Sana Min diyebilir miyim?

Yeni bir aile.-5

Endişeyle bakıyordu Bayan Lee küçük olana. Hızlıca kucağına aldı Jisung'u. Arka koltuğa oturttu ve kendisi de ön koltuğa bindi.

Minho korkup hemen arka koltuğa, Jisung'un yanına oturdu. Jisung'a sardı kollarını. Jisung anında başını omzuna koyup göz yaşlarını bırakmıştı Minho'nun omzuna.

Titriyordu hâlâ, Bayan Lee onların bu halini görünce düşündü. Polise gidip Jisung'un babasını şikayet etmediği sürece bu böyle devam edecekti. Jisung'un küçük bedeni ne kadar dayanabilirdi?

Dayanamazdı. Bayan Lee bu masum, temiz kalpli küçük çocuğun canından olmasından çok korkuyordu. Jisung ağlarken istemeden Minho'nun kokusu ile mayışmış, uyuya kalmıştı.

-

Doktor birkaç ilaç yazdı ve Bayan Lee'ye uzattı. Jisung'u uyandırmadan hastaneye getirmişlerdi ve o hâlâ uyuyordu. Minho da yorulmuş ve yanına yatmıştı. İkisi beraber Bayan Lee'nin gözüne çok tatlı gelmişti.

Hemen bir fotoğraf çekti anı olması adına. Ardından onlara bakarken aklına bir şey geldi. Neden şu işi halletmiyordu? Hemen odadan çıktı Bayan Lee. Ardından hastaneye başka birileri için gelen polisleri görünce yanlarına ilerledi.

B.L.- İyi günler, ben bir ihbarda bulunacaktım.

Polis- Buyrun hanımefendi?

B.L.- Tanıdığım bir çocuk var. Çocuk şuan burada yaralı halde uyuyor. Yaralı olmasının sebebi de babası, küçücük çocuğu ne hale getirdiğini görmek bile istemezsiniz. Bana inanmanız için bir kanıt lazım biliyorum. Kanıt için bana izin verebilir misiniz?

Polis- Söylediğiniz şeyin ciddiyetinin umarım farkındasınızdır. Bu olayla özel olarak ben ilgileneceğim. Lütfen çocuğun darbe aldığı evin adresini verebilir misiniz?

Bayan Lee evin adresini elbette öğrenmişti. Hızla telefonuna kaydettiği adresi açtı ve polise söyledi. Adam adresi not aldıktan sonra konuştu.

Polis- En kısa zamanda bununla ilgileneceğim. Merak etmeyin. Numaranızı alabilir miyim size ulaşmam gerekebilir.

Bayan Lee numarasını da verdikten sonra kendisi de polisinkini almış, ardından odaya ilerlemişti.

-

Odaya girdiği zaman uyanan Jisung uyanmıştı ve hastanede olduğunu görünce istemsizce annesi aklına gelmiş, titremeye başlamıştı. Bayan Lee hemen yanına ilerledi ve bir elini iki elinin arasına aldı. Ardından titreyen bedene endişe ile baktı. Minho'nun da ondan bir farkı yoktu. Uyanmış Jisung'u izliyordu..

İçeriye giren hemşireler ile Bayan Lee Minho'yu kucağına alıp kenara çekilmişti. Jisung'a sakinleştirici bir iğne yapmışlardı.

Minho annesinin kucağında ağlıyordu. Annesinin saçlarını okşamaya başlaması ile o da uyumuştu.

Bayan Lee iki küçük çocuğu da kucağına aldı ve hastaneden çıktı. Arabaya ilerledi ve iki minik bedeni de arka koltuğa yan yana yatırdı.

Üzerlerine bir örtü örttü ve kendisi de şoför koltuğuna bindi. Ardından eve sürmeye başladı.

-

Eve varınca arabayı park etmiş, ve arabadan inmişti. Çocukların uyumasını fırsat bilmiş, telefonunu cebinden çıkartmıştı. Kişilere girip birine basmıştı ve telefonu kulağına götürmüştü.

B.L- Alo, abla. İyi günler. Bir şey soracaktım.

-

B.L.- Hadi çocuklar alın bakalım çikolatalarınızı!