|Hely||ikinci bölüm|

16 2 86
                                    

"Ah çok yorulrum!" Diye mız mızlanırken kendini yatağa attı Asita. Sonunda Türkiye'ye gelip aile evinden kurtulmuştu. Sırf bunun için Türkçe öğrenmişti ama bazı insanlar ona "Zenci göt" diyerek gülüyordu. Alfanın şarkısının varlığını pek bilmiyordu.

Türkçesi gayet iyiydi ama bazen ağzı dolanıyor, dili sürtüşüyordu. Heyecanına yenik düşüyordu ne de olsa, sokakta ya onu tanıyan olsaydı? Kesin heycandan kaçardı.

Asita Polonyada çok tanınan bir ressamdı, ailesi de bu yüzden ekstra korumafı hale gelmişti.

"Ya bakın Türkçe öğrendim yemin ederim!"

"Anneciğim seni orda ya taciz ederlerse?"

"Niye etsinler anne."

Genel konuşma bu olurdu ama Asita kararlıydı. Geri ihade edemeyeceği bir uçak bileti alarak Türkiye'ye gitti ve vardığında bitkin haldeydi. Uyuması gerekiyordu herkes gibi.

Kulağına gelen melodi ile duraksadı. Pencereden baktı ve gecenin bu saattinde bu adam ne yapıyordu ki? Kendisine saldırılma ihtimalli geceleri çok yüksekti ama bunu pek iklemiyordu.

Tamı tamına aralıksız 25 dakika dinledi adamı Asita. Etkilenmişti. Adam sanki ona ilham veriyordu, onu çizmeli miydi? Kesinlikle. Belki de yarın geri gelirdi. Asita onu tanımıyordu ama onun için pusu kuruyordu.

Şarkının bitmesi ile Asita'nın pencerelerini kapaması bir oldu. Adamı biraz inceledi. Uzun, kestanemsi bir rengi olan kıvırcık saçlarında dağınık bir topuz ve saç bandı vardı.

Saç bandı onun gür saçlarına pekte engel olamıyordu.

Hafif dağınık sakalı ve aynı saçları gibi olan gözlrri Asita'yı etkilemişti. Giyinişi berbattı sadece. "Lütfen bir tişört ile şort giyinmeyelim sadece ya." Diye geçirdi aklından Asita.
(Herkesin parası mı var oç)

Ancak, hayran kaldığı o adamı net şekilde görerek çizmek istiyordu, yarın sorabilirdi değil mi? Kaba birine benzemiyordu karşıdaki adam.

Asita bunları düşünürken Ahmet adamın onu izlediğini fark edip gülümsedi. El sallayıp yoluna koyulmuştu.

Bu sırada Asita utanç krizine girmişti bile. "Ya beni sapık sandıysa? Ya onu kestiğimi sandıysa? Ya ben harbiden onu kestiysem? Ya benden tiksindiyse? Ya onu gözetlediğimi sandıysa? Ya fotoğrafını çektim sandıysa?"

Gibi gibi düşünceleri aklından uzaklaştıramamıştı. Kadife rengindeki üzerinds her ne kadar narin gözükselerde ancak aslı zehirli olan çicek desenli perdesini hızlı bir biçimde örtüp kendini yatağa attı.

"Resim yapmam lazım."

Düşüncesi ile düzelip ufak hayvan resimleriyle süsledi defterini. Yorulmuştu, elinin pestili çıkmıştı resmen.

Işını kapatıp battaniyesinin altına uzandı. Yaz kış fark etmeksizin sıcak battaniyeler hoşuna giderdi. O yüzden kışı pek fazla sevmezdi.

Son kere o adamı düşünüp aklını yiyen o soruları tekrar hatırladı.

O sorularla yatakta döne döne elinde sonunda uykuya dalmıştı.

Bakın bende kitap yazabiliyorum. Şaşırdınız de mi?

Bende.

Doldur boşluğumu... || BxB / Gay ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin