İyileştir Beni | MİNSUNG

MİNHO

Hastaneden çıkalı 1 hafta olmuştu. Kendimi iyi hissediyordum çünkü bu 1 hafta boyunca bana bakan sevgilim Jisung vardı. Onunla sadece hastanede görüşebilsek de iyileşebilmek için sıklıkla yanına gidiyordum.

Bu sefer onu yanıma çağırmıştım. Evde kimse yoktu ve bu Han'a gerçek bir teklif için en iyi zamandı.

Evet sevgili olmuştuk ama ona doğru düzgün teklif yapmamıştım.

Telefonumdan bir bildirim geldiğini duyarak tuvaletten çıktım ve odamdaki telefonumu aldım.

Han'dan bir mesaj gelmişti.

Sevgilim*

Sevgilim
Aşkım ihtiyacın olan bir şey var mı? Marketteyim istediğini söyle.

Minho
Hmm.. Çabucak gelmeni istiyorum.

Sevgilim
Tamam o zaman siparişiniz onaylandı geliyorumm.

Telefonumu kapatıp Han'ı beklemeye başladım.

Sonunda zil çaldı ve koşa koşa kapıyı açmaya gittim.

Kapıyı açıp Hanjiye sıkıca sarıldım ve birlikte koltuğa oturduk.

Hj: İyi misin? Bi yerin ağrımıyor değil mi?

M: Hayır bebeğim tamamen iyileştim. Ama daha da iyileşebilmem için bazı şeylere ihtiyacım var.

Han söyleyiş tarzımdan birşeyler anlamış gibi sırıttı.

Hj: Neymiş o ihtiyaçlar?

Han'ın dudağına yaklaştım. Eğer şimdi dudağını öpersem bu 2. Öpüşüm olacaktı çünkü bu 1 hafta boyunca birbirimizin elini bile tutamamıştık.

Han'ın çenesini tuttum ve dudağıma daha çok yaklaştırdım.

Gözlerine baktım. Gözlerini kapatmıştı.

Dudaklarımı dudaklarını sert bir şekilde dokundurdum. Bu zamana kadar öpmediğim her gün için öpmüştüm onu.

Ellerimi Han'ın incecik beline koydum ve belini kavrayarak onun kucağıma oturmasını sağladım.

Hj: Minho canını acıtacaksın yapma. Daha iyileşemedin bile farkında mısın?

M: O zaman iyileştir beni Han Jisung.

Han'ın dudağını tekrardan öptüm.

Ama Han kendini geri çekti.

Hj: Eğer sana karşılık verirsem bunun sonunun nereye gideceğini biliyorum Minho. O yüzden şimdi senden özür dileyerek kucağından kalkıyorum.

Han kucağımdan kalkacakken tuttum ve tekrar oturttum.

Hj: Ya Minho ısrar etme zamanı gelince-

M: Tamam Han ısrar etmiyorum. Etmiyorum ama çok dayanabileceğimi de sanmıyorum. Bir gün gerçekten patlarsam iyi patlamam ona göre.

Hj: Hee zorla sevişeceğiz diyorsun.

Han'ın dudağına yaklaştım.

M: Zorla sevişme olmaz hayatım ben seni sikerim sende sikilmiş olursun.

Han eliyle göğsümü okşayarak konuşmaya başladı.

Hj: Eğer sen bana öyle yaparsan bende rahat durmam hayatım. Ama bu konuşma yine tam da senin istediğin yere gidicek o yüzden hadi kalkıp yemek yiyelim.

Dudağıma kısa bir öpücük kondurarak hızlıca mutfağa girdi.

Han'ın bu hareketlerini acayip tatlı buluyordum. Minik bir kedi gibiydi gözümde. Peşinden mutfağa girdiğimde Han yemek yapmaya başlamıştı bile. Birlikte güzel bir yemek hazırlayıp yemeğe başladık.

Masada otururken sormak istediğim soruyu sorma kararı aldım.

M: Han...

Han yüzüme baktı ve yemeğini bıraktı.

Hj: Böyle Han dediğine göre önemli bişey var sanırım, dinliyorum.

M: Şey, biz evet seninle sevgili olduk ama ben sana doğru düzgün bir teklif yapamadım. O yüzden şimdi sana soruyorum.

M: Benimle sevgili olur musun Han?

Hj: Benimle evlenir misin Minho?

Han'ın benimle aynı anda söylediği şeye olan şaşkınlığımla dona kalmıştım.

Han gülümseyerek yüzüme bakıyordu. Bense asla böyle bir şey beklemediğim için şaşkınlıkla Han'a bakıyordum.

Han ayağa kalktı ve cebinden bir kutu çıkardı.

İçinde iki tane yüzük vardı.

Elimden tutarak beni de ayağa kaldırdı. Ben olaya olan şaşkınlığımdan tepki veremiyordum.

Elimi tutarak konuşmaya başladı.

Hj: Sen bana sevgili olalım mı? dedin. Kabul ediyorum Minho.

Han gözlerimin içine iyice baktı.

Hj: Şimdi ben sana soruyorum. Benimle evlenir misin Minho?

Han'ın gülümseyen yüzüne baktım.

Şaşkınlığımdan kurtulmaya çalışarak gülümsedim.

M: KABUL EDİYORUM HAN! EVLENELİM!!!!

Han'ın dudağına öpücük attım ve kucağıma alarak sıkıca sarıldım.

Gülerek birbirimize sıkıca sarıldık.

Han yüzüme bakarak konuşmaya başladı.

Hj: Hadi ama, daha yüzük takacağızz.

Han'ı indirdim ve elinden yüzüğü aldım.

M: Seme olarak yüzüğü ben takacağım.

Han sinirle güldü ama bişey söylemedi.

Yüzüğü aldım ve birini Han'a birini de kendime taktım.

Tekrar sıkıca sarıldık ve birbirimizi öptük.

M: İyi ki varsın Han seni seviyorum.

Hj: İyi ki varsın Minho seni seviyorum..