Kuş Ötmüyordu

1.6K 204 62
                                    

Evet mükemmel bir bölüm ismi biliyorum teşekkürler. Teşekkürler.

Bölümle alakasız dipnot: Eğer bölüme yeteri kadar yorum ve beğeni gelmez ise bir sonra ki bölüm gelmeyecektir.

Normalde böyle şeylerden haz etmem ama artık yapmam gerekiyor gibi geliyor. Naçizane kurgum hayalet okuyucu ile dolu. Merak etmeyin kendinizi gösterirseniz korkmam bebişlerim.

"Anlamadım?" Elimden düşen kalemi yerden alıp doğruldum. Sesim şaşkınlıkla doluydu.

Damon tahmin ettiğim gibi iki gün sonra hiç bir şey olmamış gibi geri dönmüş işinin başına geçmişti. Tahmin edemediğim şey ise tavrıydı. Sert ve keskin.

"Senden bir anlaşma istedim beni bir omeganın köpeği yap demedim." Koyduğum maddelerde ki şartlar gayet eşitti. Bir omega ile eşit olmak ona köpek gibi hissettiriyorsa bu onun sorunuydu benim değil.

"Sizi kimsenin köpeği yapmış değilim. Sözleşme iki taraf içinde eşit ve adil." Tam laf sokmaya doğru gidecekken yanağımın içini ısırarak kendimi susturdum. Daralmış gibi elini boynuna atıp kravatını gevşetip az önce kenara attığı yazmış olduğum sözleşmenin üstüne bıraktı.

"Bir omega istemiyorum." Af buyur beyim? Ne getireyim sana ortaya karışık? Ben bu çocuğu cidden anlamıyordum. Onu sinirlendirmek için söylediğim sözleşme işine birden evet demişti. Şimdi de omega istemiyorum diye söyleniyordu. Kafasında neler döndüğüne dair en ufak bir fikrim yokken derin bir nefes aldım.

"Anlayamadım efendim?" Şakaklarını ovmayı bırakıp altın sarısı gözlerini üstüme dikti.

"Dediklerini düşündüm. Kızgınlığa girdiğim ve irademi kaybettiğim için üstüne saldırdım. Bu sefer bir şey yaşanmadı. Ama ilaçların böyle bir yan etkisi olacaksa bir daha ki sefere bu kadar kolay olmayabilir." Durup ayağa kalktığında surat ifademi sabit tuttum. Tiksinir ifademi takınırsam işimden olabilirdim.

"Siz de her Alfa gibi kızgınlığınızı doğal yollarla düzene sokmalısınız. Üç gün şirketin başında olmamanız bile bir dünya iş birikmesine sebebiyet verdi. Düzeltmeniz gereken tek şey feromonlarınız değil aynı zamanda kızgınlık döneminiz." Ona üstü kapalı sikine sahip çık yoksa o çok emek harcadığın işin lak diye elinden kayıp gider diyordum. Sinirlendiğini yaydığı feromonlardan anlasam da bana ilk defa sinirlenmiyordu. Bu konuyu neden bu kadar kafaya takıp uzatmıştı ki?

"Ben bilmiyor muyum baskın bir omega bulup altıma aldıktan sonra para ile çenesini kapatmasını. Bana bilmediğim bir şey söyle Marcus!" Birden bağırması ile kaşlarımı çattım. Hayır yani ergen de sayılmazdı artık ne bu ani çıkışlar?

"Ses tonunuza ve feramonlarınıza sahip çıkın efendim. Eğer derdinizi düzgünce anlatırsanız belki yardımcı olabilirim. Oturun." Koltuğun bir ucuna oturup diğer ucuna oturması için işaret ettim. Şaşırtıcı bir şekilde sinirini bastırıp gösterdiğim yere oturdu. Sağ dizi benim sol dizime değse de umursamadım. Boyu uzundu normaldi.

"Ben... Ben." Dudaklarını sımsıkı kapatması ile ağır ağır soludum. Pekala iş başa düşmüştü. Güven verici bir şekilde elimi dizine atıp bir iki kere patpatladım. Baya babacan olan tavrımı yadırgasa da sözümü kesmedi.

"İlk olarak neden kızgınlığınızı ilaçlarla bastırdığınız anlatmakla başlamıyorsunuz." Kararsız bir ifade ile bana baktığında dizini hafifçe güven vermek istercesine sıktım. Tüm bedeni gerilmişti. Anlatacağı şeyi bu zamana kadar saklayıpta şu an bana açacağını anlamam zor değildi.

"Eğer en ufak bir ima, laf sokma ya da dalga geçme sezersem kovarım seni." Tehditkar çıkan sesiyle gülümseyip bekledim. Derin bir nefes alıp birbirine kenetlediği ellerine bakarak anlatmaya başladı.

Kanlı AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin