()
~~~❣️Nightmoon ve ekibi karşılarında gördükleri sahne hakkında düşünmeye başlamışlardı. Eerros neden öyle bir anda kıza sarılmıştı ki? Her neyse ki şuan önemli olan bu değildi. Kızı yakalamışlardı. Avları onların elindeydi. Tek yapmaları gereken kızı kendi dileklerini gerçekleştirmek için ikna edebilmekti.
Nightmoon zaferinin kutlamasını şimdiden düşünmeye başlamıştı.
"Tamam kızı yakaladık. Şimdi onu buraya getir Eerros." Kills kapşonluya seslendi.
Ancak Eerros hiçbir şey yapmadı.
Bunun etkisiyle Nightmoon'un yüz ifadesi bir anda düşüp daha şüpheci bir bakış aldı. Dostuna sorgularcasına bir bakış attı. Neden ona söyleneni yerine getirmemişti? Kapşonlu şimdi her nedense kızı koruyor gibi bir pozisyon almıştı.
"Eerros kızı buraya getir!" Liderleri emretti.
Ama hayır. Eerros sadece onlara bakmakla yetindi. Artık patronlarının yüzü kızgın bir ifade almaya başlamıştı. Hedefleri tam karşısındaydı ama ulaşamıyorlardı işte.
Yağmur daha da şiddetlenmeye başladı. Bir an önce bir şey yapmaları gerekiyordu.
"Bu davranışım için çok özür dilerim eski dostum. Ama başka çarem yoktu. Masum insanlara zarar vermene artık izin veremezdim. Bu bardağı taşıran son damlaydı." Eerros konuştu en sonunda.
"Sende mi haindin? Bunca zamandır ekibimde bir yılan mı besledim? Seni bana karşı gelmen için mi sağ kolum seçtim? Her şey bir yalandan mı ibaretti?"
"Dostluğumuz bitti."
"Seni yalnız kaldığında o ucubelerden kurtardığımda, bana minnettar olan çocuğa ne oldu? Bu kadar kolay mıydı her şeyi bir kenara atmak?"
"O çocuk hayatını kötülüğe adamış ve bir dilek uğruna masum bir insanı öldürecek olan kişiye arkasını döndü. Buraya kadardı.
ŞİMDİ!"
Eerros'un 'şimdi' komutu ile ağaç dallarının arasına saklanmış olan AoD, Bay X ve Klass ortaya çıktı. Ellerinde birer ok ve yay vardı. Hepsi nişan almışlardı.
Horrolas eski ekip arkadaşlarının onları hedef aldığını farketti.
"Lanet olsun! Hepinize lanet olsun. Hain pislikler."
Yavaş yavaş AoD ve diğerleri Nightmoon ve ekibinin etrafını sarar iken bu dalgınlıktan faydalanan Eerros kızı kapıp ormanın içerisine doğru ilerlemeye başladı. Elinden geldiğince diğerlerine yakalanmadan hızlı bir şekilde koşuyordu.
"KAÇIYORLAR!" Fellix, o ikiliyi göstererek söyledi.
Ne yapacakları konusunda pek bi fikirleri yoktu. Eski ekip arkadaşları onları nişan almış tehdit ediyorlardı.
Tabi bunun altında kalmayacaktı liderleri. Kills'e yaklaşıp kulağına fısıldadı. "Dikkatlerini dağıt." Emredercesine söylemişti. Fısıltıyı duyan Kills itiraz etmeden kabul etti. İki elini havaya kaldırıp teslim olurcasına oklulara doğru ilerledi.
Kills onların dikkatini dağıtırken patronları Murder ve Mafia'ya yerdeki taşları almaları için işaret verdi.
Onlar taşları toplarken Kills diğerlerinin dikkatini dağıtmak için boşboğazlık yapmaya karar verdi. Aklına gelen bir çok şeyi anlatıyordu ve diğerlerine eski anılarını anlatıp duruyordu. Azrael ve diğer oklular ise Kills'ın neyden bahsettiğini anlayamamışlardı. Kesinlikle Nightmoon'un planının bir parçası olduğunu biliyorlardı ama planı anlamaya yetecek zamanları kalmamıştı.
Keskin bir taşı Murder, Bay X'in boğazına getirmişti. Tehdit edercesine diğerlerine baktı. Diğerleri ise bu olayın ne zaman olduğunu bile anlayacak zamanları bile olmamıştı.
"Bize Eerros'un nereye gittiğini söyleyin, size Bay X'i geri verelim." Nightmoon sırıtırken dalgaya alırcasına söyledi.
Azrael ve Klass birbirlerine baktılar. Geri çekilerek yavaşça oklarını indirdiler. Ancak yine de bir cevap vermek istemiyorlardı.
Yağmur devam ediyordu. Bu gece gerçekten uzun sürecek gibiydi. Soğuğa aldırmamaya çalıştılar.
Bay X, yani arkadaşları Eksross'a tekrar baktılar. Gözlerinde hem bir umut hem de bir hüzün vardı. Yapabilecekleri bir şey yoktu. Mecburen onu burada bırakmaları gerekiyordu. Eğer Eerros'un yerini söylerlerse işlerin daha ciddi bir hal alacağını biliyorlardı.
Murder taşın sivri kısmını Bay X'in boğazına bastırdı. Ama işleri biraz aceleye getirmek istediğinden biraz fazla bastırmış olmalı ki Eskross'un ağzından bir acı ifadesi çıktı.
Arkadaşları için korkunç hisseden Klass tam söylemeye yeltenecekken Azrael onu durdurdu.
"Söyleyemeyiz, bunu yaparsak doğru olmaz."Nightmoon yüzündeki sırıtış ile onlara bakıyordu. Öyle bir kahkaha atmıştı ki tüm sessiz ormanda yankılanmıştı.
"Bunun kazananı ben olacağım. Eerros istediği kadar saklansın. Benden kaçamaz."AoD elini Klass'ın omzuna attı ve ona şöyle dedi "Gitmeliyiz, onu şimdilik burada bırakalım. Daha sonra bir plan yaparız."
Nightmoon'un yüzündeki eğlenceli ifade onların her ne kadar sinirlerine dokunsa bile bunu görmezden gelmeye çalışarak yavaşça geriye doğru ilerlemeye başladılar. Tabi bunu diğerleri farketti.
"Kaçmaya mı çalışacaksınız?" Kills sordu.Azrael ise son kez onlara bakarak arkasına bile bakmadan Klass ile beraber ormanın derinliklerine girdiler.
Nightmoon onların peşinden gitmeyi düşünen Kills'i durdurdu. "Bırak kaçsınlar. Gidecekleri yeri biliyorum." bunu söyleyip daha sonra Murder'a kafasıyla bir işaret yaptı. Bu işareti anlayan Murder ise elindeki keskin taş ile Bay X'in boğazını kesti. Ölü bedenini ise yere fırlattı.
"Bize ihanet edenlerin her birinin sonu böyle olur işte."
"Patron, muhtemelen Bay X'i kurtarmak için geri gelecekler. Ama sen onu öldürdün. Sence de bu-"
"Tek kelime etme! Elbette bir planım var. Bir suikast planı."
Nightmoon ve ekibi de başka bir yöne ilerleyerek yanlarında Eksross'un bedeniyle ormanın derinliklerine doğru ilerlediler.
~~~❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUİKASTÇI - Errorink Ship
FanfictionBu hikaye tamamen farklı bir au'da geçmektedir! Lütfen hızlıca yargılamayınız. En çok emek verecek olduğum kitaplardan bir tanesi olabilir. Human Au. Error-->Eerros Ink--> Ink'elynn ... Farklı bir au olduğundan ufak değişiklikler olacak isimle...