*Matthew
Bugün içerisinde hao ve hanbin hyung bana etrafı gezdirdi. Ne kadar bildiğimi söylesem de sanki ilk defa geliyormuş gibi davranmışlardı. Diğerleride Rickylerde takıkıyorlardı.
En son durak olarak küçük bir gölün olduğu ormana gelmiştik. Burayı hep çok sevmişimdir. Sanki peri masallarından çıkmış gibiydi çünkü."eee anlatın bakalım var mı dedikodu."
"hiç değişen bişey yok be matt." kolunu boynuma dolamıştı hanbin hyung.
"cidden bu arada yalan değil. Değişik birşey olmadı yani. Tabi Bi ara Gyu nişan attı falan." hanbin hyung la gülmeye başladılar.
"nası yaa ne nişanı." anlamayan bir yüzle onlara baktım.
İkiside kıkırdıyordu.
"önemsiz Bi mesele ergen işte nolucak. Güya kızın biriyle yüzük falan almışlar nişanlı gibi sonra ayrıldılar." dedi hao hyung.
Bazen ergenlik böyle de olabilir diye geçirdim içimden. Gülmemek için zor duruyordum ama diğer ikisine bakınca bende onlara katıldım.
" ee başka sevgilisi olan falan var mı. "
Aslında ben kanadadayken sürekli haber halindeydik. Az çok herşeyden haberim vardı ama yinede önemsiz görüp anlatmadıkları şeyler de vardı Gyubin in nişanı gibi dmdm."eğer özellikle öğrenmek istediğin birisi varsa söylede ona göre anlatalım." hao hyung başlamıştı işte yine.
"ya sizde bişey denmiyor hemen başka yönlere çekiyorsunuz." dudaklarımı büzerek kollarımı birleştirdim.
"hayatım sen de dalga geçme çocukla yaa."
"saol motherımm beni Bi tek sen anlıyorsun zaten." daha çok sırnaştım hanbin hyunga .
"aslında anlamayan bir tek sen varsın ama neyse." diye geveledi hao hyung.
Hanbin hyung duymamıştım ama ben ne dediğini duymuştum bozuntuya vermedim."aslında başka bir olay oldu ama anlatmak ne kadar doğru olur bilmiyorum. Onların özeli sonuçta."
Hanbin hyung üzgün bir yüzle söylemişti.
İşte şimdi daha çok merak etmiştim."ama yaa çok merak ederim ben şimdi. Noldu nasıl oldu. Kim oldu. Kime oldu."
Hao oradan hemen lafa atladı.
"zaten artık bir önemi kalmadı hanbin im ya geçip gitmiş bir olay. Ortada his falan da kalmadı hem. Hepsini anlatmasak da Bi kısmını anlatabiliriz bence. Hem Matt yabancı da değil."
Hanbin hyung da onu onayladı. Sonuçta bitmiş bir olay olduğu için anlatmaya karar verdiler.
" aslında olay bir yıl kadar önce yaşandı. Bi olay da denemez ama bizim Ricky nin halleri işte. Meğersem bizim Jiwoong hyung dan hoşlanıyormuş... " hao hyung lafına devam etmeden önce bir saniye durarak tepkimi ölçmeye çalıştı tabi ben belli etmedim. "sonra dayanamayıp açıldı Jiwoong hyunga. Tabi Jiwoong hyung ona o gözle bakmadığını onu aynı bir erkek kardeş olarak gördüğünü söyledi. Sonucunda da arkadaş olarak kalmaya karar verdiler zaten. Ricky de çok üzülmedi üzüldü tabi biraz ama aşık değildi biraz fazla hoşlanıyordu sadece. Jiwoong hyung da çok nazik konuştu zaten üstüne dalga bile geçtiler hatta birbirleriyle birkaç gün sonra unutuldu gitti zaten. " resmen tek nefeste konulmuştu.
" hımm öyle demek. " ne diyeceğimi bilememişim.
Rickyle çok daha önceden tanışıyorduk ve onun böyle herkese açılacak bir tip olmadığını biliyordum. Onun adına üzülmüştüm ama bir yanım nedense ikisi olmadığı için mutluydu. Sonuçta tek taraflı bir ilişki sağlıklı olmazdı ve üzülen taraf yine Ricky olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mattwoong Meselesi
Fanfiction"Eğer sen karşıma çıkmasaydın gene aynı şekilde ama herşeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da var olduğunu, benim de bir ruhum bulunduğunu öğrettin.."