Before

48 9 2
                                    

*1 yıl önce*

Jiwoong
Ne giyeceğime karar vermeye çalışırken aynı zamanda midemi de doyurmaya çalışıyordum.

Dün hanbin beni arayıp bugün için evine davet etmişti.

Hanbinle okuldan tanışıyorduk ve bu sayede de yakın arkadaş olmuştuk.
Bu sayede şuan ailem diyebileceğim bir arkadaş grubum olmuştu. Hanbin sayesinde sevgilisi hao ve onun arkadaşlarıyla da tanışmıştım.

Hepsi değişik çocuklar aslında ama gün geçtikçe aramızdaki bağ artmıştı.

Sadece adı olan ama kendisini hiç görmediğim birisi gelicekti bugün.

Anlattığına göre en yakın arkadaşıymış ve uzun yıllardır hep beraberlermiş ama son iki yıldır kanadada ailesinin yanındaymış.
Diğer çocuklar tanısada ben hiç görmemiştim. Zaten ben de bu gruba neredeyse iki yıl önce dahil olmuştum.
Sürekli bahsettikleri için tanıyor kadar olmuştum aslında. Ama hanbin bugün benimle de tanıştırmak istediğini söyledi benden de ona çok bahsetmiş. Sonuçta grupta tanıştık olmayan sadece ikimiz vardık.

Telefonuma gelen mesajla dikkatimi topladım. Hanbindendi.

'hyunggg hadi neredesin ben Matti aldım havaalanından eve geldik şimdi. Herkes burada.'

diye yazmıştı

'tamam bende şimdi çıkıyorum'.

Aceleyle üstüme beyaz bir tişört ve kot pantolon geçirdim. Üstümede belki giyerim diye Bi yağmurluk aldım. Bu aralar havalar Bi garipti güneşliyken bir anda yağmur yağıp soğuk olabiliyordu.

Evden çıktım. Kapıyı kilitleyip Hanbinin evinin yolunu tuttum.
Evi evimden çok uzak olmadığı için yürümeyle yaklaşık 15 dakika uzaklıktaydı.

Bu sırada da tam tahmin ettiğim gibi hafif yağmur atmaya başlamıştı, üstüme yağmurluğu geçirip adımlarımı hızlandırdım.
Yağmurdan hoşlanmıyordum hele ıslanmaya hiç katlanamazdım.

Hızlı tempom sayesinde on dakika sonra evin önündeydim hafif ıslanmış bir şekilde saçım başım dağılmıştı.
'ahh çok sinir bozucu' diye geçirdim içimden.

Kapıyı tıklattım çok geçmeden kapı açıldı.
Kapıyı açan gyubindi .

"sonunda gelebildin be hyung nerelerdesin."
"geldim işte."
"hadi geç geç ıslanmılsın zatenn."

Bana hafif muzip bir şekilde bakarak içeriye aldı.

"niye gülüyorsun be"
"hyung tişört üstüne yapışmış maşallah sixpaclerin falan aman aman" dedi ve gülmeye başladı
Salak çocuk işte diye duyamayacapı şekilde konuştum.
Bende hafif bir tebessümle içeriye geçtim.
Herkes buradaydı aldıkları abur cuburlarla yerde kurdukları masanın etrafında oturuyorlardı . Ama garip olan tanıdık olmayan kimse yoktu.
Herkes beni görünce selam verdi. Hanbin o sırada yanıma geldi.

"hyung ıslanmışsın yaa, sevmezsin sen şimdi böyle. Benim odamdan kıyafet alabilirsin." dedi.

Herzamanki hanbin işte hep bizi düşünür. Bunu diyeceğini tahmin ettiğim için eve dönüp üstümü değişmemiştir zaten yoksa bu halde buraya gelmezdim bile.
Teşekkür edip yanağını sıktım, tam odasına doğru giderken,

Bir Mattwoong Meselesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin