Gizli

30 9 0
                                    

Yerde kanlar içerisinde, sesi çıkmamasına rağmen konuşmaya çalışan Seungmin'e, şaşkın bir biçimde bakmıştı Hwang.

"Seung?"

Ne oldu ya da nasıl bu hale geldi bilmiyordu, bedeni kilitlenmiş gibiydi. Daha sonra hızlıca kendine gelip yerde yatan bedeni incelemiş, herhangi bir yerinde eşya (bıçak vb.) var mı diye kontrol etmişti.
Hiçbir şeyin olmadığı kanaatine varınca bedeni kucaklamış, koşarak arabaya bindirmişti.

Arka koltuğa Seungmin'i sırt üstü yatırmış, ne olur ne olmaz diye emniyet kemerlerini de takmıştı küçüğüne. Direksiyona geçip arabayı çalıştırmış, son hızla tanıdık hastaneye sürmüştü arabayı.

Hastaneye gelince arka koltuktaki bedeni kucaklamış, koşarak acile girmişti. Gördüğü arkadaşıyla ona telaşla bağırmıştı.

"Chan, Chan çabuk sedye getirin hızlı olun. Hemen dedim!"

Chan gördüğü arkadaşıyla sevinecekken kucağında kanlar içinde yatan bedenle şaşırmış, dediği şeyle sersemleşip başını sallamıştı. Sedye gelince Seungu nazikçe yatırmıştı Hwang.

Seungmin'i sedyeyle götürdüklerinde kendini rastgele bi sandalyeye attı Hwang. Hiçbir şeyi duymuyor, dalmış bir durumda yeri izliyordu.

Seungmin için neden bu kadar endişelendi, neden bu kadar sersemleşti bilmiyordu, bunu düşünecek konumda da değildi.
----
Yaklaşık 1-2 saat sonra odadan Chan çıkmış, Hyunjin'in yanına gelmişti. Hyunjin hızla kalkıp Chan'ın omuzlarından tutmuş, beklentili gözlerle ona bakmıştı.

"Chan, o iyi mi? Çok mu kötü durumu?"

Chan o sıra Hwang'ın endişesine sırıtmak istese de bunun sırası olmadığı için kendini tutmuş, Hwang'ın sırtını okşamıştı.

"Bir sorun yok Hyun, sadece karnında bıçak kalınlığında kesik vardı ama derin değildi. Zaten o çocuğun direnci güçlü olduğu için hiçbir sıkıntı yaşamadık. Şimdi 0 rh pozitif kan gerekiyor, biraz fazla kan kaybetmiş. Bizde de o kandan asla kalmadı."

Düşündü Hwang, 0 rh pozitif kan'ı nereden bulabilirdi ki?

Abisi.

Telefonunu hızla açıp rehberde gezindi. Abisinin numarasına tıklayıp tıklamama arasında kaldı. Tek çaresi o'ydu, yapacak başka bir şeyi de yoktu.

Aradı abisini, bekledi.

"Alo?"

"Alo, abi."

Telefonun karşısındaki abisi şaşırdı. En son 1 yıl önce görüştüğü kardeşiyle arası bozuktu, neden aramış olabilirdi ki?

"Ne oldu Hyun? Özür mü dileyecektin yoksa?"

"Senin kanın 0 rh pozitifti değil mi?"

"Evet- dur, neden soruyorsun? bir şeyin mi var?"

Yaşadıkları onca olaya rağmen abisinin endişelenmesine gülümsedi Hyun.

"Hayır bir şeyim yok ama çok değer verdiğim birisine bir şey oldu, kan verebilir misin?"

Abisi Hyun için her şeyi yapabilecek bir insandı, asla Hyunjin'i kırmak istemez, yapacağı son şey bile olmazdı, 1 yıl önce öyle düşünüyordu.

"O arkadaşın kim?"

"Sen gelince her şeyi anlatacağım, bizim hastaneye gelebilir misin?"

"Yarım saat'e gelirim."

"Tamam, dikkatli gel."

Telefonu kapatıp tekrar oturdu koltuğa. Başını geriye, duvara yaslayıp gözlerini kapattı. Tek dilediği şey Seungmin'in iyi olmasıydı.
----
Koşar adımlarla Hyunjin'in yanına geldi Jinyoung. Abisini gören Hyunjin, sarılma hissiyle ayağa kalkmış, hızla sarılmıştı abisine.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 01, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Maske'nin Altındaki// HyunMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin