*** Telefonu kapattıktan sonra, boş boş odamın duvarlarında geziniyordu gözlerim. Yeni tanıştığım birinden neden umut bekledim bilmiyorum, veya neden bağladım. Adam da haklı milletini mi düşünsün daha hiç tanımadığı bir kadını mı?
Din kültürü öğretmeni olduğumu da öğrenmişti. Nasıl öğrendi acaba?
Benimkisi de soru, adam komutan. İstese tüm sülalemi bulur.
Daha fazla düşünmek istemedim. Çünkü yarın mesleğimin ilk günü ve erken kalkacağım. Alarmı kurup uyumaya karar verdim.
***
Uyanmış, üstümü giyinmiştim. Yüzüme hafif bir makyaj yaptım ve küçük sırt çantama, ders kitabını ve kaynak kitabı, kulaklığımı, gözlük kutumu ve kalemliğimi koyup çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Kombinn)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( Alin'in arabası da bu)
Okula doğru sürmeye başladım. Komutan da hala bir mesaj yoktu, pişman olup yazar diye düşünmüştüm fakat hiç yazmamış. Aklımda çıkarmaya çalıştım onu, bugün okulun ilk günü ve derslerim çoğunluk 8.sınıflara. İlk önce beni tanıyacaklardı, sonra dersimi.
Küçüklüğümden beri hayalimdir din kültürü öğretmeni olmak. İstanbul Marmara Üniversitesi, İlahiyat bölümü mezunuyum.
Doğru! Ben size kendimden bahsetmedim.
Alin ben, 24 yaşındayım. Az önce de dediğim gibi İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat bölümü mezunuyum. Mesleğimin ilk günü. Normalde sakin biriyim fakat komutan ile konuşurken çok değişiyorum. Ama sanırım o bundan rahatsız oldu.
Ben bunları düşünürken çoktan okula gelmiştim. Bahçeye girdiğim de tüm öğrenciler sıralarında duruyordu. Bazıları sarılıyor, bazıları ise konuşuyordu. Okul müdürü, konuşmasını yaptıktan sonra İstiklâl Marşı'mızı tekrar ettik ve daha sonra öğretmenler odasına gittim. Benim arkamdan öğrenciler geliyordu.
Öğretmenler odasına geldiğim de kendime sıcak bir kahve doldurup, telefondan ilk dersimin hangi sınıfa olduğuna baktım.
8/A
Ders zili çalınca, öğretmenler odasının katında olan 8/A'ya doğru ilerdim.
***
Sınıfa geldiğim de, herkes ayağa kalktı. Çocukluğumdan beri hayalini kurduğum şey gerçekleşiyordu.Mükemmel bir histi. Öğrenciler ayakta dururken çantamı masama bıraktım ve karşılarına geçtim.
Alin- Selamünaleyküm!
"Aleykümselam"
Alin- Oturabilirsiniz çocuklar!
Hepsi beni dinleyip sıralarına oturdukları da, onlara gülümseyip defteri doldurdum. Hepsinin meraklı gözlerini üstüm de hissedebiliyordum. Onları daha fazla merakta bırakmamak adına karşılarına geçtim ve öğretmen masamın üstüne bir bacağımı koyup oturdum.
Alin- Merhaba çocuklar.Ben Alin Sezen. 24 yaşındayım.Rizeliyim. Mesleğim de ki ilk senem. İstanbul Marmara Üniversitesi, İlahiyat bölümü mezunuyum. Sormak istediğiniz bir şey var mı?
Hiç birinden ses çıkmayınca gülümsedim. Konuşmamı devam ettirdim.
Alin- Bu sene 8.sınıfsınız. Derslerinize daha çok önem vermeniz gerekiyor, eminim bunu tüm öğretmenleriniz söyleyecektir. Test kitapları için, yayınevi önermeyeceğim. Size kalmış bir şey. Defter konusuna gelirsek, bol bol yazı yazdırmayı düşünüyorum. Çizgili, 120 sayfalık defter yeterli olur bizim için. Ayrıca soru çözüp, anlamadığınız soru varsa teneffüste rahatça bana sorabilirsiniz.
Alin- Ayrıca sanırım bu sınıfın, sınıf öğretmeni de benim?
Alin- Öyle değil mi?
"Evet hocam sizsiniz."
Alin- Tamam o zaman,rehberlik dersiniz de var bu sene. Beraber oluruz. Rehberlik dersinde konu yetiştiremezsek din kültürü işleyeceğim. Size bunu önceden belirtirim.
Alin- Şimdi -
Sözümü bölen şey, nöbetçi öğrenciydi. İlk ders olduğu için sanırım, kitaplarını alıcaklardı.
"Hocam kitapları almak için tek sıra halinde aşağıdan depoya ineceklermiş. Müdür yardımcısı zaten bekliyor kapıda."
Alin- Tamam, tek sıra halinde aşağıya inin!
Öğrenciler sınıftan çıktıktan sonra bende akıllı tahtadan 7.sınıf konulu bir test açtım. İlk günden konu işlemek istemiyordum, en azından pekiştirmeleri iyi olurdu. Öğrenciler hala gelmeyince, sandalyeye oturdum ve telefonumu elime aldım. Komutan'dan hala mesaj yoktu...
***
13.00 olduğun da teneffüs zili çalmıştı. İlk dersten sonra telefona bakamamıştım. Komutan yazdımı bilmiyorum. Öğrenciler çıktıktan sonra öğretmenler odasına gidip kabanımı aldım. Öğretmen arkadaşlarıma veda ettikten sonra arka kapıdan çıktım. Arabaya binip, eve sürdüm.
***
(4 gün sonra)
Okuldan çıkmış eve sürüyordum. Yorucu bir haftaydı ama aynı zamanda güzeldi. Bu hafta konu işleyememiştim daha çok kendimi tanıtmıştım. Aldığım kahveden yudumlayıp arabayı sürmeye devam ettim. Komutan hala yazmamıştı. Artık beni unuttuğunu biliyordum ve bu yüzden çok üstelemiyordum. Onsuzluğa alışmıştım artık. Bugün cuma olduğu için, rahattım eve gidip kısa bir duşun ardından öğrencilere, 8.sınıf temalı bir test atacaktım. Konuları bir daha ki hafta anlatacaktım. Unutamdan atmam gerekiyordu.
***
Eve gelmiştim. Abdest alıp öğle namazını da kılmıştım. Ardından güzel bir öğle yemeği yiyip, bilgisayardan, eba'ya girip öğrencilere test atmıştım. Şimdi ise sıra rahatça dinlenmekteydi. Telefonumu elime aldım ve yabancı bir numaradan mesaj vardı.
![Komutan'ım [ Yarı Texting]](https://img.wattpad.com/cover/353028167-64-k584780.jpg)