İyileştir Beni | MİNSUNG

MİNHO

Hastaneden sonra almayı unuttuğum ilacı bugün alacaktım. Dün hastaneden sonra eve geldim ve sırtıma baktım. Doktor Han'ın söylediği gibi belimde bir morluk vardı fakat ben emindim.

O bir ağrıydı. Acı ve ağrıyı ayırabilecek kadar zekiyim!

Evde hazırlanıp arabayla yola çıktım.

En yakındaki eczaneyi bulmak için navigasyonu açtım ve yolu takip ettim.

Bir eczanenin önüne geldim ve arabamdan indim.

Eczaneye girdim. Eczanede sadece 1 kişi vardı.

Eczanede ki kadına kağıdı verdim.

M: Merhaba, bana bundan verebilir misiniz?

Kadın verdiğim kağıda bakıyordu.

- Beyefendi?

M: Efendim?

- Bunu size bir doktor mu verdi?

M: Evet noldu?

- Sanırım bu yanlış yazılmış. Çünkü burada yazan şeyle ilgili bir ilaç yok. Bir krem de yok.

M: Ne? Nasıl yani?

Kadının elinden kağıdı aldım.

Bir doktor yazısı olduğu için asla okunmuyordu.

Kadına teşekkür edip eczaneden çıktım ve hastaneye tekrar gittim.

Randevum olmadığı için bana 2 saat bekleyeceğim söylendi.

M: Beyefendi. Sadece birşey sorup çıkacağım. NEDEN BENİ ANLAMAK İSTEMİYORSUNUZ!

-Beye-

Hj: Ne oluyor?

M: Ha sen. Bu ne doktor bey?!

Elimdeki kağıdı ona doğru tutuyordum.

Hj: Lütfen burada bağırmayın. Odama gelin, orada konuşalım.

Derin bir nefes aldım ve odasına doğru hızlıca yürüdüm.

M: Evet, bu ne? Burada yazdığınız HER NEYSE böyle bir ilaç veya krem yok. SİZ NE BİÇİM BİR DOKTORSUNUZ BÖYLE? DAHA KREM VERMEYİ BİLMİ-

Hj: BEYEFENDİ BAĞIRMAYI KESER MİSİNİZ?

M: PEKİ, AMA SİZDE BAĞIRIYORS- Ah neyse lütfen bana bunu açıklayın.

Hj: İlk olarak belinizdeki morluk için bir krem zaten yok.

M: Ben belimdeki morluk için bir krem aramıyorum zaten. Ben belimdeki ağrı i-

Hj: Siz daha ağrı ve acıyı ayırt edemiyorsunuz. Belinizdeki ağrı, ah hayır acının sebebi o morluk. O da bir süre sonra geçecektir.

M: Ben ağrı ve acıyı ayırt edebilirim. Her neyse onu bunu bırakın. Eğer haklıysanız ki asla haklı olduğunuzu düşünmüyorum. Neden bana var olmayan bir kremi yazdınız. AMACINIZ BENİ UĞRAŞTIRMAK MI?

Hj: Hayır, neden böyle bir amacım olsun?

M: Bende bilmiyorum. Böyle bir şey yaptığınıza göre..

Hj: Ah peki söyleyeceğim ama lütfen hareketlerinize ve sözlerinize dikkat edin.

M: Pekala sizi dinliyorum.

Hj: Size öyle birşeyi yazdım çünkü daha ağrıyı ve acıyı ayırt edemediğinizi söylediğimde bana verdiğiniz tepki... beni buna itti diyebilirim.

M: Nasıl bir tepki verdim?

Hj: Siz hep haklıymışsınız gibi. Asla haksız olamayacağınızı düşünüyorsunuz.
Bende sizin morluğunuz için bir krem yazamayacaktım ama sizin böyle olduğunu gördüğüm için kafamdan birşey salladım. Yani tek derdim.. tek derdim sizin bir an önce gitmenizdi çünkü.. sizinle uğraşabileceğimi sanmıyordum. Hâlâ sanmıyorum...

M: B-benden kurtulmak içindi yani?

Hj: Maalesef... Özür dilerim. İsterseniz bel ağrısı için bi-

M: İSTEMİYORUM. Teşekkürler.

Odadan hızlıca çıktım ve sinirle arabama bindim.

Hayatta daha önce kimse bana böyle şeyler dememişti. Daha kendimi bile fark edemeyen bir eziktim ben. AMA YİNE DE.. YİNE DE BANA BÖYLE KONUŞAMAZDI.

Ona nasıl bir insan olduğumu göstermeliydim. ÇÜNKÜ BEN ONUN SANDIĞI GİBİ BİR İNSAN DEĞİLİM VE BUNA DAYANAMIYORUM.

-5 saat sonra-

Yaşadıklarımdan sonra eve gelip biraz dinlenmek istedim. 4 saat uyuduktan sonra gözlerimi açıp yatağımdan ayrıldım.

Elimi yüzümü yıkadım ve mutfağa gitmek için odamdan çıktım. Çıktığım gibi babamla karşılaştım.

Mw: Günaydin oğlum.

Elini saçıma koydu ve saçımı karıştırdı.

M: Ah baba, yapma şunu.

Gülerek elini çekti. Bende gülümseyerek ona baktım.

Mw: Tamam tamam. Ee ne yaptın bugün?

M: Aa sen işteydin değil mi.. Ah kafam çok karışık.

Mw: Bugün pek iyi geçmemiş sanırım. Gel ve bana ne olduğunu anlat.

Başımı salladım ve oturma odasına geçtik.

Mw: Evet anlat bakalım.

Olayı başından sonuna kadar anlattım.

M: Ama baba. Ben gerçekten acı ve ağrıyı ayırt edebilirim. Sorun bende değil o lanet doktorda!

Mw: Ah Minho.. neden bu kadar büyüttün ki? Ayırt edemesen ne olacak sanki?

M: Baba anlamıyorsun. Kendimi salak gibi hissettim.

Mw: Tamam tamamm. Pekala başka bir doktora git. Eminim o işten anlamıyordur.

Kafamı salladım ama başka bir doktora gitmeyecektim. Benim onunla işim bitmemişti. Ona nasıl biri olduğumu gösterdiğim zaman işim bitecekti.

Babamla biraz daha muhabbet ettik ve yemek yedik.

Sonra odama çıktım ve biraz telefonuma ve bilgisayarıma baktıktan sonra tekrardan uyudum.