Damon

1.4K 138 45
                                    

Bir önce ki bölümde kalbinizi kırar gibi görünmüş olabilirim ama aslında büyük bir süprizin ayak sesleri bunlar. Sınırımız sabit aşklarım.

Veee Damon'dan bölümler başlasın ne dersiniz hm?

"Efendim. Efendim iyi misiniz?" Frederick'in sesi ile elimde boş boş tuttuğum kitabı sağımda ki koltuğa attım. Yaklaşık otuz yıldır ailemize hizmet eden ve çocukluğumu dahi bilen Frederick, bir fincan yasemin çayı getirmişti. Bunu sadece benimle konuşacağı zaman yapardı. Getirdiği çayı minnetle kabul edip karşıma oturması için elimle işaret ettim. Babamın vefatından sonra kendisi bir baba gibi etrafımda geziniyordu.

"Rusya gezinizden döndükten sonra durgunlaştınız. İşle alakalı olduğunu düşünmüyorum." Porselen fincanlardan biri de onun elinde sakince beni bekliyordu.

"Çok sağlam iç güdülerin var Frederick."

"Çok uzun bir süredir bu aileyle beraberim Efendim. Vaktinde dedenizle bile bir dostluğum vardı. Bu ailenin karakterini ve neye ne tepki verdiklerini az çok öğrendim diyelim. Sıkıntınızı anlatmak ister misiniz?" Aslında... isterdim. Marcus kafamı çok karıştırıyordu. Fincanın kulbuyla oynarken derin bir nefes aldım.

"Biri var Frederick. Onu seviyorum, onunda beni sevdiğine neredeyse eminim ama benden kaçıp duruyor. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum." Frederick rahatça çayından bir yudum alırken gözleri üzerimdeydi.

"Sizin ağzınızdan ilk defa birini dinliyorum. Gerçekten özel biri olmalı. Kalbinizi sonunda birine açmanıza sevindim. Ama kimse kimseden sebepsiz yere uzaklaşmaz efendim. Bu bahsettiğiniz kişi ile hislerinizi bazı şeyler yaşadıktan sonra itiraf etmiş olabilir misiniz?" Bu yaşlı kurt göründüğünden de zekiydi. Çayımı yudumlarken, başımla onaylamakla yetindim.

"Kadınlar, genelde cinsel birleşme ile başlayan ilişkilerde ufak bir afallama yaşar. İlişkinin cinsellik üzerine kurulmasından ya da basit görülmekten korkarlar. Sevdiğiniz kişiyle olan temasınızı azaltıp ona olan sevginizi daha çok hissettirirseniz bu soru işaretlerinden onu arındırmış olursunuz." Kadınlar ha? Ah Frederick, ben sana nasıl diyeyim şimdi sevdiğim kişi bir adam ayrıca da beta diye. Ama söyledikleri de mantıklıydı. Bende ilişkimizin cinsellik üzerine kurulu olmasını istemezdim.

"Teşekkür ederim Frederick. Çok yardımcı oldun." Yaşlı kurt, yılların verdiği deneyimle gülümseyip ayağa kalktı.

"Ne zaman ihtiyacınız olursa efendim." Bitmiş fincanlarımızı alıp gitmesi ile telefonu elime alıp çevirmeye başladım.

Marcus. Şımartılmaya hazır ol güzelim.

-*-*-*-*-*-

Marcus son zamanlarda ortaya çıkmış olan göz altı morluklarını gözlüklerini hep takarak kamufle etmeyi tercih etmişti. Üzerinde ki iş yükünün bir kısmının Beth'in almasını sağlamıştım. Artık o kadar fazla yorulmuyordu. Peki uykusuz kalacak kadar neyi düşünüyordu? Ona her şeyi soramamanın acısı kalbimin ucunu sızlatsa da sabır. Sadece sabretmem gerekiyordu.

"Bugün ki planda her hangi bir yemekli toplantı yoktu." Sorgular çıkan sesi bile yorgundu. Gözlerini yoldan ayırmadan konuşan adama cevap verdim.

"Son dakika ayarlandı bende önemli olduğu için kıramadım." Normalde zeki olan adam hiç bir şey anlamamış mırıldanarak yoluna devam etmişti. Bir arkadaşıma ait olan deniz kenarında ki mekanın önüne geldiğimizde o inmeden hızla araçtan indim. Kaşlarını çatıp o da inse de gülümseyerek geçiştirdim. En azından bugün kapımı açmamalıydı. Anahtarı valeye teslim eden Marcus ile mekandan içeri girdiğimizde bir garson bizi karşıladı.

Kanlı AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin