Bölüm 8

13 0 0
                                    

Yüzünü tutup kendime çektim, baya ağlamıştı elinde ve yüzünde kesikler vardı. " Ne oldu sana Göktuğ ?" geri çekildi . 

"Cam kırıldı işte, ne olacak . " bekledim ve konuştum " Niye ağladın Göktuğ komutan ? " yüzüme baktı bir kaç saniye sessiz kaldı sonra eliyle kalbine dokunup yuvarlak çizdi . Anlamı neydi ? "Asena ben , özür dilerim . O şarkının benim için güzel bir anısı vardı kız kardeşim çok severdi , hafızamı kaybetmiş olsam da , birkaç günlük deneyimimle seni kız kardeşime benzettim , seversin diye düşünmüştüm ... " 

"Keşke yapmasaydın , ama sorun değil üzme kendini , gerek yok. Kesikler? Benim yüzümden mi ?"  kafasını evet anlamında salladı . 

GÖKTUĞ*****

Salak gibi gidip üzdüm kızı. Bıktım yanlış yapmaktan ... Deyip kenara geçtim , oturmamla kalkmam bir oldu . Mutfağa gidip bardak aldım, su koyup içecektim ama bardak elimden kayınca masaya  vurdu , ve cam parçaları yüzüme sıçradı 2 tane kesik vardı ama önemli değildi. Camları toplamaya başladım o sırada elim kesildi . Derin bir yara değildi ama acıyordu kalbim gibi ... Asena'ya aşık mıydım ? Mantıksız diye geçirdim içimden . Sonra yine odaya geçip oturdum Asena için , annem için ve kardeşim için ağladım . Hiçbir şeyi hatırlamıyordum ama  annemin ve kardeşimin öldürüldüğünü unutmamıştım . Kafam da ne varsa ağlamakla geçmeyecekti belliydi. Şehit olmadan önce  , askerdi babam .Ondan bana miras kalan bu meslek belki de yaptığım en kötü seçimdi. Hatalarımın başlangıcıydı. Annem de bana bir şeyler bırakmıştı ama miras değil , annem bende bir yara , bir kesik bırakmıştı . Babam üzüldüğünde , annemle kavga ettiklerin de hep kalbinin üzerine bir yuvarlak çizerdi , anlamını bilmezdim ama bende yapardım. Hala bilmiyorum ama eminim ki bu hareketi babam yaptıysa kötü bir anlamı yoktur. 

 Ailem pek şanslı değildi hele ki daha 10 yaşına basmadan şehit olan kardeşim... Kafam fazla karışıktı , belli belirsiz bir hayat yaşıyordum , hatırlamadığım kaç kişi vardı  ,  Birini seviyor muydum veya ağlıyor muydum önceden ? Düşüncelere dalmışken , yere çömeldiğimi fark etmemiştim , kalktım şu an bana ne iyi gelirdi , bilmiyordum . En iyisi karargaha gitmekti . Üzerimdeki azda olsa kanlı tişörtü çıkartıp başka bir şeyler giydim . Binadan çıkarken önümde duran kızın ifadesi oldukça tanıdıktı . " Selamın aleyküm Göktuğ abi ! Hayırdır bu halin ne  ? " Kimdi bu kız ? Tanımıyordum daha doğrusu hatırlamıyordum. " Tanıyamadım ? "dedim önümde ki kız dikkatlice baktı bana . " Hafızanı mı kaybettin abi , Asel ben . Üst katta oturan Asel varya ." Kafam saliseliğine kızı , ismini , ailesini hatta mesleğini hatırlamıştı .Ne yani hafızam yerine mi geliyordu ? " Tanıdım Asel tanıdım , hor gör sen beni bu aralar kafam biraz karışık . " kıkırdadı 

" Ne zaman kafan karışırsa  gel abi , boşuna psikolog olmadım ben !" bende güldüm " Hadi iyi geceler Asel ." Deyip aşağı indim. 

Arabamın kapılarını açıp içeri girdim , yalnızdım ama yanlızlıktan herkesin aksine zevk almıyordum . Nefret ediyordum çünkü karanlık düşüncelerin beni boğazlamasına izin veriyordum . Arabayı çalıştırıp yola çıktım. On , on beş dakika sonra önümden geçen bir motor sayesinde frene hızla basmıştım , ama motorlunun umrunda dahi değildi. Ağlamaktan kızarmış gözlerimle görebildiğim kadarıyla motorlunun üzerinde kamuflaj vardı?  Uzun örülü saçları kadın olduğunu belli ediyordu " Bu kadınlara kim ehliyet veriyor be ?" diye bağırdım. Doğrusu saat sabahın 06.01 idi gazlamaya çıkan motorcular gayet normaldi.  Arabayı hızla sürdüm motorlu kadının kenardaki nehirde durduğunu görmüştüm ama pek umrumda olmadı , arabayı sürmeye devam ediyordum. Karargaha vardığımda , arabayı park ettim ve Asena'nın odasına çıktım. Belki gelmiştir diye , gelmişti ama uyuyordu, bende koltuğa oturdum , fazla uykum olduğundan hemen dalmıştım . Asena'nın sert yumruğuyla uyandım...

Ölümle Aramızdaki MesafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin