYOR. BİLİNEN TEK ŞEY MADURUN İLK CÜMLESİ: 8. KİŞİ BEN OLACAKTIM!
Anurak, elinde bulunan kumanda ile televizyonu kapatıp kanepeden kalktı. Yeni bir vaka vardı. Aslına yeni olan sadece madurdu. Olay 3 yıldır ekiplerle gece gündüz araştırdığı bir şeydi. Kendisi adli bir psikolog ve yıllardır birbiri ile bağlantısı olan bu 7 kayıp vakasını gerçekleştiren potansiyel katılın profili üzerinde çalışıyordu. Ama karşında tam bir profesyonel vardı.
Ağır adımlarla odasına gitti ve kısa bir hazırlanma sürecinden sonra evden ayrılarak hastanenin yolunu tuttu. Polislerden aldığı bilgiye göre madur adam esgal vermemişti. Gerçi Anurak esgalden daha çok kişiliği ile alakalı bir profil arıyordu.Hastaneye varmış ancak barikatlardan dolayı bir süre belirli yerlere kimlik göstererek durum anlatmak zorunda kalmıştı. Ekip büyümüştü. Olayın ciddiyeti buradan belliydi. Hastane girişinde ekibin sorumlusu Ven ile karşılaştı.
- Durum ne? Olayı tam olarak hatırlıyor mu?
Ven, sigarasından bir nefes daha çekti.
- Hayır, şokta. Belli başlı şeyleri anlatıyor gerisi yok.
- Sorguya girmek istiyorum.
- Olur ama faydasını pek göremezsin. Ayrıca savcı madurun psikolojik tedavisini üstlenmeni istiyor. Bu durumda tedavi kapsamında belki bir şeyler hatırlar. Öyle düşünüyor yani.
Anurak olumlu anlamda başını salladı ve içeri girdi. Birkaç kat merdiven çıktıktan sonra önünde polislerin olduğu odaya girdi. Yatakta uzun, hafif yapılı, yüzü yara içinde olan bir adam vardı. Sakince Ona yaklaştı.
- Merhaba?
Adam, zorla başını çevirip Anurak'a baktı.
- Kimsiniz?
- Ben bu günden itibaren sizin psikologunuzum. Savcı tarafından görevlendirildim. Takdir edersiniz ki önemli bir örneksiniz.
- Ölecektim... 8. Bendim.
Anurak, derin bir nefes aldı. Adamın baş ucundaki sandalyeye oturdu.
- Ama buradasın, bu nasıl oldu? Nasıl kaçtın?
- O...O cani..
- yüzünü gördün mü?
- Hayır korkunç ve aynı zamanda karanlık bir yerdi. Maske takıyordu. Onu alt ettim. Yaralıydı.
Anurak merakla adama baktı.
- Yarası ne çeşit bir şeydi? Ya da neresindeydi?
- belinde kesik vardı. Derin değildi bence ama dikkatini dağıtıyor gibiydi.
- Beyefendi acaba o duruma nasıl geldiniz? Sizi nasıl hapsetti?
- Ben modellik yapıyorum. Diğer kayıp olanlar gibi. Çekim için bir adres maili geldi oraya gittim. Ağır bir darbe aldım. Uyandığımda bir sürü aletin ve kan izinin olduğu depo gibi bir yerdeyim. Çıplaktım...
- Anlıyorum... Bana O şahıs hakkında söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- Üstü çıplaktı ama şeffaf bir yağmurluk giyiyordu. Kan üzerine bulaşsın istemiyor gibiydi. Yarasını gördüm. Ayrıca yaptığı şey... O psikopat eminim öyle çünkü... sertleşmişti.
Anurak birkaç dakika daha sorguyu sürdürdü. Ardından hastaneden ayrılıp ofisine geçti. Madurun dediklerini tekrar tekrar düşünüyor ve not ediyordu.
Gece geç saatlere kadar çalışmıştı. Eve gitmeye halı olmadığı için ofisinde uyumayı tercih etti.SAKDA
-Alo? NE?! Hemen geliyorum.
Telefonuma gelen çağrıyı cevapladıktan sonra hızla atölyeden çıktım. Nick yaralanmıştı ve benim yeni haberim oluyordu. Hızla hastaneye gittim. Haberi menajeri vermişti. Hasteye vardığımda bahsettiği gibi bir ortam yoktu. Danışmaya durumu sordum. Bana bir adres verdiler. Nick adli kontrol eşliğinde terapi alacaktı. Ve bu olayın 2. Gününden itibaren olacaktı. Durum sanırım düşündüğümden daha vahimdi.
Adresi tekrar kontrol edip yola koyuldum. Bir ofise geldim. Kapının önünde bir polis vardı.- Bayım siz kimsiniz? İçeride hasta var girmeyin.
- Mark? Nick burada mı onun arkadaşıyım.
- Evet efendim ama 15 dakika daha beklemeniz gerekiyor.
Polis memuru bana sandalyeyi gösteri. Çekip oturdum.
-ANURAK-
Uzun zamandır ilk defa bu kadar ağır bir vakaya sahip danışanım vardı. 1 saatlik süre hem Onun için hem de benim için zor olmuştu. Terapi bitince Nick'i kapıya kadar uğurlamak için kalktım. Kapıyı açtım. Karşımda sadece polis memuru görmeyi beklerken bir adam daha vardı. Endişeli gözleri ile Nick'e bakıyordu. Nick ise Onu görünce ilk donmus daha sonra sarılmıştı. Nick ile adam ayrılınca, adam ile göz göze geldim.
- Nick ruhsal olarak iyi olacak değil mi?
- Merhaba ben Anurak
Elimi uzattım. Ve ardından beklediği cevabı verdim.
- Evet iyi olacak buna eminiz.
Adam elimi sıktı ve devam etti.
- Memnun oldum ve Sakda ayrıca yardımınız için teşekkürler.
Kısa bir ayaküstü muhabbet sonrası Sakda ve Nick polis memuru ile ofisimden ayrıldılar. Nick yarın tekrar gelecekti. Ofisime geçtim ve not defterimi alıp sandalyeye oturdum. Bugün ile ilgili aldığım notları incelerken aklım sürekli Sakda denilen adamın kara delik gibi kendine çeken gözlerine kayıyordu.
- Kendine gel anurak. Etkileyici bir şey değil bu. Çok çalışmaktan oluyor. Hep hastalar var hayatında bu normal. Kedi bakışlı adamın neresi seni etkiledi?
Not defterime gömüldü ve notları okumak için çaba göstermeye başladım.
Saate baktığımda gece 2 olmuştu. Yerimden kalkıp eve gitmek için hazırlanmaya başladım. O sırada kapı çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda Sakda duruyordu. Saçları dağılmıştı ve bana deli gibi bakıyordu. Aniden içeri girip kapıyı kapattı....
- Anurak... kalçanı biraz daha kaldır bebeğim.
Sakda'nın verdiği emirle dizlerimiz üzerinde durup kalçamı Ona doğru kaldırdım. Kısa bir süre sonra bir eli kalçamın bir tarafını kavramış dili ise diğer kısımda yolculuğa çıkmıştı. Gözlerimi kapattım ve bu eşsiz hisse kapılmaya başladım.
- Çok güzel ~
Sakda, kısa bir süre sonra beni sırt üstü yatırdı ve üzerime uzandı. Penislerimiz birbirine değiyor gözlerimiz ise her saniye daha fazla kenetleniyordu. Hafifçe Ona sürtündüm. Ağlamaklı gözlerle bana bakıyordu.
Gözleri bir anda dudaklarıma kaydı.- Seni istiyorum Sakda.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FK⁸⁸ (+18)
Fanfiction"Gittiğini biliyorum ama seni hâlâ hissedebiliyorum." K⁸⁸ Aşk,moda,ihanet,cinayet harman oldu kardeşim bu hikayeye bir şans vermelisin.