"Papatyalar. Bana hep sizi hatırlatıyorlar."
🪷
Tanıdık bir his, lordun ellerindeki eldivenin altından omeganın omuzlarına değen sıcaklığı; tıpkı dün akşam Lotus'ta çenesini kavrayan uzun ve ince parmakları gibi, "Siz bana dokunduğunuz sürece iyi hissedeceğim lordum." Beomgyu uzandığı yatakta doğrulurken ona parlak koyu gözleriyle bakan alfaya ürkekçe baktı. Kokusu da tıpkı dokunuşları gibi sihirli, bütün odaya çöken o kahve kokusu şimdi buram buram geliyordu burnuna Beomgyu'nun. Daha önce hiç duymadığı bir çiçeğin kokusu gibi, henüz kimsede tatmadığı kadar acı ama yakarken genzini de aynı zamanda tatlı; "Merak ediyorum omega," diye mırıldandığında lord, yanaklarını saran uzun parmaklarıyla kavradı güzel çehresiyle kendisini büyüleyen omegayı.
"Ateşiniz yüzünden mi o tatlı diliniz aklınızdan geçenleri söylemeye hiç şüphesiz cüret ediyor?"
Beomgyu yanaklarını saran sıcak ellerin arasında erirmiş gibi titrek bir nefes verdi, "Yahut henüz sizi tanımadığım için mi her defasında beni şaşkınlığa uğratıyorsunuz?" işittiği sual kafasını usulca iki yana sallamasına neden oldu, titrek bedeni alfanın elleri arasında ufalırken boğuk sesiyle mırıldandı; "Beni gerçekten tanımıyor musunuz lordum?" Taehyun'ın kaşları havalanırken omeganın yanaklarını saran elleri gevşedi, yerinde doğrulduğu vakit dudaklarını yalayıp bakışlarını kısa bir anlığına uzağa çekti. "Babam ile aramızda geçen sohbete kulak misafiri olmuşsunuz." Hiç çaba sarf etmeden, yalnızca gözlerinin içine bakarken Beomgyu'nun, anlamıştı; anlaması omeganın hafifçe gülümsemesine sebep olmuştu, "Görüyorsunuz, ben de en az sizin kadar meraklıyım lordum." dediğinde Lord Terry onun gülümsemesine minik bir tebessüm ile karşılık verip tekrar gözlerinin içine baktı.
"Bu merakınıza yenik düştüğünüz ilk sefer değil." Dedi lord. Beomgyu'nun yüzündeki anlamsız ifade yerini tekrar kızaran yanaklarına bıraktı, alfanın elleri omeganın yanaklarında sıkılaşırken tenini usulca okşayan baş parmağı daireler çizerek en nihayetinde dudağına ulaştı. "Hâliniz böyleyken bile halen sualler soruyorsunuz." Titrek bir nefes verdi Taehyun, parmağının usulca okşadığı dudağına baktı omeganın, "Size dokunduğum sürece iyi olacağınızı söylüyorsunuz." diye mırıldandı. Çiçekçi kuruyan dudaklarını ıslatırken kehribar irisleri boşluğa düştü, "Ne kadar ileri gitmemi istiyorsunuz?" diye sorduğunda alfa, işittiği sual Beomgyu'nun kafasını eğmek istemesine sebep olsa da Lord Kang'ın çenesini kavrayan parmakları buna izin vermedi; gözlerinden çekilmek bilmeyen koyu irisleri omeganın ruhuna dokundu o gece, içinde bir yerlerde daha evvel hiç kimsede rast gelmediği o duygunun adını buldu.
Omeganın aralık dudakları kapandı, sıcaktan alnına yapışan saçları kısık gözlerini örterken titrek bir nefes bıraktı tatlı lotus feromonuyla doldurduğu odaya, "Siz ne kadar ileri gitmek istiyorsunuz?" diye kısıkça mırıldanırken elleri lordun ellerine tutundu; tam o vakit göğsüne doğru usulca yol alırken alfanın sıcak parmakları gevşek bir şekilde gezindi omeganın bedeninde, Lord Terry, Beomgyu'ya bakarken irisleri titredi; elleri beline tutunduğunda ilk defa ona bu denli yakın olmaya tereddüt etti. "Sabah vakti geldiğinde pişman olacaksınız." Dedi.
"Lordum." Yerinde doğruldu Beomgyu, "Bana dokunmanızı istiyorum." yarı ayık bir hâldeyken dudaklarından dökülen sözcükler tatmin ediciydi, alfanın bakışları elleriyle kavradığı omeganın ince belinde gezinirken yumuşadı; daha sonrasında gevşedi parmakları, tereddüt ile girdiği savaşta ilk kez yenilgiye uğradı bir omeganın parlak kehribar gözleri karşısında.Tatlı kokusu konuştukça karıştı lordun soluklarına, baş döndüren güzelliğiyle bir olmuş sanki sözleri; ona yalvarıyordu bakarken kehribar gözleri. "Beni baştan çıkardığınız dedikodusu herkesin dilinde." Dedi sakince lord, sesindeki muziplik omeganın tepkisini görmek için havalanan kaşlarıyla omegayı tuzağına çekerken irislerini kaçırdı Beomgyu, onun karşısında en savunmasız hâliyle aynı zamanda en sabırsız, bekliyordu. "Doğruluk payı olduğunu da varsayıyorum." Lordun yavaşça altında yatan omegaya doğru eğilen bedeni karnında hissettiği ellerle kasıldı, omeganın parmakları alfanın gömleğinin eteklerine sarılırken hafifçe çatıldı kaşları; rahatsız bir biçimde hareket etti yerinde, lord onun bu hâline gülümsedi. Yarı ayık bir hâlde bile tatlı çehresiyle somurtuyordu duyduğu şaibeli sözler karşısında, "Şimdi size dokunmam için yalvarıyorsunuz." lordun kısık sesiyle beraber omeganın birbirine bastırdığı bacaklarının arasına usulca kaydı dizlerinden biri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lotus kokan ölümler ❁ taegyu
Fantasy"Hiç duydunuz mu lordum? Lotus kokarmış bazı ölümler." → omegaverse. → mini fic.