23

1.5K 189 104
                                    

Hyunlix~

Hyunjin telefonunu cebine koyarak ağlamaya başlayan Felix'e ilerlemiş ve yüzündeki ellerini tutmuştu. "Hey ağlama."

"Halina bak!"

"Acımıyorlar ki. Ağlamanı görmek daha çok acıtıyor benim canımı Felix."

"Kim geldi Felix? Hyunjin oğlum bu hal ne?" diyerek salona girmişti Felix'in annesi.

"Ah şey merhaba anneciğim. Gençliğimi yaşıyorum ya çok bir şey değil."

"Ay gençlikmiş. Felix'in odasına geçin ben size ilk yardım malzemelerini getiririm." demiş ve içeriye geçmişti.

Hyunjin ağlayan Felix'in elini tutarak odasına girmiş ve yatağa oturtturmuştu ikisinide. "Çok acıyorlar mı?" demişti Felix yüzünü silerek.

"Hayır bitanem."

"Üstündekini çıkart." demişti Felix ciddiyetini takınırken.

Hyunjin şaşırmış ifade ile baktı. "Şuan mı?"

"Ya morluk var mı diye bakacağım!"

Gülmüştü Hyunjin. "Annen getireceğini getirsin sonra çıkartırım nolur nolmaz olur mu?"

Felix onaylamıştı başı ile. Ellerini kaldırmıştı "Sarıl."

Hyunjin gülümseyerek sarılmıştı miniğine. Elleri ile belini okşayarak rahatlatmaya çalışıyordu. Geri çekerek yüzlerini yakınlaştırmıştı. "Çok tatlısın."

Gülümsemişti Felix. Yaklaşarak dudaklarını birleştirmişti Hyunjin ile. Hyunjin ayak uydurmuştu Felix'e.

"Öhöm! Buraya koyuyorum bunları." diyerek odaya girmişti annesi.

Felix dudaklarını ayırarak başını Hyunjin'e gömmüştü. Hyunjin gülümseyerek arkasına çevirmişti başını. "Teşekkürler anneciğim şimdi alırız biz."

"Tamam. Çok ses yapmayın Felix'in babası uyuyor." demiş ve kapılarını kapatarak odadan çıkmıştı.

"Çok utanç vericiydi." demişti Felix başını kaldırarak.

"En azından öğrenmiş oldu."

"Hıhım. Hadi gel şu yüzünü halledelim." diyerek yataktan kalkmıştı Felix.

Minsung~

Jisung hemen hırkasını alarak ailesi haber vermiş ve çıkmıştı evden. Hızlı adımlarla merdivenden inmiş ve dışarı çıkmıştı. Dışarda bekleyen Minho'nun yanına gitmişti hızlıca.

"Sözde hiçbir şey yoktu suratında."

"Bence yok."

Göz devirmişti Jisung. "Eve giderken eczaneye uğrayalım. Krem falan alalım sana."

Minho onayla kafasını sallamıştı. Jisung arabaya bakmıştı. "Kimin bu?"

"Arkadaşımın, bu akşamlık ödünç aldım."

"Tamam gidelim hadi."

"Kızgın mı kalıcaksın sen böyle?"

Sinirle Minho'ya bakmıştı Jisung. "Yüzüne baktıkça sinirleniyorum. Kendini getirdiğin hale bak ya."

"Jeongin içindi biliyorsun."

"Biliyorum ama dövüşmenize gerek yoktu."

"Bizim için gerek vardı. Hem sen birde karşı tarafı gör nasıl benzettik onları."

"Ya hala karşı taraf diyorsun! Ya polis falan gelseydi ya daha fazla kişi olsalardı o zaman nasıl olucaktı yüzünüz kim bil-"

Minho eğilerek Jisung'u öpmeye başlamıştı. Jisung omuzlarını tutarak ittirmişti Minho'yu. "N-napıyorsun annemler görücek şimdi."

FAM || Changin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin