★Felix kapıyı tıkladıktan sonra cevabı beklemeden açtı. Hyunjin'in odasına girerken, ışığın kapalı olmasıyla, gözlerini kısarak odayı taradı.
"Balkondayım." Hyunjin'i odada göremediği için çıkacağı sırada duyduğu sesle odanın balkonuna ilerledi.
Sessiz adımlarla balkona vardı ve arkasından kapıyı kapattı. Gergindi çünkü Hyunjin de fazlasıyla gergin görünüyordu. Bu ise adamla aralarında neler olduğunu daha çok merak etmesine sebep oluyordu.
Hyunjin hâlâ arkasını dönüp yüzüne bakmamışken Felix, korkuluklara yaklaşıp Hyunjin'in yaptığı gibi ellerini demirlere yasladı.
"Neden gerginsin?" diye fısıldadı Felix.
"Hayır Felix, söylemeyeceğim. Deşmeyi bırak." dedi Hyunjin parmakları arasındaki sigarayı dudaklarına götürürken.
"Lanet olsun söyle işte! Seni rahatsız ediyor, bilmek istiyorum." diye bıkkınlıkla çıkıştı Felix dayanamayarak.
"Felix hayır diyorsam hayır, adam tehlikeli bunu bilsen yeter."
Hyunjin'in sesine yansımasa bile sinirle sıktığı çenesini görünce Felix, onun kendini zor tuttuğunu anladı.
"Neden gelmiş, niye seni rahatsız ediyor?"
Hyunjin sıkıntıyla derin bir nefes çekip öfkeli gözlerle Felix'e döndü.
"Yarışacağız, oldu mu?"
Felix aldığı cevapla kaşlarını çattı. "Gerilmenin sebebi bu mu? Dişli bir rakip mi ki?"
"Çok soru soruyorsun Felix." diyerek aynını ovdu Hyunjin.
"Neyse tamam söylemezsen söyleme. İzlerken anlarım zaten ne olduğunu." Felix omuz silktiği sırada aniden belinin korkuluklara dayanması bir oldu. Hyunjin iki kolunu korkuluklara yaslarken Felix onun kolları ve korkuluklar arasında sıkışıp kalmıştı.
"Hiçbir şeyi izlemiyorsun. Evde kalacaksın, duydun mu beni?" dedi Hyunjin, Felix'in daha önce gözlerinde hiç görmediği bir kararlılığı taşırken.
"Ne yapıyorsun? Nasıl hareket edeceğime ne zamandan beri karar veriyorsun?" dedi Felix de sinirlenmeye başlarken.
"Az önceden beri. Bu yarışa katılmayacaksın. Ne seyirci olarak ne bayrak sallamak için."
Felix alayla kaşlarını kaldırdı, "Ne o, nasıl kaybettiğini görmemi istemiyor musun yoksa? Bu kadar mı korkuttu seni?"
Hyunjin yavaşça eğildi ve yanağını Felix'in yanağına dayayarak kulağına fısıldadı, "Felix beni sınama, kimsenin bunu yapamayacağını biliyorsun."
"Yarış anlamında korkuttuğunu söylediğimi mi sanıyorsun? Seni tedirgin ettiğine göre, başka bir şey olmalı."
Hyunjin gözlerini sabır dilercesine kapattı ve tekrar göz göze gelebilmek için doğruldu.
"Tekin birisi değil. Biliyorsun yarışlar zaten yasal değil ve bu adam sınırları fazlasıyla zorluyor. Ben hariç yarıştığı kimse onunla olan yarışından sağ çıkamadı. Umarım açıklamam yeterli gelmiştir Lee." dedi imayla kollarını da yasladığı yerden çekerken.
"Hayır yeterli gelmedi çünkü seni tedirgin edenin bu olmadığını biliyorum. Neyle tehdit etti seni? Elinde koz mu var? Aranızda ne geçti?" Felix sorularını sıralarken Hyunjin yumruklarını sıkmaya başlamıştı.
Adam zaten canını başlı başına sıkıyordu ve bir çıkış yolu arıyordu ama Felix işleri ekstra zorlaştırıyordu.
"Yeter Felix." dedi sesindeki siniri gizlemeyerek.
"Hayır yetmez. Madem bir açıklaman yok ben de yarışa gelip öğrenirim."
Hyunjin bunu duymasıyla sinirini bastıramayıp Felix'i kolundan yakaladı hızla. "Öyle bir şey olmayacak." dedi dişleri arasından.
Felix hem onun bu kadar sinirlenmesiyle hem de ilk kez onu kontrolden çıkmış şekilde görmesiyle olduğu yerde kalakalmıştı.
"Beni nasıl durduracaksın? Esir mi alacaksın? Bu suç."
Hyunjin tekrar Felix'e eğildi, "Suç işlemek umurumda olsaydı, yasadışı yarış pisti işletmezdim Felix." dedi dişleri arasından.
"Hâlâ beni durdurabileceğin anlamına gelmiyor."
Hyunjin yine doğruldu ve Felix'e üstten, geniş bir sırıtmayla baktı, "Aslında biliyor musun, tam da bu anlama geliyor. Bir iddiaya girmiştik hatırlıyorsun, değil mi?"
Felix duyduklarıyla kaşlarını çatarken Hyunjin, "Yapmanı istediğim şey, bu yarışa kati suretle gelmemen. Hatta o adamla asla aynı ortamda bulunmaman. Anladın mı?"
Felix iyice sinirlenirken ve kaşlarını çatarken Hyunjin'i göğsünden iterek kendinden uzaklaştırdı.
"Hayır, reddediyorum." dedi sinirden iyice kalınlaşan sesine odaklanamayarak.
Hyunjin duyduğuyla kaşlarını çattı ve bu defa iki kolunu da sıkıca tuttu Felix'in. "Böyle bir hakka sahip değilsin. İddianın kuralları belli, kaybettin ve istediğim herhangi bir şey yapmak zorundasın."
Felix de kaşlarını çatıp sinirle, "Ben bir insanım ve reddetme hakkına elbette sahibim."
Hyunjin Felix'i tuttuğu kollarından yönlendirerek tekrar arkasındaki korkuluklara sertçe dayamıştı. "Bana kelime oyunu yapma Felix, iddia iddiadır ve gelmiyorsun. O kadar!"
Son cümleyi sesini yükselterek söylemiş ardından sinirle Felix'i bırakarak kapıyı çarparak içeriye girmişti. Felix ise sinirle avucunun altındaki demir korkuluğa vurmuştu.
-
SELAMMM BEN GELDİMkontrol bile etmedim daha fazla bekletmemek için yazım yanlışı falan varsa kusura bakmayın
üzgünüm ve evt biliyorum çok fazla beklettim ve fikir kafamda tam olmasına rağmen bir türlü yazamamıştım ama fırsat buldukça ilerleteceğim söz!!!
cidden üzgünüm bir süredir üni işleriyle uğraşıyodum ve mal olduğum için bir takım hatalar yaparaktan yks era part2ye geçtik bana bol bol sabır dileyin lütfen 🙏🏻
bu arada ficin asıl kısmına geçtik sayılır olaylar olcak bir takım ve bu ficin de sonuna geleceğiz kaç bölüm sürer bilmesem de kendinizi finale hazırlayınızzz
şu aralar mermaid ficimde daha aktifim ona da bakmayı unutmayın görüşürüzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
escapism
FanfictionArkadaşlarından gizli yarış pisti işleten Hyunjin ve yarışlarında bayrak sallayan Felix *texting-hyunlix