1.BÖLÜM

380 16 5
                                    

''Hadi Serenay uyan artık bak geç kalacaksın''

Bu sesi işittiğime göre artık anlıyordum okulun başladığını.Bu kabullenilmesi zor bir gerçekti.İnsan üniversiteye bile başlasa da bu düşünceyi kafasından hiçbir zaman atamıyordu.Zor da olsa kendimi yataktan kaldırabildim.Duş almak için banyoya gittiğimde tekrar annemin sesini duydum.

''Duş için sadece 10 dakikan var tatlım''

''Pekala annecim'' diyerek karşılık verdim.Oda biliyordu ki benim duş almalarım hiçbir zaman 10 dakika sürmezdi.Banyodan tüm bakımlarımı yapıp çıktım annemin hazırladığı mükemmel kahvaltı sofrasına oturdum.

''Okula gitmeyi bir tek senin kahvaltıların sayesinde seviyorum sanırım.Ellerine sağlık annecim.''

''Ne yani ben okulun olmadığı zamanlar sana kahvaltı hazırlamıyor muyum?''

''Ah sadece şaka yapıyorum anne.''

Aslında bugün okula gitmek istememin sebebi sadece annemin kahvaltısı değildi.Bir neden daha vardı ve o neden Engin'di.Enginle daha tanışalı çok olmamıştı fakat aramızda bir kıvılcımlaşma olmuştu.Ben ondan hoşlanıyordum ve onunda benden hoşlandığından neredeyse emindim.Ya da sadece kendimi avutuyorumdur kim bilir?İkimizde mimarlık fakültesinde okuyorduk ve biz birbirimizi dönem sonlarına doğru keşfetmiştik.Bu keşifin en büyük sebepleri de birçok ortak yönümüzün olmasıydı.Dönemin sonlarına doğru birlikte proje yaparken birbirimizin evlerini gitmiştik.Sanırım onu yakından tanımamı sağlayan şey projeydi.Odasına girdiğimde dikkatimi çeken ilk şeyse yatağın kenarındaki duvardı.Çünkü orada çocukluk fotoğraflarından yaptığı bir ağaç vardı.Annesiyle de tanıştım oldukça tatlı bir kadındı ve onunla çok iyi anlaşmıştık.Projelerden arta kalan zaman da da birlikte vakit geçirmeye başlamıştık.Hatta bir gün sinemaya gitmiştik ama ben Engin'i izlemekten filme pek konsantre olamamıştım ve o bunun farkındaydı ama beni bozmamak için bir şey dememişti.Onun deniz gözlerine bakınca sanki insanın içine büyük bir mutluluk doluyordu.Ben bunları düşünürken korna çaldı.Koşarak pencereye gittim ve hemen perdeyi araladım.Gelen Engin'di.Hemen üstüme kısa bir ceket alıp annemi de öperek dışarı çıktım.Engin her zamanki gibi mavi gözleri kocaman açıp bana bakıyordu.

''Bakıyorum da birileri okula gitmeye oldukça hevesli?''

''Ee olsun o kadar götüren Engin Kılıç olunca insanın hevesli olması doğal.''

SİYAH KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin