0.5

189 31 91
                                    

Kazuha bir süredir sessiz. Şaka maka madem konuşmayacaksın niye beni de sürükledin arkandan amk?

"Az önceki çocukla konuşma." Sessizliği bozup bana döndü. Sorar gözlerle baktım.

"Tabi,ama neden? Çocuk nazik gibiydi." Bunu söyler söylemez Kazuha'nın yüzüne bir karanlık çöktü. Fakat pek uzun sürmedi. Dürüst olayim korktum o halinden. Bana biraz yaklaştı ve elimi tuttu.

"Sadece bana güven,tamam mı?" Bana her zamanki gibi içimi ısıtan o sıcak gülümsemesiyle baktı. Bana böyle bakarken onu reddedebilir miyim? Maalesef hayır. Reddetmek için bir nedenim de yok zaten?

"Peki." Dedim ve annemin hediye ettiği kolumdaki saate baktım. "Sanırım gitmeliyiz. Çekimlere geç kalacaksın." Kazuha'da kolundaki saate bakıp tekrar bana döndü.

"Haklısın,gidelim." Ona gülümsedim. Hâlâ elimi tutarken normal davranmaya çalışmak çok zor.

Kazuha elimi bırakmadan benimle balkondan çıktı ve diğerlerinin yanına yaklaştı.

"Nerelerdesiniz siz? Çekimler birazdan başlayacak,hazırlanmanız lazım." Leydi Ninguang'ın yanında duran Chongyun ve Venti çoktan hazırlanmışlardı.

"Hazırlanmanız?" Kazuha ima ile sordu.

"Avare'nin de çekimlere katılmasına karar verdik. Maaşının iki katını kazanacak." Gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"İki katı mı!?" Kendime engel olamadan istemsizce bağırdım. Kazuha'nın yüzüne yine bir karanlık çöktü.

"Bu aldığınız kararı çok mu düşündünüz?" Baya sinirli olduğu belli ama belli etmemeye çalışıyor. "Özellikle Scara'ya fikrini bile sormadınız."

Şimdi para mı aşk mı diye bi kendime soriyim. Tabiki para bu da soru mu? Aslında aşk da mantıklı eğer şöyle prens gibi sevgilin olcaksa. Saçmala be Kazuha sana mı bakar? Bana bakmaz da kime bakar be? Sen kendini çok büyütüyorsun sanırım. Bir dakika, sanırım şuan kendimle kavga ediyorum?

"Scara'cımmm,canım arkadaşımmm." Deyip yanıma sokulan Xiao'ya döndüm. Kulağıma yaklaşıp fısıldadı. "Kabul etcen dimi,bi mallık yapma sakın. Gebertirim seni."

"Sen kimsin de beni gebertiyorsun?"

"Ehm,sen bana karşı şansın olduğuna inanıyor musun?"

"Ulan bi yumruğumla yere sererim seni haddini bil."

"Tamammm canımmm arkadaşımmm~." Yine fısıldayarak, "Morayı bölüşürüz dimi?"

"İşin gücün beleşcilik."

"Aşk olsun..."

"Aşk maşk olmasin amk siktir git."

"Aaaaa yakışıklı prensin duymasınnnn" Xingqiu gizlice bizi dinleyip arkada kahkahalara boğulurken,susması için Xiao'yu cimdikledim.

"Scara kabul ediyor" dedi Xiao. Bir anda şok içinde ona döndüm. Bir yanda bana bakan yakışıklı prensim Kazuha,diğer yanda bolca para vardi. Ulan seçim yapmaktan da nefret ederim. Ama sanırım sesimi çıkarmayacağım.

"İyi o zaman gidin hazırlanın,şurda Kazuha'nın odası var. En geç iki güne senin de bir tane odan olur. On dakika kaldı acele edin lütfen." Leydi Ninguang'ı tanımasam otoriter bir kişiliğe sahip olduğunu düşünürdüm. Gerçi tanıdığım da söylenemez iki gün bile olmadı. Kazuha bir şey söylemeden odaya yöneldi,bende arkasından gittim. Ulan çocuk 'ondan uzak dur' dedi,ben çocuğun iş teklifini kabul ettim. Darıldı sanırım... Odaya girince konuşsam iyi olacak.

Kazuha'nın arkasından bende odaya girdim. Küçük bir oda ama kıyafetlerle dolu. Ben etrafı incelerken Kazuha birkaç kıyafeti aldı ve bana uzattı. Neden okul formasına benziyor bunlar?

Kazuha'nın elindeki kıyafetleri aldığımda arkasını döndü. "Giydiğin zaman söyle." dedi ve kendi kıyafetlerini de aldı. Ciddi ciddi okul formasıyla mı yapılıyor bu çekimler?

"Elindekine boş boş bakmasan da giyinsen?" Kazuha tekrar arkasını döndüğünde, "Bu çekimlerde bazı insanları alacaklar ve onları düzenlenen bir okul dizisine koyacaklar. Bu yüzden okul forması giyiyoruz. Belki neden kabul etmeni istemediğimi anlamışsındır ha?" İçimden özür dilemek geldi ama bunu yapamayacak kadar aptalım.

Okul formasına tekrar baktım ve mecburen giydim. Okuldan mezun olanı bir buçuk yıl oldu,o yüzden biraz tuhaf hissettiriyor.

"Giyindin mi?" Kazuha'nın sorusuna başımı salladım. "Cevap versene?"

"Başımı salladım ya."

"Pardon yaa,benim kafamın arkasında gözüm yok maalesef."

"HAHHHAHAHHAHAHAH" Ben ayi gibi kahkaha atarken Kazuha dolaptan tarağı aldı ve bana yaklaştı.

"Umarım çekimlerde de bu kadar güzel olmazsın. Yoksa bir sürü kızla bir okul dizisinde oynayacaksın..."

"Ne?"

"Yok bir şey." Kazuha saçıma dokundu ve taramaya başladı! Kahretsin ne yapmaya çalışıyorsun be!? Kızarmamam lazım yoksa çok yanlış anlaşılır! Zaten yanlış ama..? Bunu sorgulama sırası değıl!!

"Ben biraz hava alacağım." dedim ve koşarak odadan çıktım.

Çıkar çıkmaz yüzümün dibinde yine o çocuk vardı. Beni görünce biraz geriye çekildi ve önümde reverans yaptı.

Bir açıklama yapmadan konuya girdi ve "Kazuha'ya niye bu kadar yakınsın tatlı beyefendi?" diye sordu. Bu ani soruyu kesinlikle beklemiyordum. Ayrıca böyle konuya mı girilir amk insan bir selam verir!? Gerçi reverans da binevi selam sayılır herhalde? Şuan bunu mu düşünüyorum ben gerçekten...

"Yanlış anladın,ben sadece korumasıyım."

"Ahh pardon,bir an seni de diğerleri gibi aldattığını düşündüm. Sizin gibi tatlı bir beyefendinin bir sapık tarafından aldatılması çok yazık olurdu..." Çüş... Ne aldatması ne diğerleri ne sapığı bir yavaşla be adam.

"Ne? Aldatmak derken-?" Kazuha birini aldatacak bir tip gibi durmuyor. Şaka yapmıştır... umarım...

"Bilmiyor musunuz? Daha önce birkaç erkekle beraber olduğunu duydum. Ama en sonunda hepsini aldatmış. Onlara gerçekten üzülüyorum. Bende bir an sizinde onun kurbanlarından biri olduğunuzu düşünmüştüm. Neyse ki endişelendiğim şeyde haklı değilim." Dedi ve gülümsedi.

Kazuha'nın birini aldatacağını hiç düşünmezdim. Ama önemli olan Kazuha'nın güvenliği,özel hayatı değil. Bende zaten bunun için mora alıyorum.

"Duyduğum kadarıyla sahnede küçük bir sorun çıkmış. Diğerleri bunu hallederken benimle bir kahve içmeye ne dersiniz?" Dedi,adını bile bilmediğim yabancı... Ama beleş şeyleri seviyorum.

"Tabii,hoş teklifiniz için teşekkürler." Elimi tutup ilk karşılaştığımızda yaptığı gibi yavaşça dudağına götürüp öptü. Bende hafifçe gülümsedim. O anda aklıma bir soru takıldı. "Adınız neydi acaba?"

"Sumeru'dan sıradan bir gezgin,Cyno."

Bodyguard~KazuScaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin