Prens Sorin'in Anlatımı
Akşam ki yemekte istemsizce de olsa gözüm sürekli aptal dünyalıya kaydı.Bir süre sonra o da beni fark etti ve rahatsızca yerinde kıpırdandı,ben de onun bu hareketiyle gereğinden fazla aptal dünyalıyı izlediğimi fark ettim ve ona bakmayı kestim.Bana ne olduğu hakkında en ufak bi fikrim bile yok açıkçası,aslında var ama emin olamadığım için ve öyle bir şey olmayacağı için o konuyu pas geçiyorum.Neyse şuan tekrar bi eğitimden çıktım ve odama doğru gidiyorum.Bugün eğitimi erken bitirdik çünkü akşam balo var,hazırlık yapmaları gerek.E aslında bu da benim işime gelir ne de olsa eğitimler beni sıkıyor.
Böyle böyle kendi kendime konuşurken odama yaklaşmıştım bile.Odama girdim,üstümü değiştirdim,elime bir kitap alarak koltuğuma oturdum ve kitabı okumaya başladım.Uzun bir süre kitap okuduktan sonra tam kitabı bitirmeme birkaç sayfa kala odamın kapısı tıklatıldı ve içeriye bir muhafız girerek beni selamladı;
"yemek zamanı yaklaştı Prens Sorin"diyerek beni selamladı ve odadan ayrıldı.Ben de hazırlandım ve yemek salonuna doğru yol aldım.
Güneş'in Anlatımı
Eğitimden çıkar çıkmaz Lily'le birlikte odama doğru yol aldık.Lily odama vardığımızda;
"Güneş ben gitmeliyim hazırlıklara yardım etmem gerek"
"Ne hazırlığı?"
"Ne hazırlığı mı?,balo var ya bugün"
"Doğru ya balo vardı bugün"
"Evet,şimdi senden tek istediğim ben seni yemek zamanı için çağırana kadar güzelce dinlenmen"
"Tamam,size kolay gelsin"
"Teşekkür ederim yani ederiz"diyerek bana el salladı ve arkasını dönüp işlerini yapmaya gitti.Ben de odama girdim ve biraz dinlenmek için yatağa uzandım ama yatağa uzandığım ve gözlerimi kapattığım an gözlerimin önünde Prens Sorin belirdi.Ben de gözlerimi açtım ve'ne oluyor bana ya?'diye düşünürken tekrar gözlerimi kapattım.Bu sefer de Prens Sorin hakkında düşünceler zihnimi ele geçirdi,mesela'acaba akşam baloya katılacak mı?','nasıl bu kadar kaba olmayı becerebilir?','neden onu gördüğümde bi tuhaf oluyorum?'gibi düşünceler zihnimi meşgul edince kitap okumaya ve zihnimi meşgul etmeye karar verdim.Aslında neden olduğunu biliyorumda böyle birşey olmayacağı için şuan da bunu pas geçiyorum,geçen günlerde kütüphaneden aldığım bi kitabı odamdaki bi koltuğa oturup okumaya başladım.Aradan uzun bi süre geçince odamın kapısı tıklatıldı ve içeriye Lily girdi.
"Merhaba Güneş yemek saati yaklaşıyor,ama bugün yanlız gitmen gerek hala daha hazırlıklar tam bitmedi devam etmemiz gerek"
"Merhaba Lily tamam önemli değil"değiğimde Lily gülümseyerek
"Yemekten sonra görüşürüz"
"Görüşürüz"dedim ve aynanın karşısına geçip üzerimin düzgün olup olmadığına baktım.Üzerim düzgündü ama saçlarım biraz dağılmıştı,aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı biraz uğraştıktan sonra düzeltebildim.Tamamen hazır olduğumda yemek salonuna gitmek için yola koyuldum.Yemeğimi yedim ve gene günlerdir hatta haftalardır olduğu gibi yemeğimi yiyip odama çıktım tek fark Lily'nin yanımda olmaması ve iki üç gündür Prens Sorin'in bana yemeklerde kaçamak bakışlar atması,'Acaba o da benim düşündüklerimi,hissettiklerimi mi düşünüp hissediyor?'diye düşünürken kendime geldim ve;
"Saçmalama Güneş iyice kafayı yedin"
"Ne?"bu Lily'nin sesiydi o ne ara gelmişti ya hu
"Sen ne ara geldin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP VARİS:SUNLİGHT(Ara Verildi)
FantasyDünya hayatı normal giden genç bir kız ve "Sunlight" gezegeni'nin Su Ruhu Krallığı ile arasındaki bağ ne olabilir?