bc- Bu dükkanın hali ne!?
Bunları kim yaptı?
lm- Hey hyung! Biraz sakin mi olsan?
yj- Evet hyung sakin ol.
Sadece biraz eğlenmek istedik.
ks- Chris bir yere kadar haklı.
Ama aşırı tepki verdin hyung- hyung neden üzerime doğru geliyorsun?
bc- Bunla...
"Nasıl bilmezsin? Düğünümüzde çalacak şarkılar listesinde en başta kendisi"
"Bir dakika. Düğünümüz mü!?"
"Şey,ben sana..yani biraz, yani çok fazla,yani-"
"neden çok tatlısın"
"Ne"
"Tanrım ben seni yiyeceğim. Surata bak" (chan niye uke oldu suan amk)
"Seung"
"Efendim"
"Yarın sinemaya gidelim mi?"
"Hmm olur,ne izleyeceğiz?"
"sen ne istiyorsun, güzellik"
Güzellik mi!? Nasıl bunu herkesin ortasında rahatça söyleyebiliyor? Çok utanmıştım,yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Ellerimle yüzümü kapattım.
"Utandın mı sen? Küçük bebek."
Ben zaten utanmışken bana yeni lakaplar söylüyor daha da utanmamı sağlıyordu. Aslında hoşuma gidiyordu ama herkesin ortasında söylemesi ve bunları uzun zamandır aşık olduğum Chan hyungumdan duymam beni çok utandırıyordu.
Ellerimi yüzümden çekip sinirli bir şekilde Chan'a baktım,çok keyifli gözüküyordu.
"Evet utandım! Ne olmuş?!"
Chan birden gülmeye hatta kahkaha atmaya başladı. Bu durum beni daha da kızdırdı, ama çok güzel gülüyordu pezevenk.
"Gülme."
"Tanrım. Çok güzelsin"
Birden gülmeyi bırakıp bana doğru baktı. Elini yüzüme doğru yaklaştırdı ve elinin tersiyle yüzümü okşamaya başladı,çok hoşuma gidiyordu bu hareket.
"Seungmin,çok güzelsin."
"Hyung.."
Bana her saniye daha da yaklaşıyordu ve bu kalp ritmimi daha da arttırıyordu. Chan dur artık kalbim çıkacak amcık.
Elimi tuttu ve beni çekiştirmeye başladı.Bir yere gidiyorduk ama nereye bilmiyorum.
İleride olan taxiye bindik,Chan şöföre adresi söylediğinde evine gittiğimizi anlamıştım. İçimde korku,heyecan ve mutluluk karışımı bir duygu vardı.
Araba yavaşlayınca geldiğimizi anlamıştım.Chan arabadan indi ve birden beni kucağına aldı.
"Hyung biri görecek"
"Görsün? Ayrıca ben senin hyungun değilim artık." (do you get deja vu huh?)
cebinden anahtarları çıkartmaya çalışıyordu ama ben kucağında olduğum için zorlanıyordu tabii.
"Hyu- Chan ben ineyim daha rahat olursun"
"Asıl inersen rahatsız olurum seung"
Chan kapıyı açtığında hemen içeri dalıp üst kata doğru hızlı adımlarka çıkıyordu.Beni bir odaya bıraktı,buradan ayrılmamamı söyledi ve gitti. O gittikten sonra içeriden bir kadın sesi duydum.
"Bu karı kim amk"
Kadının gelmesini beklerken, içeri Chanın köpeği Berry girdi ve deli gibi üstüme atlamaya,benimle oyun oynamaya başlamıştı.
