.....
"Kaç yaşına geldiniz, yaptığınız şeye bakın! Aras'ı da strese soktunuz geldiği gibi."
Üçümüz oturmuş, annem ile teyzemin bizi azarlayışını dinliyorduk.
Hiçbirimizden ses çıkmayınca, annem derin bir iç çekti ve konuşmaya devam etti.
"Neden durup dururken yine kavga ettiniz ha, benim yavrularım?"
Şimdi anneciğim, bunu seninle uzun uzun konuşmak isterdim ama utancımdan kafamı bile kaldıramıyorum yerden. Hep o sarı kafa Mert yüzünden. Salak. Ne diye çektiyse saçımı. Al işte, Aras'a da bir güzel rezil oldum. Oğlum Mert, ben sana bunu ödetmez miyim?
"Çıkın gidin odalarınıza hadi. Kaç yaşına gelmişler, hâlâ çocuk gibi kavga ediyorlar."
Annemin bunu demesiyle hemen odama koştum ve kendimi yüzüstü yatağa attım. Çok kötü rezil oldum, hem de çok kötü. Kim bilir benim hakkımda ne düşünüyordur şimdi. Amaaan, salla gitsin. Beni sevecekse böyle sevsin canım. Tamam, seviyoruz, aşığız falan da ama bir erkek için karakterimi değiştirmem. Kimse de kusura bakmasın. İsterse de baksın, bana ne.
Yüzümü yastığa bastırarak sessiz çığlıklar atmaya başlamıştım ki kapım tıklatıldı. Hemen kendimi toparlayıp, "Gel" diye seslendim. Kapıyı açarak içeriye Mert girdi. Ben ona sorgular bir şekilde bakarken, o konuşmaya başladı.
"Masa oyunu falan oynayacağız, gelecek misin?" İşte biz böyleydik, ne kadar kavga etsek de günün sonunda birbirimize destek oluyorduk. Onu daha fazla bekletmeden cevap verdim.
"Yok ya, ben gelmeyeyim. Siz takılın." Gitmek istemediğimden değil de utandığımdan böyle demiştim.
"Saçmalama ya, sensiz eğlenceli olmaz. Kal hadi." deyip kolumdan çekiştirmeye başladı Mert. Gitsem mi lan? Canım sıkılıyor zaten ama utanıyorum ya.
"Yok, yok, siz takılın."
"Melodi, hadi güzelim, yalvartma." Dedikten sonra beni odamdan çıkarıp, benim odamın karşısında bulunan odasına sokmuştu.
İçeri girdiğimde dikkatimi çeken ilk şey Aras oldu, ki o da bana bakıyordu bu yüzden göz göze geldik. Hemen gözlerimi kaçırdım. Mert'in beni iteklemesi ile köşede bulunan koltukların ortasındaki küçük masanın etrafına oturduk. Evet, koltuk varken yere oturduk, niye diye sormayın. Aras'ın gözlerini hâlâ üstümde hissedebiliyordum. Ne bakıyor lan bu şimdi böyle. Kesin ne kadar salak olduğumu düşünüyordur. Ama suç bende, ne diye kavga başlattıysam.
"Eee, ne yapalım gençler?" Mert'in bunu demesiyle ona bakıp omuzlarımı silktim ve alt dudağımı büzdüm bilmediğimi belirtmek için. Mert bunu görünce Aras'a döndü ama aynı tepkiyi alınca uzunca ofladı.
"Olum, ne sıkıcı insanlarsınız, dışarı çıkalım bari." dedi bezmiş bir şekilde ve tepkimizi görmek için bize baktı ama aynı tepkiyi alınca sinirle ayağa kalktı ve birden bağırdı.
"Kalkın lan, dışarıya çıkıyoruz!" Ay manyak. Bir şey derdim de, utancımdan konuşamıyorum bile. Ne çok abartıyorsun falan demeyin, başınıza gelmeden anlayamazsınız. Ama yine de Mert'in bu fikrine başımı salladım. Bunu görünce sırıttı ve Aras'a baktı, ondan da onaylayan mırıltılar gelince sırıtışı daha da büyüdü.
...........
"Aras, var ya burada bir restoran var. Parmaklarını yersin o kadar iyi. Değil mi Melodi?" Mert'in bunu demesiyle hemen başımı salladım. Bak, aklıma geldi, ağzım sulandı. Bunun üzerine durur muyum? Tabii ki de hayır, hemen atladım olaya.
![](https://img.wattpad.com/cover/250468499-288-k827779.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni çok Bekledim~ Yarı Texting
Humor𝗔𝗻𝗼𝗻𝗶𝗺: Biliyor musun?küçükken hep beyaz atlı prensimi nasıl görüneceğini düşünürdüm,beni neden ve nasıl kurtaracağını düşünürdüm. 𝗔𝗿𝗮𝘀:Kimsin 𝗔𝗻𝗼𝗻𝗶𝗺:Aslında sana teşekkür etmem lazım. 𝗔𝗿𝗮𝘀:Anlamadım 𝗔𝗻𝗼𝗻𝗶𝗺:Bana beyaz atlı...