Bir iğren kendinden,
Nefret et, suratına tükür aynada.
Aşağıla, içini dök içini.
Belki o zaman diner içindeki ateş.
Sonra neden olduğunu anla.
Neleri mahvettiğini,
Kimleri öldürdüğünü,
Kiminin yalnızlığını,
Kiminin arsızlığını,
Kiminin aşsızlığını sorgula.
Hayat geçmez böyle deme,
Geçmiyorsa niye
Yaşamıyorlar hayatı böyle.
Niye yalnız,
Arsız,
Aşsız kalıp da anlamıyorlar yokluğu.
Varlıkla sınanırken yokluğa ağıt yakmak kolaydır.
Bir de yokluktayken varlığa hasret çekince
Anlıyorsun gerçek yokluğu.
Susmaksa dilin yokluğu,
Çoktur onun bildiği.
Hep yaptığı gibi.
Arsızsa dilin kemiği,
Az gelir ona para.
Hele ki boçluysa nefsine.
Nefsi susmaz asla.
Susun biraz.
Biraz dinleyin.
O zaman anlarsınız.
Fakirler neden sessiz,
Zenginler neden yakarışta?
Kiminin yokluğu dilindedir,
Kimininki elinde...
Ama sorsan fakire yokluğu elidir,
Zengin ise dilindendir.
Oysaki tam tersiyken, bilmezler asıl yokluğu.
Asıl yokluk da budur.
İnsanoğlunun huyudur.
Ucuzdur insan eti.
Öldürmek kolaydır.
Pişman olunur fakat haz almazsa insanoğlu,
Şeytanlığı nasıl elden bırakır?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yetmiyor canlar, canhıraş ölüyor ölüyor
PoetryBu dünyayı görmek yerine ölmeyi tercih ettim. Dünyamızdaki bütün kirli meziyetleri hicvediyorum. Bu kitaptan nefret ediyorum fakat bir o kadar da ihtiyacım var. -şiir