Zaman Her Şeyin İlacı | Drarry

8

Elindeki kitabın son sayfasına geldiğinde okumayı bırakıp masaya bıraktı ve sızlayan gözleriyle birlikte arkasına yaslandı. Harry'nin verdiği kitap tekrar eskiyi hatırlatmasını sağlamıştı.

O gün kütüphane de Harry'i görmesinin üzerinden 2 hafta geçmişti. Hâlâ kitabı neden verdiğini anlayamasa da fazla düşünmek istemedi. Tekrar da kütüphaneye uğramadığı için karşılaşmadılar ve görse de artık sorması için bir anlam bulamadı.

Düşüncelerinden ayrıldığında saat çoktan 11 olmuştu. Bugün annesinin mezarına uğrayacaktı. Aylar geçmişti ölümünden ve Draco sadece cenaze töreninde uğramıştı. Bunun için annesine bir özür borcu olduğu için yerinden kalkıp hazırlanmak için odasına girdi ve dolabından siyah takım elbileselerini çıkartıp hazırlanmaya koyuldu.

Tamamen hazır olduğunda evinden çıkıp bir çiçekçi dükkanına uğradı ve annesinin en sevdiği lotus çiçeğinden fazlaca alarak parasını ödedi ve dükkandan ayrıldı.

Elindeki çiçek demeti ile birlikte mezarlığa geldiğinde yüzüne hoş bir gülümseme koyarak annesinin mezar taşına doğru ilerledi. Tam önünde durduğunda çiçekleri özenle yerine koydu ve başını mezar taşına yaslayarak uzun uzun konuşmaya başladı.
Annesi cevap veremese bile bir şekilde duyduğundan emin olduğu için rahat hissetmişti.

"Biliyorum kırgınsın bana. Gözünde hâlâ iyi bir çocuk değilim. Ama en sevdiğin çiçekleri getirdim bak. Bahçemizde de sıra sıra bunları ekerdin. Koparmama asla izin vermezdin hatırladın mı? Her zaman bunların senin için ne kadar önemli olduğundan bahsedip dururdun asla da neden önemli olduğunu söylemezdin."

Konuşmasını devam ettirip ettirmemek arasında kaldığında kısa bir süre sessiz kalmayı tercih etmiş ve etrafına göz gezdirmişti. Yaslandığı taştan başını kaldırıp ayaklanmış ve köşe de duran adama dikkat kesilmişti.

Bir şeylerin ters gittiğini anladığı için mezardan bir iki adım uzaklaşarak o tarafa doğru bakınmaya devam etti. En sonunda adam bir şey yapmadan arkasını dönüp gitti. Draco yavaş adımlarla birlikte adamın arkasına takılıp ilerlemeye başladı. Sokak arasına girdiklerinde adam önde hızlı yürümeye devam ederken bir telefon kulübesinin önünde durarak içine girdi ve gözden kayboldu.

Draco telefon kulübesine yaklaştığında içine girip bir kaç büyülü kelimler mırıldanıp gözlerini kapattı.

Geldiği yer sihir bakanlığından başka bir yer değildi. Sıkıntılı bir iç çekişinin ardından nedenini yavaş yavaş anlıyordu. Asansöre bindiğinde 10. Kata bastı ve yalnız olmanın verdiği rahatlama ile sabırla beklemeye başladı.

"10. Kat Mahkeme bloğu 1"

Asansörde ki sesi duyuşu ile olduğu yerden çıkarak uzun kapının önüne doğru ilerledi ve içeri girdi tahmin ettiği gibi sihir bakanı ve ortada duran babası tekrar mahkemeye çıkmıştı.

"Sonunda gelebildiniz bay Malfoy, boş bulduğunuz bir yere geçin lütfen."

Draco ses etmeden boş bulduğu bir yere oturdu ve beklemeye başladı. Kapı tekrar açılıp kapandığında onu görmesiyle birlikte bir an kalakaldı.

Gelen Harry Potter'dı. Ne işi vardı burada.

"Kusura bakmayın biraz geciktim işlerim vardı."

Sihir bakanı aynı şeyleri de Harry'e söyledikten sonra boş bir yere geçip oturmuştu.

10 yıl sonra Lucius Malfoy'un serbest bırakılıp bırakılmaması adına tekrar burada toplanmış bulunmaktayız. Söylenilecekler açık ve net.

"Lucius Malfoy zamanında itaat ettiği efendisine ve aynı zamanda ölümyiyen olduğu maksatıyla kasten bütün büyücü dünyasına zarar vermekten dolayı azkabana gönderildi. Her 10 yılda olduğu gibi bu yıl tekrar buraya çıkmış durumundadır. Konuyu fazla uzatmadan lafa girmek istiyorum. Oğlu Draco Malfoy ve Harry Potter'ın hâlâ aynı düşüncelere sahip olmalarıyla birlikte karar tekrar Lucius Malfoy azkabana gönderilmesi taraftarıdır. Bunun için ölene kadar azkabanda kalmaya devam edecektir."

Sihir bakanının sözü bittiğinde Lucius bağırıp çağırmaya ve oğluna lanetler okumaya başladığında Draco yerinden kalkıp salonu terk etmişti. Yine o gün ki anılar aklına dolmaya başlamıştı bile.

Arkasında kendine seslenen kişiyi duyduğunda zor da olsa durmak zorunda hissettiği için yönünü ona doğru çevirdi ve konuştu.

"Evet, ne diyeceksin Potter?"

"Dışarı çıkıp öyle konuşsak olmaz mı?"

Draco başını sallamakla yetinip önden dışarı doğru yürümeye başladı. Dışarı çıktıklarında havanın bozduğunu görmeleri ile hafiften serin rüzgar esti.

"Tekrar buraya gelmek kadar can sıkıcı bir şey yok galiba."

"Öyle maalesef ki, bu adamdan kurtulmak mümkün değil benim."

"Bir 10 yıl daha rahat olabilirsin artık Malfoy."

"Ha ha ha çok komiksin Potter."

"Neyse, Luciusdan bahsetmek istemiyorum artık. Bende sana ait olan bir şey var almak istersen vereceğim. Ha yok ben böyle iyiyim dersen tabi bir şey diyemem."

Draco gözlerini devirirken "Asamı versen iyi olacak, sonuçta bunca zamandır asam yoktu. Sende gelip vermeye yeltenmediğin için attığını düşünmüştüm."

Harry fazla uzatmak istemedigi için yarı gülümseyerek Draconun asasını belinden çıkararak ona doğru uzattı.

"Al bakalım, geç kaldığım için üzgünüm."

Draco elini asaya doğru uzattığında asadan çarpan elektrikle birlikte elini geriye doğru çekti ve asa yere düştü.

"Bu neydi böyle?"

"Bilmiyorum ama sen yerden alsan daha iyi olacak bir daha aynı şeyin yaşanmasını istemeyiz."

Draco yerdeki asayı kaldırarak eline aldı ve beline koydu.

"Umarım bunun bir anlamı yoktur."

"Olsa ne olacak Malfoy?"

"Olduğunda anlarsın Potter. Bu arada bende de sana ait olan bir şey var bir ara hatırlat kitabını getireyim sana."

"Vayy okudun demek güzel güzel. Bir daha nasıl buluşuruz bilemiyorum yani denk gelmemiz nadir oluyor."

"O zaman bir buluşma ayarlayalım ne diye denk gelme anını bekleyip duracağız."

"Buluşma mı? Senle ben mi biz yani."

"Yok Potter senle kitabın buluşacak."

"Hiç değişmemişsin biliyor musun hâlâ aynısın."

"Yanılıyorsun oldukça değiştim, tanıyamamışsın."

"Yanılıyorsun oldukça iyi tanıdığımı düşünüyorum."

"Yapma şunu Potter."

Harry olduğu yerden bir adım uzaklaşarak arkasını döndü ve başını Dracodan tarafa doğru çevirerek konuştu.

"Ne zaman buluşacağımızı haberleşelim"

Draco başını sallamakla yetinerek Harry'nin gidişini izledi ve kısık sesle ona bakarak konuştu.

"Her gidişinin son gidişin olmasını diliyorum Potter."

Eveeet aylar yıllar sonra mekanıma geldim bu bölümde hızlı mi ilerledim emin olamadım ama sizi de daha fazla bekletmek istemedim iyi okumalar ben kaçar