Bir Elbise Vakası

409 15 3
                                    

Multimedia'da Milan ve giydiği elbise.

Her sabah başımda çalan alarma küfürler ederek uyanmama rağmen, bugün sanki bayrammış ve bende yeni elbiselerini giymek için sabırsızlanan küçük bir çocukmuşum gibi erkenden kalkıyorum. Hatta henüz alarm bile çalmamış.
Bugünü tarihe geçmeliler. Tabi dün gece heyecandan uyuyamadığımı da varsayarsak bugün kıyamet koparsa şaşırmayın. Çünkü normal Milan bütün bir gününü uyuyarak geçirebilir.
Fakat siz şunu bilmiyorsunuz ki bugün normal bir gün değil. Bugün Koray tatilden geri döndü ve bende onunla buluşacağım. 2 hafta görüşemedik ama bana 2 yıl gibi geldi. Sonunda geldi ve ben bugün çok güzel olmalıyım.

Dolabı açıp bakıyorum ve bakmaz olaydım diyerek geri kapatıyorum. Neden? Çünkü bunların hepsini daha önce giydim ve bugün farklı olmalıyım. Zaten dolabımda arbede çıkmış gibi, o ayrı mesele. E tabi bu evde üç genç kız yaşıyor.
Ben size söylemedim değil mi?

Eliz ve Yüsra.

Onlar benim lise arkadaşlarım. Büyük çabalar sonunda liseyi bitirdik ve şu an aynı akademiye gidiyoruz. Aynı evde kalmak da en büyük hayalimizdi ki bu hayali 1 yıldır gerçekleştirmiş durumdayız. Ve aslında ne kadar yanlış bir hayal kurduğumuzu da farketmiş durumdayız.
Bu kızlarla yaşamak tek kelimeyle ölüm.

Biri kendini tamirci sanar, evde ne bozulsa anında moda girer. Halbuki birşey yapabildiği yok.
Geçen akıllı Eliz evden çıkmadan önce tasarruf olsun diye televizyonun fişini çıkarmış; Yüsra da bu televizyon açılmıyor, bozulmuş. Bunu ben bir yapayım diyerekten çalışan televizyonu pert etti. Tabi televizyonu tamir ettirmek için parayı ondan aldık, o ayrı.

Diğeri desen sözde çok tasarruflu, biz banyo yaparken suyu keser ama kendisi afedersiniz donunu bile ütülüyor hanımefendi. Günde 8538712 kere de saçını düzleştirir. Eliz aslında kıvırcık.
Neymiş efendim düzleştirdikten 5 dakika sonra saçı yine kabarmaya başlıyormuş. E düzleştirme o zaman kardeşim! Zaten kıvırcık saç daha çok yakışıyor. Saçlarından ne istiyor anlamıyorum ki!

Ev arkadaşlarımın daha birçok dengesiz huyları vardır. E senin birşeyin yok mu? diyebilirsiniz,tamam kabul benim de var.
Birşeye taktım mı peşini bırakmam, bu şey her ne olursa olsun.
Sonra boyunluk ve hırka hastasıyım. Utanmasam yazın bile giyerim. Dolabımda renk renk, çeşit çeşit hırka ve boyunlukları bulabilirsiniz.

Her ne kadar dolabımda onlarca hırka ve boyunluk olsa da Koray ile buluşmaya sadece bunlarla gidemem değil mi?
O yüzden şu an Eliz'in dolabını açıp, giyecek güzel bir şey aramaya koyuluyorum. Kızın dolabında kıyafetten çok şapka ve gözlük var. Ne yazıkki uygun birşey bulamıyorum.

Son çare Yüsra'nın dolabına koşuyorum. Hiç umudum olmasa da karıştırmaya başlıyorum öyle. Köşede, dolabın dibinde bir kutu var. Kutuyu bir açıyorum ki; içinde tam da bana göre çiçekli mini bir elbise!
Ee bu fırsatı kaçırmak olmaz. Alıyorum elbiseyi, sessizce girdiğim Yüsra'nın odasından yine sessizce çıkıyorum. Elbisesini aldığımı görürse beni çiğ çiğ yer. Sen horlamaya devam et Yüsra, sakın uyanayım deme.
~~~
Banyoya girip başlıyorum makyaj yapmaya. Fazla birşeye gerek yok zaten, ben her halimle güzelim. Evet evet biliyorum, çok da mütevaziyim.
Bir parlatıcı, bir eyeliner sürüp çıkıyorum banyodan.
Elbiseyi giyindikten sonra aynanın karşısına geçip şöyle bir süzüyorum kendimi. Bir şey eksik gibi. Hmmm. Saçıma biraz şekil versem fena olmaz diye düşünerek alıyorum maşayı elime. Hafif dalgalar verdikten sonra kutsal maşayı Eliz'in çekmecesine aldığım şekilde geri koyuyorum. Eliz görürse aynı maşayla bana işkence eder eminim.
Evet benim de maşam var ama Eliz'inkini kullanmak daha eğlenceli. Galiba ben aksiyonu seviyorum biraz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 22, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GİZEM ÇEMBERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin