"Lord Choi tıpkı menekşeler gibi tatlı kokuyordu."
🪷
Sıcak bir esinti, palasın açık pencerelerinden usulca içeri kayıp omeganın çıplak bedenini ürpertirken daldığı uykusundan uyandı Beomgyu; uzandığı yataktaki kahve kokusu ona dün akşamı hatırlatırken girdiği yorganın altında ufaldı, yerinde doğrulup etrafına bakarken boş odanın duvarlarına kilitlendi bakışları. Dün akşam bütün bedenini ele geçiren sıcak parmakların ürpertisi halen üzerinde, dokunuşu için olduğu yerde kıvrandığı lord ise ortalıkta yoktu. Yalnızca odanın kapısının ardından kulağına bir fısıltı misali değen insan seslerinden başka hiçbir şey yoktu. Ayağa kalktı omega, etrafına kısa bir bakış atarken komidinin üzerindeki ıslak havluyla buluşan irisleri titredi; üzerine sinen alfanın feromonu da ele vermişti her şeyi, bütün gece omeganın yanında bekleyip onunla ilgilenmişti. Beomgyu, lordu palasta bulma umuduyla kıyafetlerini üzerine geçirdi ancak aynadaki dağınık hâline bakmayı aklına getiremeden çıktı lotus feromonuyla doldurduğu alfanın odasından.
"Günaydın Bay Choi, rahat uyudunuz mu?" Henüz odadan dışarı adımladığında işittiği Bayan Agatha görüş açısına girdiğinde afalladı ve gözlerini ovuşturduğu elleri iki yanına düştü, boğazını temizlerken ona suratında samimi bir tebessüm ile bakan hizmetçiye şiş gözleriyle baktı. "Günaydın Bayan Agatha." Diye mırıldandı, dün akşam yaşananları hatırlarken kızaran yanaklarını gizlemek adına kafasını eğmek istedi, gerçekten rahat uyumuştu. Daha sonrasında Bayan Agatha'nın yanındaki genç bir efendinin varlığını burnuna değen tatlı feromonuyla fark ettiğinde tekrar kaldırdı kafasını. Oldukça uzun boylu, üzerinde siyah bir takım elbiseyle ve muzip bir gülümsemeyle elleri ceplerindeyken dikilen genç bir alfayla buluştu bakışları; siyah saçları alnını örtmüş, kızıl gözleri beyaz teniyle zıtlaşmış tıpkı bir madalyonun iki yüzü gibi. "Lütfen bana yalnızca Agatha diyin." Dedi hizmetçi omeganın yanına adımlarken, "Gelin. Sizi Lord Choi Soobin ile tanıştırayım." sırtına birkaç defa hafifçe vurduğu çiçekçiyi genç alfanın yanına doğru sürükledi Bayan Agatha, omega kafasını kaldırıp ona bakışlarını diken alfaya baktı.
"Demek bütün Wandsworth'un konuştuğu çiçekçi sizsiniz."
Alfanın sesini ilk defa duyduğunda biraz şaşırmıştı Beomgyu, kaba görüntüsünün aksine kibar bir sesi vardı; keskin koyu gözleri ilk bakışta tüyler ürpertse de sıcak bakıyordu. Alfa ona elini uzattığında kaşları havalandı omeganın, tereddütle ellerine değen meraklı bakışları tekrar Lord Soobin'in yüzüne çıktığında "Siz kimsiniz?" diye sordu. Dudakları iki yana kıvrılan alfa karşısındaki çiçekçinin dağınık kestane rengi saçlarına bakarken hafifçe sırıttı ve "Taehyun'ın abisiyim." dedi. Kaşları çatıldı Beomgyu'nun, henüz sormak istediği suallerin arasında Bayan Agatha çıkıp "Bakmayın öyle konuştuğuna, esasen lordun kuzeni olur kendileri." dedi. "Lâkin birlikte büyüdükleri için elbette kardeş sayılırlar." "Anlıyorum." Çiçekçi kafasını usulca sallarken Soobin'in ona uzattığı eline sarıldı bu defa parmakları.
"Kasabalıların konuştuğu kadar güzelsiniz."
Lord Choi'nin bakışları omeganın kestane rengi, uzun ve parlak, yer yer alnına düşüp dağılan saçlarında gezinirken Beomgyu ürkekçe elini çekti sıcak parmakları arasından; rahatsız bir biçimce bakışlarını kaçırmaya çalışırken ise hafifçe gülümsedi lord, "Endişelenmeyin." dedi omeganın zihninden geçenleri duyarmış gibi. "Üzerinize kardeşimin kokusu sinmişken size yaklaşmak gibi bir niyetim yok." Omeganın gözleri büyürken kızaran yanaklarını gizledi eğdiği başıyla, üzerini koklamaya çalışırken Lord Soobin'in kıkırtısı tekrar ona bakmasına neden oldu. "İşittiğime göre palasın bahçesiyle bir süreliğine siz ilgilenecekmişsiniz." Beomgyu'nun anlamsız bakışları alfanın suratında dolanırken, hafifçe gülümsedi lord. "Kimse bana bundan bahsetmemişti."
"O hâlde vaktiniz varsa benimle birlikte bahçeyi gezmek ister misiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lotus kokan ölümler ❁ taegyu
Fantasy"Hiç duydunuz mu lordum? Lotus kokarmış bazı ölümler." → omegaverse. → mini fic.