Gecelerimden en uykusuz olanını seçtim, yine sana yazıyorum Koca Adam.
En sevdiğin şarkıyla geldim bu sefer, olur da yukarlardan izliyorsan beni, yüzün güler diye. Torununla gurur duyarsın belki, seni yaşadığım her saniye hatırladığım için.
Şimdi daha anlamlı gelmeye başladı şarkılar, daha kırıcı, daha karanlık. Ağlayamadığım,tıkandığım zamanlarda yardımcı oldular. Anlatamadıklarımı anlattılar.
"Zor, zor kadere emanet ettim seni. Sen benim kördüğümüm tutamadığım gözyaşım." gibi. Oturur saatlerce bu şarkıyı dinlerdik seninle. Yaşını bir hayli almıştın, ama benimle koşar benimle oynardın. Bir spor ayakkabıların vardı,çok iyi hatırlıyorum. Gidip birlikte seçmiştik.
"Dede," demiştim.
"Bak bunlar çok moda, giyermisin bilmem ama.."
"Sen istiyorsan giyerim aşkım, neden olmasın." demiştin.
Bembeyaz spor ayakkabılar giyen,tombul masal kahramanım olmuştun. Çok severdim yanaklarınla oynamayı,bir kere bile acıdığını söylemedin. Sırf üzülmeyeyim diye.
"Güllü" derdin bana. Değişik hitap şekillerin vardı,başkasına güzel bir şey söylesen kıskanırdım hemen.
Birgün "sen benim güllümsün, bu hepsinden güzel, güllerin en güzelisin, kızma hemen" dedin.
Senin ağzından dökülen her kelime, benim duyduğum en güzel kelimelerdi. Keşke sana yazıp, ulaştırabilseydim. Tek bir cevap alamasam bile, ne hissettiğimi bilmen rahatlatırdı beni.
Şaka bir yana, ben gerçekten sensiz yapamıyorum. Kimse beni senin gibi sevmiyor, korumuyor. Okadar güzeldi ki, ağladığımda yaşlarımı silecek birinin olması. Tek başıma kalmaktan hep korktum.
"Ben yoksam bile başkaları var meleğim." derdin bana.
Ama sen yoksan kimse yokmuş,anladım.
Yol ayrımlarına giriyorum dede, büyüyorum,sensiz büyüyorum. Hayallerim gerçekleşiyor. Burada olsan gözlerin yaşarırdı, "işte benim kızım" derdin.
İlk makyaj yaptıgım günü hatırlıyorum, şöyle bir bakıp kalkmıştın yanımdan. Gidip gizlice ağlamıştın, yakalamıştım seni. Neden ağladığını sormuştum.
"Büyüyorsun," demiştin. "Benim küçük bebeğim büyüyor." Omuzlarında ben de ağlamıştım, birinin omuzlarının bu kadar rahat olabileceğini seninle öğrendim.
Atatürk sevgisini, Zülfü Livaneli'nin güzelliğini, okuduğum binlerce şairi seninle öğrendim.
Gitmeseydin be dede, çok az daha kalsaydın. Bak ben mezun olacağım, kepimi fırlatacağım. Yurtdışına gidip geleceğim. Senin kollarını açıp, " aferin sana" demen gerekiyordu. Aşık oldum ben biliyor musun, bunu ilk sana söylemem gerekiyordu. Bir keresinde aşkı sormuştum sana.
"Sen çabuk yenilirsin böyle şeylerde,bilirim." demiştin.
"Sana sevmek çok yakışıyor yavrum, ama sakın kalbini kırdırma, diğer tarafta olsam bile gelir bulurum o çocuğu." demiştin. Haydi gel bul dede.
Gel sadece, ne için olduğu önemli değil, kim için olduğu önemli değil.Uzaktan severim ben,yemin ederim uzaktan.
Sadece bir kere daha göreyim, son bir kez daha.
Sensiz ilk bayramım,sensiz geçirdiğim bilmem kaçıncı gün.
Seni çok özledim büyük adam,çok.