*

22 4 7
                                    

Kan gölü..Her yerde kan. Kan, kan, kan..Cesetlerin arasında ayakta bir beden. Kızıla boyanmış gümüş saçları ve zırhı, elinde yüzlerce düşmanın boğazını kesen kılıcı..Kan damlıyordu üzerinden. O 'Gümüş Şövalye' ünvanına sahip özgür bir şövalye. Burun sızlatan yoğun kan kokusu anın gerçekliğini bir kez daha yüzüne vururken yavaşça ilerlemeye başladı beden. Kılıcının ucunun yerde sürüklenmesine izin veriyor ağır bir şekilde ilerliyordu üzerindeki bir çift gözden habersiz. Kızıl saçlı adam, kana bulanmış kim olduğunu seçemediği şövalyeyi dikkatle izliyordu. Uzaktı aralarındaki mesafe. Giderek daha da açılıyordu ama sanki aralarını açan her bir adıma inat kanlı eller daha da çok dolanıyordu kalbine. Kimdi bu şövalye? Savaşın ortasında kana boyansa bile ayın altında gümüş saçlarıyla parlayan bu adam kimdi böyle ? Tanıyor olmalıydı, kulaklarında yankılanan kader çanları ona bunu fısıldıyordu. Tanıyor olmalıydı gözden kaybolan gümüş saçlıyı. Daha önce hiç görmediğine yemin edebilirdi ama bir şekilde tanışıyordu onunla emindi. 'Kanlı Gümüş Ay Şövalyesi' diye fısıldarken onu bulacağına söz vermişti kendine.

********
Güneş ışınlarının yeryüzünü en özenle aydınlattığı vakitti etraftan heyecanlı sesler yükselirken. Bugünü değerli yapan Kwon Krallığının ilk prensinin, veliaht prens olarak taç giyecek olmasıydı. Sınır savaşı başarılı bir şekilde sona ermiş, krallık yeniden barış dolu günlerine kavuşmuştu. Bu yüzden artık savaş yüzünden ertelenen taç giyme töreninin yapılmasının vakti gelmişti. Krallığın dört bir yanından insanlar toplanmış sokakları doldurmuşlardı. Taç giyme töreninin yapılacağı salon ise krallığının asillerinin toplanmasıyla kalabalıktı. Çok geçmeden çanlar çalmış ve sessizlik hüküm sürmeye başlamıştı salonda. Kraliyet ailesinin ihtişamlı girişinden sonra ise kısa bir selamlama yapılmış, ardından törene başlanmıştı. Birinci prens Jiyong tüm zarafetiyle kralın önünde diz çökmüş yeminini etmişti. Salondaki herkes şahitliğini bildirirken tacı yumuşak kırmızı tutamların üzerinde yer edinmişti. Papanın onu kutsamasıyla ayağa kalkıp halkını selamlamış ve konuşmasını yapmıştı. Onun için olan iyi dilekler birbiri ardına sıralanırken yavaşça onu hayranlıkla izleyen insanların arasından ilerlemiş ve salonun girişinde hazırlanmış at arabasına binmişti. Böylelikle geçit töreni başlamış, halktan insanlar da sevinçlerini sunmaya başlamıştı. Her yerden "Veliaht prens çok yaşa!" sesleri yükselirken havada renkli taç yaprakları uçuşuyordu. En ön sırada bulunan insanlar yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle arabaya çiçekler uzatıyor , prenslerine sevgilerini haykırıyordu. Herkesin heyecan dolu olduğu bu günde başkentin özenle süslenmiş sokaklarında sonuna kadar böyle devam etmişti geçit töreni. Rota sona erdiğinde ise veliaht prens hazırlanmak için ayrılmıştı.

Akşamın ilerleyen saatlerinde kutlama balosu için misafirler tek tek içeri alınırken çok geçmeden tüm asil aileler toplanmıştı. Tüm davetliler yerini aldığında veliaht prens isminin duyurulmasıyla büyük balo salonuna giriş yapmıştı. Balo salonu fazlasıyla ihtişamlı hazırlanmıştı. Jiyong merdivenleri zarif bir şekilde inerken toplumdan bir genç dikkatle izliyordu onu. Üzerindeki bir çift gözün varlığı içini ürpertirken, Jiyong merdivenlerin sonuna geldiğinde hoş bir müzik çalmaya başlamıştı ve ilk dans için güzel leydiler prense yaklaşmıştı. Ancak prens bu geleneği göz ardı edip onların arasından izin isteyerek uzaklaşmış ve içecek almıştı kendine. Böylelikle açılış dansını onun yerine ikinci prens ve eşlikçisi yapmıştı. İkinci besteye geçildiğinde ise davetliler de dans etmeye başlamıştı. Gümüş saçlı bir genç de kalabalıktan ayrı bir şekilde yüzündeki düz ifadeyle etrafı izlerken veliaht prensin ilgisini çekmişti. 'Ona benziyor' diye düşünmüştü Jiyong. Savaş meydanında gördüğü Ay Tanrıçası gibi parlayan kanla kaplı o adama. Gözleri buluştuğunda kalbi teklemiş gibi hissetmişti ikisi de. Sanki zaman durmuştu bu buluşmayla. İki kader bağı birbine dolanmıştı herkesten habersiz sessizce. Kader çanları kulaklarında yankılanmıştı. Fakat göz temasları Jiyong'un şövalyesini yanına çağırmasıyla bozulmuştu.

Kanlı Gümüş Ay Şövalye | OneshotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin