Komutan: Alin ben özür dilerim, aylardır sana yazamadım. Kusura bakma. Görevdeydim. Sana haber de veremedim. Özür dilerim. Kırmamışımdır inşallah seni.
Siz: Yok, sorun değil
Siz: Acil bir görevdi belli ki o yüzden haber veremediniz..
Komutan: Sağol, dediğin gibi acil bir görevdi.
Komutan: Bir de, akşam müsait misin?
Siz: Evet de neden?
Komutan: Benimle yemeğe çıkar mısın?
'Alin yazıyor...'
'Alin çevremdışı...'
'Alin çevrimiçi...'
Siz: Olur, saat kaçta?
Komutan: 7 gibi ben seni alırım.
Siz: Tamam o zaman, ben araba kullanıyorum. Akşam görüşürüz.
Komutan: Görüşürüz dikkat et.
Telefonu yan koltuğa attım ve arabayı çalıştırdım. Komutan beni neden akşam yemeğe davet etmişti ki?
Bir şey mi olmuştu?
Daha fazla düşünmemek adına yola odaklandım..
***
Eve geldim ve üstümü değiştirdim. Kendime beyaz peynirli bir tost hazırlayıp televizyonun karşına geçtim. YouTube'dan elma ve soğan açtım.
Ne kadar büyük olsam bile bu çizgi film benim favorim. Her zaman izleyeceğim sanırım..
***
Gözlerimi araladığımda saat 6.45 'di..
Bu saate kadar nasıl uyumuşum??
Hızlıca kalktım ve televizyonu kapattım. Ardından tabağı mutfağa koyup odama geçtim. Sıcak bir duşun ardından üstümü giyindim ve şalımı yaptım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çalan telefona gözlerim kayınca, gülümsedim..
'Komutan arıyor...'
Telefonu elime alıp açtım.
Kaya: Hazır mısın?
Alin: Evet hazırım.
Kaya: Tamam o zaman in aşağıya ben bekliyorum..
Alin: Pekii..
Telefonu kapatıp çantamı aldım ve kapının önüne çıktım. Kapımı kitledim ardından ayakkabımı giydim ve aşağıya inmeye başladım.