SERENAY'DAN...
1 HAFTA SONRA...
Engin hastaneden taburcu olalı tam 1 hafta geçmişti. Engin'e uyurken bahsettiğim şeyi artık yüzüne söylemeliydim. Benim için çok zor olacaktı ama yinede yapmalıydım. Sanırım artık ikimizin de bu aşka inancı kalmamıştı ve en kötüsü de buydu. Daha her şey yeni başlamışken bitmesi çok koyuyordu insana.
Engin'in hastaneye kaldırılmasını Bora'dan öğrenmiştim. Bora beni evden aldıktan hemen sonra hastanenin yolunu tutmuştuk. Engin'in yattığı odayı öğrendikten sonra kapıyı açtığımda çok ilginç bir manzarayla karşılaşmıştım. Deniz ağlıyordu ve elleri Engin'in ellerinin üstündeydi. Kapıda beni görünce önce ellerini çekti sonrada gözyaşlarını silerek kapıdan çıktı.
''Deniz!'' diye seslenmiştim arkasından fakat tepki vermemişti. Engin'in yüzünü gördüğümde aklımdaki her şey silinip gitmişti. Onu o halde görünce içim acımıştı. Onun bu halinin tek sebebi de bendim. Sanırım Engin'den ayrılmak istememin bir sebebi de buydu. Ona daha fazla zarar vermek istemememdi.
Engin' i aramadan önce Deniz'le konuşmak istedim ve onu aradım.
''Deniz biraz konuşabilir miyiz? Lütfen çok önemli bir konu beni erteleme hemen konuşmamız lazım.''
''Peki sahilde bekliyorum.''
Hiç oyalanmadan sahile gittim. Deniz hala soğuk tavırlar içindeydi.
''Sanırım haklıydın. Engin gerçekleşmeyecek bir rüyaymış.''
Deniz'in yüzünde bir an gülümseme belirdi ama hemen tepkisini kontrol ederek yine o soğuk ifadesini takınarak;
''Sana demiştim demeyeceğim. Bak görürsün bu karar senin için daha iyi olacak.''
''Engin'le konuşmaya ve her şeyi anlatmaya gideceğim birazdan. Ama sana sormam gereken şeyler var. Ben bütün bunları senin için yaptım. Kerem'in yanına gitmem de senin bana söylediklerin yüzündendi ve ben seni ertesi gün Engin'in hastanedeki odasında ellerini onun ellerinin üstünde ve seni ağlarken buluyorum garip değil mi sence?''
''Serenay...''
''Ben tahmin ediyorum Deniz her şeyi sen Engin'e aşıksın ve benim Engin'den ayrılmam için her şeyi yaptın. Beni arkadaşlığımızı bitirmekle tehdit ettin. Engin'in o güzel yüreğini kendi emellerin ve hırsın için kirlettin. Engin'i bana bambaşka anlattın ve bende sana inandım. O benim dostum eğer bunları söylüyorsa benim iyiliğimi istiyordur dedim. Ama sen? Ya sen ne yaptın?''
Benim sesimi bastırmak için bağırarak;
''Serenay kes artık! Evet ben Engin'e aşık oldum. Hem de senden daha önce ama ona tam söyleyecekken sen... Sen onun aklını karıştırdın!.''
Deniz'den bütün bunları duyduğuma inanamıyordum. Deniz bunları söylüyor olamazdı.
''Deniz inanamıyorum sana ve bütün bu söylediklerine! Ben senin için kalbimi verdiğim adamdan vazgeçtim. Ben arkadaşımı kaybetmemek için böyle bir fedakarlık yaptım. Ya sen... Sen benim için ne yaptın?''
''Senin için ne yaptım biliyor musun? Engin'e olan hislerimi hep içimde tuttum ve-''
''Tabi içinde tuttun sonra biz tam sevgili olmuşken her şeyi berbat ettin.''
''Serenay yeter! Daha fazla duymak istemiyorum bunları.''
''Şimdi Engin'e gideceğim ve ona dediğim her şey için özür dileyeceğim.''
Tam arkamı döndüm ve yürümeye başladıktan sonra arkamı dönerek Deniz'e baktım.
''Ha şunu unutma bunu hiçbir zaman unutmayacağım.''
