MİNHO

18 1 0
                                    

Jisung beni eve bıraktıktan sonra evde babamı göremediğim için hızlıca üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp duşa girdim. Duştan 10 dakika sonra çıkıp aceleyle hazırlanarak Felix'i aradım.

Kısa süre sonra telefon açıldı.

F: Alo.

M: Alo, Felix müsait misin?

Numaralarımızı dün gece almıştık.

F: Evet ne oldu, bir sıkıntı mı var?

M: Hayır hayır. Sadece sana birşey sormam gerekiyor. Evime gelir misin?

F: Evine gelecek kadar önemli olan soruyu çok merak ettim açıkçası. Peki Hyunjin'e söylerim o getirir.

M: Peki ne zamana gelirsiniz. Aç mısın?

F: Yarım saate orada oluruz. Bir ramen güzel olabilir.

M: Peki konum atarım, görüşürüz.

Telefondan evin konumunu attım ve hızlıca mutfağa doğru ilerledim.

Dolabımda neredeyse koleksiyon yapabileceğim kadar ramen vardı. Hemen su ısıtmaya başladım.

Mutfaktaki yuvarlak masama çatal ve kaşık, bardaklar ve kimchi için tabaklar koyduktan sonra dağınık evimi toparlamak için salona doğru ilerledim.

Evde babam ile yaşadığım için ev sıkça dağılıyordu. Normalde hizmetçi gelirdi fakat hafta sonları izinli olduğu için o günlerde gelmiyordu ve biz temizlemek zorunda kalıyorduk.

Evi hızlıca temizleyip ramenleri yaptıktan sonra masaya güzel bir sunum yaparak koydum ve Felix'in gelmesini bekledim.

15 dakika sonra kapı çaldı. Hızlıca kapıya ilerledim ve açtım. Gelen Felix ve Hyunjin'di. Gülerek onları karşıladım.

F: Sorunun merakına evde kıyafet bulamadım Minho. Neydi bu kadar önemli olan soru hızlıca sor lütfen.

M: Bu kadar heyecan ve telaşa gerek yok Felix. Hadi mutfağa geçin yemek yerken sorarım.

Mutfağa doğru ilerledik.

H: Evin çok büyükmüş. Tek mi yaşıyorsun?

Ev 2 katlıydı üst kat bana aitti.

M: Hayır babamla yaşıyorum.

Mutfağa girdiğimizde Felix'in gözleri mutfağı inceliyordu.

F: Mutfağın çok güzel! Tam browni yapmalık.

Diyerek masaya yöneldi.

M: İstediğin zaman yapabilirsin. Afiyetle yerim.

Sessiz şekilde gülerek masaya oturduk.

İçecekleri koymayı unuttuğumu fark ederek ayağa kalktım.

M: Ne içersiniz? Kola, soju ve meyve suyu var.

F: Ben soju alayım.

H: Ben araba kullanacağım kola istiyorum.

Kafamı salladım ve kendime de bir soju koyup masaya tekrar oturdum.

F: Jisung'un da evde olacağını sanıyordum. Sorun Jisung'dan gizlenecek bir soru mu?

Bir yandan rameni yiyorduk.

M: Gizlenme değil de Jisung'la ilgili bir soru.

H: Tahmin edebiliyordum.

Güldüm.

M: Aslında dün geceyle ilgili bir soru.

Felix'in boğazında içtiği soju kaldı ve Hyunjin sırtına sert bir hamleyle vurdu.

F: AHH! HYUNJİN BİDE DÖVSEYDİN.

H: Bebeğim özür dilerim çok gerildim.

Felix'in yanağından öptü ve tekrar eski hallerine döndüler.

F: Dün geceyle ilgili ne gibi bir sorun olabilir ki? Hadi sor artık.

Ağzıma son bir kimchi atarak dik bir şekilde oturdum.

M: Peki söylüyorum. Dün gece Jisung seninle tuvalete gittikten sonra yanıma geldi ve bir şeyler hakkında özür diledi. Neler hakkında özür dilediğini tahmin edebiliyor musun?

Felix kızarmıştı.

H: Sen dün Jisung'la tuvalete mi gittin?

Felix Hyunjin'in sorusunu duymamıştı bile.

F: Bu kadar hızlı söyleyeceğini düşünmüyordum.

M: N-ne yani Jisung gerçekten ho-

F: Evet. Üzgünüm ama Jisung gerçekten Homofobik.

Hyunjin de buna şaşırmıştı.

H: Oha ne? Ama bizi desteklediğini söylüyordu.

F: Arkadaşı olduğumuz için bize öyle diyordu.

M: Peki neden?

F: Aslında bunu benim anlatmam doğru olmaz. Biz sadece dün gece tuvaletteyken senin ona karşı hislerin olup olmayacağından bahsettik. Ardından ben Felix'e "Eğer sana karşı hisleri olduğunu düşündüğün en ufak bir an yaşarsan bunu ona söyle" demiştim. Sanırım öyle bir şey hissetti.

Kafamda dün gece ona yaptığım bir nevi sapıklık olduğu geldi. Bunu yaptığım için ona karşı hislerim olduğunu mu düşünmüştü? Ve benim ilgimi kaybettirmek için bana Homofobik olduğunu mu söylemişti?

M: Yani gerçekten Homofobik mi? Ve ondan hoşlanmamam için Homofobik olduğunu mu söylüyor?

Felix bir cevap vermedi sadece önüne hüzünle döndü.

Sessiz ve düşünceli şekilde yemeklerimizi yedik ve Hyunjin'le Felix işlerine gidecekleri için evden çıktılar.

Kendimi odamdaki yatağıma bıraktım ve düşünmeye başladım. Neyi düşündüğümü bilmiyordum. Jisung'un Homofobikliğini neden bu kadar kafama taktığımı da bilmiyordum. Çevresinde 2 tane gay çift olmasına rağmen onları desteklediğini söyleyen bir kişinin Homofobik olması mı? Buna inanabilir miydim?

Önemli olan aşkı değil, karşımızdaki insanın aşka bakışını düşünmektir belki de. Onun düşüncesinde ki aşk ve senin düşüncendeki aşk aynı aşk olmayabilir. Ve bu da bir nevi aşk savaşıdır. Aşk savaşının bir kazananı olmayabilir belki ama, kaybedenlerin kim olduğu bellidir. Onlar aynaya baktığında gördüğün kişidir.

Onları değiştirmek aynayı kırmak kadar basit değildir fakat imkansız da değildir. Belki ayna da yalan söyler? Bizi biz gibi göstermek değildir onun amacı. Dışımızı gösterir fakat içimizi henüz biz bile bilmiyor olabiliriz...

İyileştir Beni | MİNSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin