2. Otel

83 5 0
                                    


-Multimedia Öykü-

Uçakta sarsıntı nedeniyle kemer ikaz ışıkları yanınca soluma dönüp Görkem'i kontrol ettim, uyuyordu, sakindi, her şey yolundaydı, derin bir nefes aldım ve kulaklıklarımı kulağıma taktım (Görkem'in uçak korkusu vardı çok fazla seyahat etmemize rağmen her uçuştan önce sakinleştirici hap alıyordu) Ucağının camından baktığımda inişe geçtiğimizi anlayıp kulaklıklarımı çıkarttım ve koltuğumu dik pozisyona getirirdim. Görkem'i uyandırmam gerekiyordu annem bizimle gelmemişti ve Görkem'i uyandırmak bana kalmıştı, elini tuttuğumda titredi ve kafasını iki yana salladı kabus görüyordu, kulağına uzanıp ''Görkem'' diye fısıldadığımda yerinden zıpladı ve elimi daha sıkı tuttu. ''Sakin ol! Sadece inişe geçtik.'' dediğimde koltuğunu dikleştirip elimi bıraktı ve öndeki koltuğun arkasında yazan yazılarda tekrar tekrar göz gezdirdi, korkuyordu, benimle her dakika dalga geçmekten bıkmayan uyuz kardeşim uçaktayken süt dökmüş kediye dönüyordu. Uçak tekerleklerini yere değdirdiğinde koltuğun her iki yanındaki dirseklikleri sıkıca tuttu ve gözlerini yumdu. Kendini emniyetli hissettiğinde gözlerini açtı ve kemer ikaz ışıkları söndüğünde ayağa kalkıp sırt çantasını aldı. Uçağın kapısı açıldığında önden 3. sırada olduğumuz için çok beklemeden uçağa yaklaşan merdivenlerden inmeye başladık otobüsle havalimanına geldiğimizde hala o hostesin muhteşem fiziğini ve onu nasıl yapmış olabileceğini düşünüyordum, hep bana mı öyle denk geliyor bilmiyorum ama hepsi böyle mi? Babam bizi havalimanından alması için şöför göndermişti. İlk başta bunu çok kabaca bulsamda siyah limuzini göründe bütün düşüncülerim değişmişti. Şöför bizi büyük ve ışıklı bir kapıda bıraktı ve çok uzaklaşmadan sağa döndü ve otelin park yeri olduğunu düşündüğüm yere girdi. Kapıdan içeri girdiğimizde elinde alkollü olduğunu umduğum şampanya bardaklarıyla sarışın bir kız geldi, saçı tepeden topluydu ve altında hayatımda hiç giymediğim kadar kısa bir kalem etek vardı. Kıza gülümseyerek elime bir bardak aldığımdımda Görkem'i gözlerimle aradım yine bir kızın peşinden gittiğini umdum ve lobideki kahverengi deri koltuklardan birine oturdum. Havalimanından aldığım kitabı okumaya başladım, bir bölüm bitirdiğimde yanıma birinin oturuğunu anlayıp kafamı kitaptan kaldırmadan ''Nerdesin gerizekalı? babam gelicek şimdi.'' dedim. Cevap gelmeyince kafamı telefonumdan kaldırdım ve yanımdaki çocukla göz göze gelince sadece ''Niye'' diyebildim, yanımda oturan çocuk Görkem değildi, babamda değildi yanımda oturan çocuk bir TAŞ'tı. Taş ona yapılan bir hakaret bile olabilirdi bu çocuk dünyalı değildi ve NİYE bu kadar yakışıklıydı.

~~~

O taş varlığı görmemin üzerinden iki saat geçmişti, ona o anlamsız soruyu sorduktan sonra o bana cevap vermeden arkamı dönüp gitmiştim ve iki saattir babamın odasını arıyordum. Lobiye gidemezdim yoksa yine onunla karşılaşacaktım ve tekrar bir taşa rezil olma ihtimaline karşı lobiye gitmeyecektim işte, ama başka çarem yoktu. Ayakkabılarımın topuklarını yere vura vura lobiye yürüdüm ve resepsiyondaki kızlardan bir tanesine babamın odasını sordum. Fakat beni tanımış olacaktiki ''Serdar Bey yarın sabah otelde olacak, buyrun ben sizi odanıza götüreyim''dedi. Valizlerimi lobinin önündeki bordo üniformalı bir gence verdi ve beni resepsiyonun solundan dışarı çıkardı. Beni, benim olduğunu düşündüğüm bir dungalovun önünde bıraktı ve anahtarı elime verdi, kapıdan içeri girdiğimde anladım ki bu bir evdi iki daire birleştirilmişti, aşağıda bir mutfak ve giyininme odası vardı ama yatak odaları tamamen birbirinden ayrıydı, yani bir oda otele diğeri havuza bakıyordu ve havuza bakan odadan diğer bütün dungalovlar görünüyordu yaklaşık 20 tane vardı ve hepsi birbirinden farklı renklere boyanmıştı. Merdivenlerden yukarı çıkıp havuza bakan odaya yöneldim, kapıyı açtığımda buranın Görkem için yapılmış olduğunu anladım, odadan çıktım ve koridorun diğer tarafındaki odaya yöneldim kapıyı açtığımda ise hayallerimin odasıyla karşılaştım, tam istediğim gibiydi sırf ben bir kızım diye fazla pembe kullanılmasından kaçınılmıştı ve banyomda yatağımdan olabildiğince uzağa konulmuştu. Görkem'inkinden küçüktü ama kocaman bir terası vardı. Odayı incelemeyi bırakıp valizlerim için lobiyi aradım. Kapı çaldığında merdivenlerden aşağı indim ve kapıyı açtım ama karşımda valizlerim değil Görkem ve yanında sarı saçlı rus bir kız. Kızın elini tuttu ve kapıdan içeri girdi kıza odasına kadar eşlik etti ve tekrar aşağı indi.
''Nerdesin sen?''
''Irina ile beraberdim'' dedi ve ben cevap vermeyince sözüne devam etti.
''Bak, bu kızı kaçıramazdım, listemin bir rus kıza ihtiyacı vardı.''
''Seviştiğin kızlardan liste mi yaptın?''dedim şaşkınlıkla. tamam biraz fazla çapkındı ama liste yapacak kadar kızla seviştiğini bilmiyordum, Nasıl? Nerede? Ne zaman? Yapıyordu.
''Hayır becerdiğim kızlardan liste yaptım''dedi ve sırıtıp merdivenlerden yukarı çıktı. İğrendiğimi belli eden yüz ifademi takındım ve ''İyi eğlenceler'' diyip kapıyı çarptım. Evden çıktığımda sonunda beni merak eden biri çıkmıştı -cebimdeki telefonum titriyordu- elime alıp gelen mesaja baktığımda mesaja değilde gönderen kişide takılı kalmıştı gözlerim, Efe yazıyordu gönderende, parmağımı dokunmatik ekranda kaydırdığımda mesajı okudum.

Beni özledin mi prenses?

~~~

Telefon ile 10 saniye daha bakıştıktan sonra mesajın screenshot'ını alıp Lara'e gönderdim. Lara benim en yakın arkadaşımdı, sırdaşımdı, kısacası kardeşten öteydik. Telefonumu cebime attım ve otelin restorantına doğru yürümeye başladım, asansöre bindiğimde telefonum çalmaya başladı, arayan Lara'ydı.
''Panda''
''Şapşik civciv''
''Kes''
''Kopyala''
''Yapıştır''
''Tamam yeter bu kadar.''dedi Lara bir yandan kıkırdarken.
''Sence cevap yazmalımıyım?''
''Kesninlikle hayır, Öykü doğru düşünemiyorsun sanırım, yine kilo aldım diye o iğrenç diyetlerinden birine mi girdin?''
''Hayır, ama düşünmüyor değilim yine göbeklendim sanki''
''Kızım ne diyeti ya, sen zeytin yesen hamile sanıyorlar seni.''dedi gülerek.
''Konudan sapıyoruz Lara''
''Sen bu çocuk yüzünden günlerce ağladın mı?''
''Evet, ağladım''
''Bu çocuk okul değiştirene kadar okuldan ve arkadaşlarından uzak kaldın mı?''
''Evet kaldım''
''O zaman cevap yok''
''Bana tekrar mesaj atarsa sana söylerim ama şu an oteldeki taş çocuk Efe'den daha önemli''dedim ve 'evet oteldeki çocuk kesinlikle daha önemliydi'
''Atıcak zaten, sende yine cevap vermeyeceksin ''dedi kararlı bir ses tonuyla. Lara ilişkiler konusunda uzmandı, çok fazla kişiyle çıkmıştı, tabi bu çok güzel bir şey değil ama bu konularda çok deneyimliydi.
''Öykü sen 'oteldeki taş çocuk mu?' dedin az önce.''
''Sonra detaylarla anlatırım''dedim ve telefonu cebime atıp asansörden indim. Tabağa yemekleri doldurduktan sonra herkesi görebileceğim ama kimsenin beni göremeyeceği bir yereoturdum 'Ne yani insanlar beni bu kadar yemek yerken görmemeli' bir yandan da sabahki uzaydan meteor olarak dünyamıza düşmüş taşı arıyordum gözlerimle. Yemeğimi bitirdikten sonra da biraz oyalandım ama sonunda onu göremiceğimi anladığımda lobiye gitmeye karar verdim.

~~~

Minnie'yi siz mi alıcaksınız yoksa Görkem Bey mi?''dedi, sabah bizi karşılayan kız.
''Minnie mi? O-o burada mı?''dedim şaşkınlıkla kekeleyerek.
''Evet Serdar Bey sizin için onu buraya getirdi.''dedi samimi bir ses tonuyla, Minnie benim 12 yaşında aldığım Yorkshire Terrier di onu aldıktan 3 sene sonra annem babama göndermişti. Ona artık babam bakıyordu ama hala onu veterinere vermemesine şaşırmıştım.
''Ben alırım.''dedim ve kızı arkasından takip ettim, üzerinde pembe büyük harflerle 'MINNIE' yazan kapının önünde durdu ve kapıyı açıp benim içeri girmem için kenara çekildi. Kıza Minnie'nin bende kalmasını teklif ederek gerekli eşyaları yanıma aldım. Minnie ile 2 saat oynadıktan yorgun düşmüştüm ve oldukça acıkmıştım, Minnie'yi de gezdirme bahanesiyle otelden çıkıp bakkaldan cips , çerez ve dondurma alıp geri dönecektim. Çıkmak için kapıyı araladığım anda Minnie kapıyı kapatmama fırsat tanımadan yan dungalovun kapısına doğru fırladı ve kapıyı patilemeye başladı.''Kızım! gel buraya''diye bağırdığımda kapı açıldı ve Minnie içeri girdi, dungalova doğru yürümeye başladığımda sesimi duyan çocuk çıktı ve bana döndü. Allahım hayal mi görüyorum, yoksa bu bir rüya mı?. UZAYLI?

###

ARKADAŞLAR BU BENIM WATTPADDEKİ ILK KITABIM BAZI KURGU HATALARI OLABILIR AMA ZAMANLA DÜZELTECEĞIM. VOTE VE YORUMLARINIZI EKSIK ETMEYIN LÜTFEN :')

DaksilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin