[Sabah]
Hu Tao gözlerini açmıştı, uyuyan Xiao'yu izliyordu. Xiao bir anda gözlerini açtı onu izleyen Hu Tao'yu görünve biraz utandı, "Eh, günaydın güzel gözlüm" xiao gülümseyerek söyledi "Güzel gözlüm demene gerek yoktu sanki-" "ama ben gerçekleri söylerim bilirsin" Xiao göz kırptı ve güldü o sırada çoktan Hu Tao'nun yüzü kıp kırmızı olmuştu "E-e kahvaltı için ne istersin?" söyleyi verdi Hu Tao "dudaklarını isterim" dedi Xiao yüzündeki gülümsemeyle "dudaklarım mı?" "evet dudakların benim için en güzel kahvaltı" dedi ve Hu Tao'nun dudaklarına hızlıca bir öpücük kondurdu ve geri çekildi Hu Tao baka kalmıştı "teşekkürler" dedi xiao sırıtırken, Hu Tao onu ilk defa böyle görüyordu hem güldüğü içim hemde Xiao'nun onu öptüğüne şaşırmıştı "e-ee" deyi verdi Hu Tao "çok tatlısın" dedi xiao göz kırparak "peki o zaman kendi istediğimi yaparım" dedi ve mutfaşa gitti, Xiao'da onun arkasından yürüdü ve ona arkadan sarıldı. Hu Tao utanmıştı ama belli etmedi.
Bir kaç süre sonra Hu Tao kahvaltıyı hazırladı ve masayı hazırladı, Xiao sandalyeye oturdu arından Hu Tao'da oturdu ve yemeye başladılar.
Yemeklerini bitirdikten sonra Xiao Hu Tao'ya masayı kaldırmaya yardım etti.
Topladıktan sonra ikiside yan yana kanapeye oturdular "ee ne yapçaz şimdi?" dedi Hu Tao merakla "seni bir yere götüreceğim seveceğinden eminim" dedi Xiao emin bir şekilde "O halde hazırlanıp çıkalım" "Tamam" dedi Xiao ve ikiside hazırlanmaya gitti. Kapıda durdular, Xiao Hu Tao'nun alnını öptü ve elini tuttu ardından dışarıya çıktılar.
[İpek çiçeği tarlası]
Xiao Hu Tao'yu en sevdiği çiçeklerin tarlasına getirmişti. Hu Tao çok sevinmişti, İpek Çiçeklerinin arasına geçti ve güneşin batışına baktı ardından Xiao yanına Hu Tao'yu tutkuyla öptü "seni seviyorum Hı Tao" diye mırıldandı Xiao "bende seni seviyorum" ve öpüşmeye devam ettiler.