Bölüm 1-) İlk Gün

123 5 25
                                    

Bölüm Şarkısı: OneRebuplic ft. Seeb - Rich Love

Meryem'den

Sabah alarmın o kulak patlatıcı sesiyle uyandım. Saate baktığımda saat 08:30 'du niye okulları bu kadar erken yapıyolar ki diye mızmızlanarak lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra hızla odama geçip dolabımı açtım. Okulun ilk günü olduğundan biraz resmi (!) olmak istiyordum. Dolabımdan uzun kollu siyah tişörtümü çıkartıp giydim. Altına da bordo pileli eteğimi ve siyah file çorabımı çıkartıp giyindim ve hızla aynanın önüne geçtim. Saç örgümü açtım ve biraz saçımı karıştırarak dağıtıp kabarttım. Tel tokalardan yanlardan saçlarımı topladım ve cüzdanımı ve çantamı alıp mutfağa geçtim.

Kahvaltı için vaktim yoktu bunu yaşayacağımı bildiğimden kendime akşamdan hazırladığım 2 tane sandvici de aldım. Birisini çantama koydum diğerini de ağzıma aldım ve hemen kapıya uçtum. Anahtarı alıp cebime attım ve ayakkabımı giyip merdivenlerde hızlı hızlı inmeye başladım. Kolumdaki saate baktığımda saat 08.49'u gösteriyordu. Saat 09.30 da minibüs geliyordu ve benim minibüs durağına yürümem 35 dakikaydı! Okulun ilk gününden geç kalmak istemiyordum ama!

***

Okulun kapısında Beren bana ben ona doğru koşarken romantik bir an yaşıyorduk aslında.

Ben koşarken birinin omzuma çarpıp geri sekip yere düşmemi saymazsak tabii.

Acı bir inlemeyle kafamı kaldırıp düşmemi sağlayana baktım. İri yarı birisiydi ve yüzünde az

"Ulan izbandut gibisin zaten düştüm şurada bir yardım etmiyecek misin?" öp ö çemkirmemle yüzünü buruşturup elini uzattı. Yüzünü buruşturmasından destek alıp elini ittim.

"İstemez." dediğimde inanamıyormuş gibi baktı.

"Sen ne tuhaf birisin ya. Önce yardım et diyorsun, kalkman için elimi uzatıyorum bu sefer de elimi itiyorsun, ne istiyorsun??" gözlerimi ayırdım ve bir de üste çıkmıştı!

"Yüzünü buruşturup el uzatırsan tabii istemem yardımını, asıl sen manyaksın!"

Beren sonunda yanıma geldi ve elini uzattı kalktım ve kalçamı vurarak tozları sirkelemeye çalıştım.

"İyisin di mi Meryem? Kaburgan falan kırılmadı dimi?"

Evet arkadaşım salaktı (?) ve bana kaburgamın kırıldığını soruyordu.

"Aynen Beren yere düştüm ve bütün iç organlarım iflas etti, 3 günlük ömrüm kaldı haklısın." diyip gözümü devirdim.

Beren hiç bunları söylememişim gibi varsaydı ve kocaman sırıttı.
"Bugün çok eğleneceğiz, okula yeni bir çocuk gelmiş. Çocuk kültürlüymüş ve hiç bir kızı üzdüğü görülmemiş. Ve senin en iyi arkadaşın Beren o çocukla arkadaş oldu bile! Bugün çıkışta Tavafa gidip eğleneceğiz ve sende gelmek zorundasın!"

Okulun merdivenlerini çıkarken omuz silktim."Annemi biliyorsun, fazla gezmeme izin vermiyor ama tavafa gideceğimizi söylersem izin verir galiba ya."

Tavafı anlatayım size, aslında kafenin adı Aslı ama biz tavaf diyoruz çünkü okuldan oraya gitmek için arkasından dolaşman gerekiyor. Biz de tavaf adını verdik ve böyle daha samimi olduğunu düşünüyoruz.

Sizli niye konuştuğuma gelirsek, arkadaş grubumuz var ve o grupta olmaktan aşşırı mutluyum. Çünkü gruptakiler hem okulun en popülerleri, en yakışıklıları ve en komikleriler. Onlar olmasa şu okula nasıl katlanırdım bilmiyorum sahiden.

Sınıftan içeri gıybetin dibini vurarak girdiğimizde ıslıklar ve tavlama (!) cümleleri havada uçuştu.

"Anneniz bombacı mı güzelim bomba gibi kızlar doğurmuş da!"

Zorunluluk:KayıpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin