İyi okumalar ❤️..
Taehyung
İnsanlar bana baktıklarında sert bir kaya görüyorlardı. Hiç bir gücün yıkamayacağı, yerinden oynatamayacağı bir kayaydım ben. Bir zamanlar öyleydim evet ama şimdi ise çatırdamaya, aşınmaya başlamıştım bile.
Bu noktaya gelmek büyük tavizlerden, fekadarlıklardan geçiyordu. Hayatım mükemmel gibi görünsede insani duygularımı bir kenara koymuş, sevgiden yoksun devam etmiş ve ne kadar az zaafım olursa insanların beni vurabilecek daha az fırsatı olur mottosuyla şu an ki konumumu sağlamlaştırmıştım. Lakin Jeon Jungkook hayatıma girene dek böyleydi. O benim en büyük zaafım olmuştu.
Yıllardır elini tuttuğum, gözlerinde aşkı, dudaklarında tutkuyu ve ait olma hissini tattıran benim küçük Sevgilim beni iyileştiriyor, değiştiriyordu aynı zamanda.
Onun için iyi bir adam olmak istiyordum.
Ama iş hayatım beni zorluyordu. Düşmanlarım her an tepemde, açığımı arıyor beni düşürmek için dört bir yandan saldırıyordu. Yeraltında yanlışa yer yoktu, elimdeki mallar tırlarla yurt dışına gitmek için yola sorunsuz bir şekilde çıkmıştı. Bu çok büyük bir işti ve bana güvenmişlerdi. Beş büyük mafya, ortak bir iş yapmıştık. Ama sonuç olarak malların olduğu tırlarımız yanmıştı. Bu düşmanlarımın bana karşı ilk zaferiydi.
Büyük bir kaosa sebep olan bu iş sonunda büyük bir borcun altına girmiştim. İş yaptığım adamlar bu durum sebebiyle beni suçlamış ve artık bu işleri bırakıp camiadan çekilmemi söyleyerek beni tehdit etmeye devam ederken ben ilk kez ortalığı yakıp yıkmak yerine kabuğuma çekilerek beklemiştim.
Üstelik tek sorun bu da değildi artık. Büyük patron yani emir aldığım tek insan, Jungkook ile ayrılıp yeğeni ile evlenmem konusunda baskı yapıyordu. Jungkook'tan ayrılmam söz konusu dahi olamazdı lakin üzerimdeki baskısı öyle büyüyordu ki ona bir şey yapmalarından korkuyordum.
"Patron?" Namjoon odamın kapısını tıklatıp içeri girerken ellerimin titrediğini farketdim. Ataklarım ara sıra olsada devam ediyordu. Bu da yeni bir krizin geleceğini gösteriyordu. Ve az sonra yeni bir toplantıya girmeliydim. "Toplantı salonunda seni bekliyoruz, iyi misin?"
"Değilim, sanırım atak geçiriyorum."
"Toplantıyı iptal edemeyiz ne yapacağız? Jungkook'u arayalım mı?"
"Hayır gerek yok Namjoon. Belki de tüm herkes Kim Taehyung'un kusurlarını görmeli."
"Sen iyi değilsin gerçektende ne dediğini bilmiyorsun. Herkesin gözü önünde ağlayıp, titremek mi istiyorsun? Üstelik tüm o toplantı salonundakiler seni düşürmek için planlar yaparken. Onlara kendi elinle koz mu vereceksin?"
"Var bir bildiğim , sen endişelenme." dedim yavaşça ayağa kalkarken. Yürümek bile zordu şu an da ve gözlerim yanıyordu. Kalbim sıkışıyor, nefesim güçsüzleşiyordu. Namjoon koluma girmek istese de ona izin vermedim. Şaşkındı halime ne yapmak istediğimi anlamaya çalışıyordu. Bir plan yapmıştım geleceğe dair ve bu ilk adımıydı.
Toplantı salonuna girdiğimde dik ve güçlü durmaya çalıştım. Kızgın suratlar, öfkeyle bakan gözler vardı masanın etrafında. Kaybettikleri mallarının ve itibarlarının hesabını yeteri kadar kesememişlerdi bana. Belkide içlerinden birisi ya da hepsi bir olup bana bu kumpası kurmuşlardı. Herkesten şüpheleniyor ama artık umursamıyordum.
"Hoş geldiniz baylar" dedim baş köşedeki koltuğuma otururken. Az sonra bir hıçkırık dudaklarımdan firar edecek diye korkuyordum ama yinede bunu yapıyordum. "Hiç hoş gelmedik" dedi içlerinden bir tanesi. "Kim Taehyung!" diye sert bir şekilde adımı söyledi. "Artık bu piyasadan çekil. Sana göre değil bu işler. Kozmetik şirketinle ilgilen ve kenara çekil. Yoksa..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia
Fiksi Penggemar-tamamlandı- Jungkook eşcinsel olduğu için zorbalığa uğradığı yetimhaneden abisi gibi olan Jiminle kaçtıklarında o gece başına geleceklerden habersizdiler. Yeraltı mafyası olan Kim Taehyung sağ kolu Min Yoongi için canlı donör arıyordu ve o gece kar...