Biraz uyuduktan sonra duyduğum bağırış sesleriyle uykumdan uyandım ve seslerin geldiği odaya doğru yol aldım.Tam odanın kapısına gelmiştim ki dedem;
"O benim torunum falan değil,sokakta buldunuz onu"
"Evet baba ama"
Annemin söylediği şeyle hemen olduğum yerden çıktım ve söze atıldım.
"Ne!,siz neler söylüyorsunuz böyle.Doğru mu bu duyduklarım?"annem telaşlı bir şekilde lafa atıldı.
"Kızım bak gel otur"dediğinde sorumdan kaçtığını anlamıştım.
"Bir soru sordum anne doğrumu bu duyduklarım "diyerek sorumu tekrarladım. Annem de sadece kafasıyla onaylamakla yetindi.Onlara bana 'bunu daha önce nasıl söylemezsiniz' dedikten sonra tam odama doğru gidiyordum ki dedem konuşmaya başladı.
"öğrendi madem, bütün gerçekleri söyleyin" dedi. Kafam karışık bir şekilde aileme doğru döndüm o sırada babam da dede mi uyarıyordu. Ben de daha fazla dayanamayıp;
"Daha neler var sakladığınız" diyerek sitem ettim, deden hemen lafa atıldı.
"Seni kapının önünde buldular ve bir aileye satmak için büyüttüler,o yüzden sana baktılar.Ama sonra seni kimse almak istemedi,böyle olunca büyüyünce bi işe yarar diye seni büyüttüler"dedi ve sonrası derin bir sessizlik.Dayanamayıp sessizliği bozdum ve anneme ya da annem diye bildiğim kadına dönerek;
"Bir kere soracağım doğrumu bunlar" diyerek ondan bir cevap beklemeye başladım.
"Evet ama kızım bi"annemin lafını bitirmesine izin vermeden konuşmaya başladım.
"Bana kızım deme beni bunca zaman bunun için kullandınız.Gidiyorum buradan ve bir daha hiç birinizin yüzünü görmek istemiyorum" diyerek odama çıktım ve önemli eşyalarımı alarak kimsenin yalanlarına daha fazla kulak asmadan zorda olsa evden ayrıldım.
Hani göğüsünüz daralır,nefesiniz tıkanır da çaresizce içten içe çırpınırsınız ya işte ben şuan tam o noktadayım ve bunu nasıl geçireceğimi bilmiyorum.
Olabildiğince hızlı bir şekilde Suna'nın evine doğru yol aldım. Yolda Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.Zaten beni sevmediklerini, istemediklerini düşünüyordum. Bunun doğru olması ve dahası beni şok etti. Ne yapacağımı düşünürken Suna'nın evine gelmiştim bile, hızlıca göz yaşlarımı silip kapıyı çaldım. Ha bu arada Suna tek başına yaşıyor,ünüversite okumak için buraya taşındı. Aradan bir iki dakika geçmeden kapı açıldı ve;
"Güneş,ne oldu sana böyle"dediğinde hemen ona sarıldım ve o anda kendimi tutamayıp gene ağlamaya başladım.Bir süre sarıldıktan sonra yavaşça Sunadan ayrılarak;
"İçenide konuşabilir miyiz"
"Tabi ki gel"
Diyerek beni içeriye aldı ve bir koltuğa oturmamı sağladı ve iki papatya çayı yapıp geleceğini söyleyerek mutfağa doğru gitti.-Papatyayı sevdiğimi bildiği ve sakinleştirici bir etkisi olduğu için yapıyor-Ben gerek olmadığını söylesem bile beni dinlemeyerek yapmaya devam etti. O sırada telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonumu elime aldım ve mesajı okumaya başladım,mesajın "sunlight" projesinin kabul mesajı olduğunu gördüm ve kafam iyice karıştı ne yapacağımı şaşırdım.Birkaç dakika sonra Suna kendi deyimiyle özel depresyon poşeti olarak adlandırdığı kocaman aburcubur dolu bir poşetle içeriye girdi ve yanıma oturarak;
"Anlat bakalım prenses"dedi.
Derin bir nefes alarak "taman"dedim ve anlatmaya başladım.Uzun uzun olanları anlattıktan sonra o da benim tepkime hak verdi ve proje konusunda da eğer yapabileceksem yapmam ve böyle bir fırsatı kaçırmamam gerektini söyledi.İstediğim kadar onda kalabileceğimi söyleyerek dinlenmem için ben odama gönderdi.
Kabul mesajı geleli birkaç gün olmuştu.Bu süre zarfında Sunada kalmıştım ve en sonunda bir karar vermiştim artık "Sunlight" projesine katılacaktım ve bu konuyu Sunayla konuştum,o da;
"Senin içine nasıl sindiyse öyle yap Prenses"
"Tamam,herşey için çok sağol yavrum"
"Ne demek"
Zamanımız böyle böyle sohbetler edip oraya gidinince,varışımda ve gelişimde neler olacağını oratnın nasıl bir yer oldugunu araştırarak geçirdik.Sonraki günlerde gerekli belgeleri ve elvrakları hallettik, zaten biz onları halledene kadar gitme günü gelip çatmıştı.Son günümde güzelce gezip eğlendik. Akşam olduğunda ise eve geldik biraz dinlenme kararı aldık ve odalarımıza dağıldık.Bir iki saat sonra akşam yemeği yapmak için aşağıya indik ve akşam yemeğimizi hazırlayıp bir güzel yedik. Yemekten sonra son hazırlıklarımı yapmak ve evraklarımı kontrol etmek için odama çıktım. Eşyalarımı kontrol ettikten sonra salona indim ve Suna;
"Hadi son kez bir filim izleyelim ha"
"Taman, olur."
"Taman o zaman sen film seç ben mısır patlatıp geleyim" diyerek mutfaga gitti.
Son gecemde gerçekten sevdiğimi, sevildigimi ve güvendiğimi bildiğim biriyle geçirmek her ne olursa olsun güzel hissettirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP VARİS:SUNLİGHT(Ara Verildi)
FantasyDünya hayatı normal giden genç bir kız ve "Sunlight" gezegeni'nin Su Ruhu Krallığı ile arasındaki bağ ne olabilir?