6.Bölüm

3.6K 147 2
                                    

Uyandığımda direk yastığımın yanındaki telefona baktım. Daha güneş doğmamıştı. Saatte 05:21 gösteriyor. Uyku tutmadı uyanıp durdum tüm gece boyunca. Heyecandan değil tabi ki. İstemediğim bir evlilikte bir de heyecanlancakmıyım. Doğru Cihan çok iyi biri ama zoraki bir evlilik sonuçta. Yatağa uzanıp tavanı izlemeye başladım. Aradan ne kadar vakit geçti bilmiyorum ama telefonumun mesaj sesi ile kendime geldim. Mesajı açtığımda Cihan dan gelmişti. Yüzüme anlamlandıramadığım bir duygu yerleşti. Mesajı açıp okumaya başladım. "Günaydın:) umarım uyandırmamışımdır!.
Mesajı okuduktan sonra sırtımı yatak başlığına yasladım. Bağdaş bir biçimde oturup mesajına cevap yazmaya başladım.
"Günaydın hayır uyandırmadın."
Mesajı attıktan yaklaşık otuz saniye sonra cevap geldi.
"Buğün görüşemicez istediğin bir şey yada unuttuğun bir şey var mı?" Mesajı okuduktan sonra onu göremiyceme üzüld- tabi ki hayır üzülmedim!
"Hayır teşekkür ederim. "
Cevap vermesini bekledim kısa süre sonra cevap geldi.
"Peki. Bu arada belki abin söylemiştir bizim evdede erkekler toplanıcak. Haberin olsun istedim."
Resmen bekarlığa veda partisi! Bana neyse !!! Dansöz falan gelcek mi acaba? Of saçmaladım gine. Abimden öğrenirim nasıl olsa. Cevap vermediğimi farketince mesaj bölümüne girdim.
"Tamam"
Bu yeterli bence.
Daha sonra yataktan kalkıp banyoya girdim. Duş alıp saçlarımı kuruttum. Annem içeri girince şaşırdı. Sonra kendini toplayıp "Kızım uyanmışsın. Kahvaltı hazır birazdanda kuaför gelcek." Of ya sabahın köründe ne kuaförü? Annem üzülmesin diye bir şey demedim. Başımı salladığımda annem Üzgün olduğunu belirten bakışlar attı. Sonrada odadan çıktı. Aşağı indiğimde herkes sofradaydı. Herkese Günaydın deyip yerime oturdum. Abim bana baktı. O bakışlarda çok şey gizliydi. Hüzün...Pişmanlık...Üzüntü...
Ve daha sayabileceğim çok duygu. Hafif gülümseyip kahvaltıma baktım. Bir şey yemek istemiyordum onun için sadece çayımı içtim. Çayı biter bitmez kuaför geldi. Gidip kına için kırmızı bindallımı giydim. Kuaförün önündeki sandalyeye oturdum. Kuaför saçımı bukleli yaptı. Makyajdan çok hoşlanmadığım için çok hafif bir şeyler yapmıştılar. Hazır olduğumda akşam olmuştu hemen hemen. Sonra Heja geldi. Bordo bindallısının içinde çok güzeldi. Bana mahçup bakışlar attı. Onun bir suçu olmadığı için gülümsedim. Abim gerçekten hayal ettiği gibi bir kıza aşık olmuştu. Hep beraber odaya geçtik. Köyün bütün kadınları eve toplanmıştı. Ortalarında iki sandalye vardı. Kırmızı duvağımızı da örtünce oturduk ikimizde. Sonra başladılar türkiye. Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar!...
Bende yüksek dediği anda gözyaşlarım firar ederken Heja etrafa gülücükler atıyordu. Başımı yere indirip hıçkırırarak ağladım. Zaten türküyü söyledikleri için sesimi fazla duymazdılar. Heja ağlamasını sağlamak baya uzun sürmüştü. Tabi kız aşık olduğu adamla evleniyor neden ağlasın ki !
Sonunda bana ve Heja ya duvağın altından baktılar. Zatem yaklaşık on dakikadır anladığım için sorun yoktu. Heja en fazla iki damla gözyaşı döktü. Ben ise hala ağlıyorum. Örtüyü kaldırıcaklarını anladığımda hızla gözyaşlarımı tuttum. Odamda bol bol ağlıycam. Bana kına sürmeye başladılar. Giç şu elini açmayıp altın koysun adetlerine girmedim. Kına yaktıktan hemen sonra herkes göbek atmaya başladılar. Bir kaç kez beni kaldırmaya çalıştılar ama ben kalkmadım. Acaba Cihan napıyor? Of... Sonunda günün sonunda herkes evlerine dağılmıştı. Heja ve anneside gitti. Hiç oynamama rağmen kendimi çok yorgun hissediyordum. Odama çıkıp üzerimi değişmeden yatağıma oturdum. Tam o sırada telefonuma mesaj geldi açıp baktığımda Cihanatmış hemen açtım mesajı.
"Kapının önündeyim. Aşağı gelir misin?"
Nazik baya inşallah sonradan odunlaşmaz. Cevap vermeden perdeden baktım. Arabasının yanında duruyordu. Ev anahtarını alıp dışarı çıktım.
Ben inince gözleri şaşkınlıkla aralandı. Beni baştan aşağı süzdü. Sonra yanıma gelip durdu. "çok güzel olmuşsun. "
Adeta büyülenmişcesine bana baktı. Ben ise sadece gülümsedim. Benim konuşmayacağımı anlayınca o konuşmaya devam etti. "Bu gün kınada bir sorun çıktı mı? "
Sonrada gözünme baktı. Sanki ilk defa gözüme bamıyormuşcasına baktı. Bense cevap olarak sadece başımı olumsuz anlamda salladım. Ellerini kaldırıp parmak uçlarıyla ağlamaktan kızaran göz altlarımın altında gezindirdi. Rahatsız olup kıpırdanınca o da geri çekildi. "Senin eğlencen nasıldı?" İmayla sorduğum soruya yüzündeki gülümseme ile alayla cevap verdi. "Gerçekten biz gençler için çok güzeldi." Diyip uzun ve büyük bir iç çekti. Ne demek istedi bu pislik. Yüzümdeki gerginliği anlamış gibi gülümsemesi yüzğnde büyüdü. Şimdiden beni gıcık etti. Gıcık, pislik, odun...
"Neyse ben gidiyim yarın erken uyanıcaksın" "Olur" dedim bende. Yanıma iyice yaklaşıp
"Bu kadar çok ağlama ,lütfen. Anlıyorum istemediğin bir evlilik ama alışmaya çalış beni sevmeye çalış. Çünkü ben öyle yapıyorum." Kafamı salladım. Yizüne, gözüne bakamadım. Elini çeneme koyup kaldırdı başımı gözleri bir girdap gibiydi.
Çenemdeki elini okşayarak yanağıma çıkardı. Eli yanağımı okşuyor, gözleri gözlerimi delip geçiyordu. Yavaşça yaklaşıp yanağımı öptü. Inanamıyorm!
Sonrada geri çekilp arabaya doğru gitti. Beni bıraktığında sanli çok üşüdüm. Arabayı binip benim eve girmem işin baş işareti yaptı. Arkama bakmadan eve girdim. Araba daha yeni gitti. Odama çıkıp onu düşünmeden hemen banyoya girip duş aldım. Su vücudumda dolaşırken beno anlar geldi aklıma. Yanağım kıpkırmızı oldu, heyecandan ölcektim. Çok değişik duygular. Oislik zaten bu gece naptığını tam olarak anlatmadı. Odama girip pijamalarımı giydim. Telefonuma mesaj geldi. Açıp baktığımda Cihan atmış
"İyi geceler" yazmışm sadece bende kısaca "sanada"
Yazıp gönderdim. Onu ilk gördüğüm zamana kadar olanları düşündüm. O yorgunlukla daha fazla dayanamayıp uyudum. Ve ben düğünü tamamen aklımdsan çıktı... uykunun kollarındaki serivenime başladım...

Doğu'nun Güneşi (Mardin ve aşk )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin