Çoklu Evrende Büyükbaba Evreni (Çeviri)

Bölüm 9

Ders devam etti.

"Tamam, bu karanlık yaratıklardan bahsetmemin sebebi size onlardan nasıl korunacağınızı öğretecek olmam. Biri bana bunun büyüsünü söyleyebilir mi?" diye sordu ve etrafına baktı.

Ravenclaw'dan bir kız cevap verdi.

"Bu Patronus büyüsü efendim"

"Evet, Patronus tılsımı kullanıcısının etrafında pozitif bir enerji gücü yaratır. İki tür Patronus vardır: belirli bir şekil ve biçime sahip Patronus anlamına gelen bedensel ve cisimsiz Patronus. Bedensiz Patronus'un belirli bir şekli yoktur ve ruh emicilere karşı koruma sağlamaz. Bedensel Patronus ruh emicilere karşı koruma sağlar. Tamam, hadi deneyelim. Eğer herhangi biriniz Patronus büyüsünü başarıyla yapabilirse, o zaman ona 50 puan vereceğim." Alexander teklif etti. Patronus büyüsünün ne kadar zor olduğunu biliyordu.

Kısa süre sonra çeşitli expekto patronum sesleri duyuldu ama hiçbiri bunu yapamadı. Tam onları durdurmak üzereyken asadan çıkan mavi bir ışık gördü. Mavi ışığın bir aslana dönüşmesi onu şaşırttı. Bu, bedensel bir Patronus'tu.

Büyüyü yapan kişiye baktı ve kesinlikle Edward Firestorm'du. İskender artık o çocukla daha çok ilgilenmeye başladı. Kitaplarda ya da filmde bu adamdan bahsedilmiyordu, bu yüzden kafası biraz karışmıştı.

"Muhteşem, mükemmel bir bedensel Patronus. Ravenclaw'a 50 puan. Bugünkü ders bu kadar. Bu büyüye mutlaka çalışın. Yarın görüşürüz." Alexander dersi bitirdi ve kişisel ofisine gitti. Öğleden sonra l'e kadar başka dersi yoktu. Bu yüzden gidip Dumbledore'la konuşmaya karar verdi ama ondan önce biraz yemek yiyecekti.

...

Dumbledore'un ofisinin içinde.

Alexander az önce ofise girdi ve bir çocuğun bağırdığını duydu.

"Birinin kaderine karar verme hakkını sana kim verdi. O yılan heriften tahmin edemeyeceğin kadar nefret ediyorum ama sen benim de ona dönüşeceğimi düşünüyorsun. Kahrolası ailem gözlerimin önünde Voldemort tarafından öldürüldü dostum. Sadece onu desteklemediler. Peki tarafsız büyücüleri ondan korumak için ne yaptın? Hiçbir şey. Hiçbir şey yapmadın... Emrinle o kadar meşguldün ki kurbanların çığlıklarını görmezden geldin. Sana çok saygı duydum, ama o maskeni çıkardığın için teşekkürler. Artık seni tanıyorum, sen manipülatif, benmerkezci ve soğuk bir pervanesin..." Çocuk devam edemeden birinin öksürdüğünü duydu.

Alexander sessizce çocuğu dinledi ama işin kontrolden çıktığını görünce müdahale etmeye karar verdi.

"Öhöm... Albus ve Bay Firestorm görüşmenizi böldüğüm için özür dilerim."

"HAYIR... Tam gidiyordum" Edward ayağa kalktı ve kırmızı gözleriyle Alex'e soğuk bir şekilde bakarken ayrıldı.

Alexander gittikten sonra oturdu ve Dumbledore'un üzgün yüzüne baktı.

"Ne oldu, Albus? Peki o çocuk kim? Bugün sınıfta bedensel bir Patronus yaratmayı başardı. Lanet dahi." Alexander büyük bir şaşkınlıkla sordu.

Dumbledore başını salladı ve moralini hafifletmek için bir limon damlası yedi.

"O çocuk Edward Firestorm. Hogwarts'ın gördüğü en parlak öğrenci ama güçleri intikam duygusundan kaynaklanıyor. Son savaşta ailesi Voldemort tarafından öldürüldü. Onun gözü önünde öldürüldüklerini bilmiyordum. Son zamanlarda kısıtlı bölümden bazı kitaplar okuyor ve ben onunla konuşmaya karar verdim. Benim ihmalim yüzünden başka bir karanlık lordun ortaya çıkmasını istemiyorum. Bu çocuk bir gün benden daha güçlü olacak yeteneğe sahip. Ama ben şimdi onunla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum." Bunu söyledikten sonra aşağıya baktı. Görünüşe göre derin düşünceler içinde.